Kapak ve sayfa tasarımını Arif DEMİRBAŞ’ın, editörlüğünü İrem BAYIN’ın yaptığı roman 400 sayfadan oluşuyor. Kitabın satışından elde edilecek gelirin bir kısmının Mehmetçik Vakfına bağışlanacağını belirten yazar KARAGÖZ, önsözünde “En başta, her zaman yanımda olup benim için hiçbir fedakarlıktan kaçınmayan çok kıymetli aileme ve canım oğluma, romana başlarken beni yüreklendiren Eğitimci-yazar Sayın Fatma ÇETİN KABADAYI’ya, teknik detaylarda günün her saatinde usanmadan sorularımı yanıtlayan Meslektaşım Prof. Dr. Sayın Tayfun UZBAY’a, Karacasu Belediye Başkanı Meslektaşım Sayın Mustafa BÜYÜKYAPICI’ya, yöre kültürü ve dili konusunda katkısını inkar edemeyeceğim T. Kuvayı Milliye Mücahitler Derneği Aydın Şube Başkanı Yormaz Efe (Mustafa YORMAZ)’ye, emekleriyle ve yürekleriyle bana katkı veren; arka kapak yazısı ve ilk okuma için Hocam Sami BİBEROĞULLARI ve editörlüğümü yapan İrem BAYIN hanımefendiye teşekkür ederim.” diyor.
Aydın’da geçen olayların kurgusuyla bezenmiş roman, akıcı, sürükleyici, yalın dili ve şivesel konuşmaların romana ahenk katması dolayısıyla okurun hemen ilgisini çekiyor. Dostluğun, kültürün, acının, özlemin, aşkın, vefanın her tonunu bulabileceğiniz, tasvirlerde anlatılan mekânı yaşayabileceğiniz, buram buram tarih ve araştırma örgüsü, yöresel tatlardan mekânlara, heyecanın en üst noktaya taşındığı olaylarla kurgulanan romanı bir solukta okuyabileceksiniz. Yazarın gündeme hâkim ve araştırmacı kişiliğini 2. Kitabı olan “Köşeye Sıkışanlar’dan da fark eden okurun bu romanına ilgisinin şimdiden büyük olduğu belirtildi.
03.15 “Örtün Yüreğimi Üşümesin” isimli romanın arka kapak yazısı ise şöyle:
Şu anda değerli şair-yazar Sebahat Karagöz’ün üçüncü kitabı olan 03.15’i elinize aldınız, inceliyorsunuz ve kendi kendinize soruyorsunuz:
“Bu kitabı niçin okumalıyım?” ya da “Bu kitabı okumalı mıyım?”, “Bu kitapta ne var?”
Bu kitapta koskoca bir ömrün sadece iki senelik bir bölümü var.
Bir insan sadece iki sene içinde ne yaşayabilir ki?
Kimine göre hiçbir şey, kimine göre koskoca bir ömür...
Hele de her şey 03.15’te başlamış ve yine 03.15’te bitmişse...
Peki nedir 03.15?
Kimine göre yelkovanın akrebi kovalamaktan yorulduğu ve ikisinin de durduğu basit bir an, kimine göre kendisinden başka her şeyi teferruat olarak gören ve adına “Vatan” dediğimiz aşk, kimine göre ise Züleyha’nın Yusuf’a özlemi, Mem’in Zin uğruna zındanlardaki ahı, Pompe’nin üzerine yağan ateş…
Belki de hepsi birden...
Belki mi, yoksa kesinlikle hepsi birden mi?
İşte bu sorunun cevabını şu an elinizdeki kitapta bulacaksınız.
(Tanıtım Bülteninden)
Haber: Fatma ÇETİN KABADAYI