Dünya petrol fiyatlarının artması, dünyanın en pahalı akaryakıtlarından birini Türk tüketicisinin kullanıyor olması, otomobillerde yakıt tüketimi konusunu daha hassas hale getiriyor.
Zira bir yandan güvenlik konfor gibi nedenlerle otomobiller giderek ağırlaşıyor, bir yandan da ekonomik ve çevresel nedenlerle tüketim konusu önem kazanıyor. Peki buluşma noktası neresi olacak, kim ne kadar taviz verecek?
Bu sorunun birden fazla cevabı var ancak bunlardan birini Bayer Motor Bilimleri Otomotiv Birimi Başkanı Thomas Klessmann dile getiriyor. Cirosunun yarısından fazlası ilaç (sağlık ve tarımsal) dışındaki alanların oluşturduğu Alman Bayer'in otomotiv sektörüne hammadde sağlama gibi bir işi de var.
Bir konferans için İstanbul'a gelen Klessmann, geleceğin hammadde ve teknolojilerini bugünden hazır hale getirdiklerini belirterek, kullanılan malzemelerin görüntüsünü, teknik ve mekanik özelliklerini iyileştirme yolları aradıklarını belirtiyor. Klessmann, bir örnek vererek 5. nesil (mevcut) VW Golf'te matel ve diğer aksamlarda malzeme iyileştirilme yapılmamış olsaydı aracın bugünkinden 300 kilo daha ağır olacağını ifade ediyor.
Üreticiler güçleri artan motorları hafifleştirmek için son dönemde alüminyum alaşım kullanımını yaygınlaştırıyor. Lüks araçların şasi ve karoserlerinde dayanıklı ancak hafif metal olan kullanımı artıyor. Bayer başta olmak üzere araçlar üzerindeki diğer materyallerin üretimi ile ilgilenen şirketler teknoloji kullanımını arttırıp daha hafif ve daha esnek parçalar üretilmesi için çalışıyor. İşte otomobillerin yükünü hafifletecek yeni malzemelerden bazıları...
Polikarbonat metalden sonra ilk sıraya oturuyor. Hyundai i-blue konseptinde olduğu gibi ön, arka ve yan camlar, farlar ve hatta tavanlar bu tarz şeffaf bir malzeme ile üreterek hafifletiliyor. Tamponlar ve yan koruma çıtaları önce ağır metalden plastiğe dönüştü, şimdi de güçlendirilmiş poliüretanla çelik kadar sağlam ve daha kolay şekil alabilir hale geldi. Koltuklar çok daha esnek ve daha hafif malzemelerle üretilerek daha ergonomik ve esnek yapılabiliyor. Ses yalıtımı sağlayan kaplama malzemelerinde de yine gelişmiş poliüretanla hafif ama koruyucu olması sağlanıyor.
Araç üzerindeki karoser dışında kalan metal alanların gelişmiş kimyasal katkılarla güçlendirilmesi de hafiflik ve dayanıklılık kazandırıyor. Yeni malzemeler dendiğinde konu sadece hafifletme ile sınırlı değil. Otomobillerin güneş ışığı ile çabuk eskiyen kokpit ve kenar plastik alanların dayanıklılık problemi de artık üretiminde özel malzemeler kullanıldığında çözülebiliyor. Özellikle küçük araçlarda kısıtlı dar alanlarda yeni esnek malzemeler kullanılarak daha farklı yüzeyler sağlanabiliyor. Geçmişte araç üzerinde ayrı bir metal olarak yer alan radyo antenleri ya da benzer ekipmanlar şimdi cam üzerinde bir elyaf kalınlığı kadar yer tutuyor. Tıpkı üstteki i-blue konsepti gibi gelecekte birçok otomobil kendi kendini yenileyen boyalara sahip olabilecek. Bu özel boyalarla çok özel renkler elde edilirken çizilmelerin kendi kendine kapanmasına şahit olacağız. Araç içi kalite hissinin arttırılması orta sınıf otomobillerin bile lüks gibi durabilmesi özel malzemeler sayesinde mümkün olacak.
Zaman - Memduh Taşlıcalı