Yargıtay 8. Ceza Dairesi, Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 11 sanık hakkında “suç işlemek için örgüt kurma, örgüte üye olma, yardımda bulunma, parada sahtecilik, kıymetli damgada sahtecilik, mühürde sahtecilik, belgede sahtecilik” suçlarından verilen hapis cezalarının temyiz incelemesinde, son günlerde tartışılan telefon dinleme kayıtlarının hangi durumlarda delil olarak kullanılacağına ilişkin tespitlerde bulundu.
Daire, 3 sanık hakkındaki temyiz incelemesini yaparken, dosya içeriğine göre bu sanıklar hakkında mahkeme kararıyla dinlemeye elverişli suçlardan dinleme yapıldığına işaret etti.
Kararda, şöyle denildi:
“Bu sanıkların yaptıkları telefon görüşmelerinden elde edilen bilgilere ilişkin maddi kanıtlarla desteklenmeyen belirti kanıtların cezalandırılmalarına yeterli kesin ve inandırıcı olmaması, sanıkların üzerlerinde ve evlerinde yapılan aramalarda herhangi bir suç unsuruna rastlanmaması karşısında, sanıklar hakkında beraat yerine mahkumiyet kararı verilmesi hükmün bozulmasını gerektirmiştir.” Yargıtay kaynakları, karardaki “belirti kanıt” ifadesiyle “sanığın ikrarına dayanmayan, maddi niteliği olmayan” kanıtların kastedildiğini bildirdi.
Yargıtay 8. Ceza Dairesi, daha önce de “içeriği maddi bulgularla desteklenemeyen telefon görüşmelerine dayalı iletişim kayıtlarını” delil olarak kabul etmemişti.