İrademiz dışındaki bu düşünceler, belleği bloke eden virüsler gibi beynin kontrolünü ele geçiriyor, bazen yoğunlaşarak obsesyon gibi hastalıklara dahi davetiye çıkarabiliyor. Çare zihin egzersizlerinde.
Bir konuya odaklanmaya engel olan bu düşünceler, stres gibi olumsuz faktörlerin kontrol altına alınması ve zihin egzersizleriyle etkisiz hale getirilebiliyor. REEM Nöropsikiyatri Merkezi'nden Nöroloji Uzmanı Dr. Mehmet Yavuz "Kontrolümüz dışında kendiliğinden gelişerek zihnimizi meşgul eden boş düşünceler, algı ve öğrenme yetilerimizi etkilemekle kalmayıp, aynı zamanda belleğimizi de zayıflatır. Bir konuyu öğrenmenin en iyi yolu, temiz bir zihin ile ona odaklanmaktır" diyor. Zihinde işe yaramayan birçok düşüncenin dolaşmasına neden olan en büyük faktörün, stres oluşturan konular olduğunu söyleyen Dr. Yavuz, "Kronik stres, belleğin en önemli düşmanlarından biri olup, sürekli zihin karışıklığı oluşturur. Dolayısıyla eğer bir kişide kronik stres oluşturan nedenlerden biri varsa, onu çözmeden algılama ve öğrenme yeteneklerini geliştirmek mümkün değildir" uyarısını yapıyor.
KİRLİLİĞİ ÖNLEMENİN YOLU BELLEK DOSYALAMA SİSTEMİ
Belleğe kalıcı bilgiler göndermek için, önce dikkati o konuya yöneltip yoğunlaşmak gerekiyor. "Bu amaçla, öğrenmek istediğiniz şeyin imgesel bir kopyasını elde edip (fotoğrafını çeker gibi), zihne atmalısınız" diyor.
Dr. Yavuz ve sistemi şu şekilde özetliyor:
"Zihninizde bu şekilde, belirli konularla alakalı farklı albümler de oluşturabilirsiniz. Öğrendiğiniz her şeyi geçmişte oluşturduğunuz albümlere eklerseniz, hem bilgileri birbiriyle birleştirip bağlantılar kurmuş olursunuz hem de daha kolay hatırlarsınız.Dolayısıyla yeni bir şey öğrenirken zihninizi tarayarak, o konu ile ilgili albümleri araştırmalısınız.
Daha önce o konu ile alakalı albümünüz olduğu halde yeni bir albüm oluşturursanız, zihninizde bilgi kirliliği oluşur. Öğrendiğiniz bu yeni bilgiden, farklı yorumlar ve açılımlar yapamazsınız, sadece ezberlemiş olursunuz. Böyle karmakarışık bellek kayıtları da o konu hakkında net bir kanaat oluşturmanıza engel olur. Üstelik yeni bilgiler hızla unutulup, hafıza kayıtlarından silinir.
Eğer öğrendiğiniz şey yepyeni bir bilgi ise, ona yeni bir klasör açıp, daha sonra o konu ile alakalı diğer bilgileri de aynı yere atmalısınız. Bu şekilde bellekte düzenli bir dosyalama sistemi kurmak, öğrenilen bilgilerin çok çabuk hatırlanmasını ve doğru analizler yapılabilmesini sağlar."
BEYİN YORGUNLUĞU İÇİN ZEKA OYUNLARI VE MATEMATİK
Yapılan bilimsel araştırmalar, bulmaca çözen insanlarda bunama ve benzeri hastalıkların daha az görüldüğünü gösteriyor. Sudoku, satranç ve benzeri zihni zorlayan zeka oyunlarıyla meşgul olmak, algılama ve öğrenme yeteneklerini de zinde tutuyor. Dr. Yavuz, burada beyni zorlamanın önemli olduğunu, zihinsel egzersizlerin beyin yorgunluğuna ve unutkanlığa engel olduğunu vurguluyor.
Bugün'den Serda Kıvılcım'ın haberine göre fizik ya da matematik problemleri ile uğraşmak, denklem veya formüller çözmenin de zihin için en iyi diğer antrenmanlar olduğuna dikkat çekiyor Yavuz ve sözlerini şöyle sürdürüyor: "Zihin antrenmanları yeni beyin hücreleri oluşturmaz, ancak hücreler arasında yeni bağlantılar oluşturur. Uzun süre öğrenme sürecine ara verildiğinde, beyindeki bazı bağlantılar kaybolmaya başlar, öğrenme güçleşir, bellek zayıflar. Bu nedenle, zeka oyunları ve matematiksel çözümlerle beyin güçlendirilmeli, öğrenme sürdürülmelidir."