YÖK, Danıştay 8. Dairesi'nin, 2010 Akademik Personel ve ALES sonbahar dönemi kılavuzundaki kılık kıyafetle ilgili düzenlemelerin yürütmesini durdurma kararına itiraz etti.
YÖK Başkanı Özcan: İtirazımızın kabul edileceğini temenni ediyorum
YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan, Danıştay 8. Dairesi’nin ALES ile ilgili aldığı karara itiraz ettiklerini belirterek, “Beni çok üzen ve öğrencilerimizi mağdur ettiğine inandığım söz konusu kararla ilgili yaptığımız itirazın kabul edileceğini temenni ediyorum.” dedi.
YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan, facebook ve twitter’dan Danıştay 8. Dairesi’nin ALES ile ilgili aldığı yürütmeyi durdurma kararına yapılan itirazı değerlendirdi. Özcan, mesajında, “Danıştay 8. Dairesi'nin almış olduğu (ALES ile ilgili) yürütmeyi durdurma kararına itiraz etmiş bulunuyoruz. Beni çok üzen ve öğrencilerimizi mağdur ettiğine inandığım söz konusu kararla ilgili yaptığımız itirazın kabul edileceğini temenni ediyorum. Bu vesileyle tüm adaylarımızın eşit şartlarda, güvenli bir şekilde sınavlara girmesinin sağlanacağını belirtmekte de fayda görüyorum...” ifadelerine yer verdi.
Danıştayın "ALES" kararına YÖK'ten itiraz dilekçesinde şunlar kaydedildi:
•Bireylerin fiziksel olarak teşhislerine imkan sağlayan resmi belgelerde yüzün açık olması, kimliğinin belirlenebilir olması için yeterlidir.
•Başın kapatılarak dahi aşılması mümkün olmayan tedbirlerin uygulandığı sınavda, 'adayların fiziksel teşhisinin güç olacağı, böylelikle güvenlik sorunlarının oluşacağına' ilişkin gerekçelerin makul ve inandırıcı olmadığı açıktır.
•ALES gerçekleşmiş olup sınav güvenliği açısından herhangi bir sorun oluşmamıştır.
•Sınava giren bu kitleye, kamu görevlisi statüsüne ilişkin mevzuat hükümlerinin uygulanması uygun değildir.
•Mahkemelerin görevi kural koymak olamayıp, yetkili organlarca konmuş olan kuralları somut uyuşmazlıklara uygulamaktır. Hakimin rolü pasiftir, yani hakimler ancak başvuru üzerine somut bir durumda hukukun ne olduğunu söyleyebilirler ancak kanun yapamazlar.
•Anayasa mahkemesine dahi kural koyma yetkisi verilmemişken, Danıştay'ın müstakar kararlarından bahisle kılavuzların değiştirilemeyeceği iddia edilemez. Bu durum anayasa dahi değişirken danıştay kararlarının anayasa üstü bir konumda olduğu, değiştirilemeyeceği tarzında bir yoruma sebebiyet verir.