Doç. Dr. Buzgan, Antalya'nın Belek beldesinde düzenlenen 32. Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Kongresi'nin açılış oturumunda yaptığı konuşmada, ilki 1998 yılında yapılan, ikincisi de geçtiğimiz aylarda tamamlanan Türkiye Diyabet Epidemiyolojisi Çalışması'nın (TURDEP-2) ön sonuçlarına göre, Türkiye'de obeziteye ve fiziksel aktivitelerin azalmasına bağlı diyabet hastalığının görülme sıklığında çok yüksek bir artış olduğunun belirlendiğini bildirdi.
Buzgan, tütün kullanımını azaltmaya yönelik uluslararası sözleşmenin Türkiye tarafından imzalanmasından sonra kanun değişikliği yapıldığını ve tütün kullanımına ilişkin önemli kısıtlamalar getirildiğini hatırlattı. Özellikle kahvehanelerde tütün kullanımı yasağının iptal edilmesiyle ilgili Danıştayın Anayasa Mahkemesine başvurusu bulunduğunu anımsatan Buzgan, ''Henüz sonuçlanmadı ama sıkıntı çıkmayacağını ümit ediyoruz'' dedi.
Obezite üzerinde çalışmalara başlandığına değinen Doç. Dr. Turan Buzgan, tütün kullanımı ve el yıkamayla ilgili kampanyaların ardından obeziteyle ilgili de bir kampanya başlatılacağını açıkladı.
Buzgan, Türkiye Ulusal Diyabet Kontrol ve Eylem Planı'nın taslak halinde hazır hale geldiğine işaret ederek, ''Plan üzerinde çalışmalarımızı tamamlayarak, 2011 Ocak ayında kamuoyuna açıklamayı hedefliyoruz'' diye konuştu.
Buzgan, TURDEP 2'ye Sağlık Bakanlığının önemli destek sağladığını vurgulayarak, şu bilgileri verdi:
''Sonuçlar açıklanacak ama 20 yaş üstü bireylerde diyabetin 12 yıl öncesindeki yüzde 7,2'den yüzde 13'e ulaşmış olduğunu gördük. Oldukça çarpıcı bir artış var. Geçtiğimiz hafta bu konu Sayın Bakan'ın da katıldığı toplantıda enine boyuna görüşüldü. Öncelikle toplumu bilgilendirmek için çalışmalar yapılması kararlaştırıldı.
Sigara paketlerinde olduğu gibi yüksek kalorili besinlerin ambalajlarına da tüketiciyi uyarıcı mesajlar konulması planlanıyor. Zaten bu, obeziteyi kontrol programında da yer almıştı. Başbakanlık genelgesinde de bu yayımlandığı için bir gerekçemiz de var. İkincisi, yemek menülerinde yiyeceklerin yanına kalori bilgilerinin konulmasının zorunlu hale getirilmesi. Bir diğeri, okullarda klasik beden eğitimi dersi yerine egzersiz saatlerinin konulması. Bir başkası da kitle iletişim araçlarında diyabet ve obeziteye dikkati çeken konuların işlenmesi. Diyabet ve obezite önleyici olarak pazarlanan ürünlerin kontrol altına alınması gibi bir çalışmamız da olacak.''