Yargının önünü yargı mı tıkıyor?

Tahliyelerle ilgili konuşan Yargıtay Başkanı, “iş yoğunluğu ve kadro eksiği var” dedi. İstinaf mahkemelerinin kurulmasını da isteyen Gerçeker’in bu taleplerinin önü yıllardır Yüksek Yargı tarafından kesiliyordu

LÜTFİ KAPLAN'ın haberi

Kamuoyunun vicdanında yara açan tahliyelerle birlikte gözler yeniden yargının sorunlarına çevrildi. Davaları gereken süre içerisinde sonuçlandıramadığı için eleştirilen Yargıtay’ın başındaki isim Hasan Gerçeker, dün yaptığı basın açıklamasında sorumluluğu hükümete yüklemeye çalıştı ancak, geçmişte Yüksek Yargı’dan kaynaklanan engellendiğine dair yapılan açıklama ve eylemlerinin hepsini es geçti. Gerçeker, yargının iş yükü sorununun çözümü için öncelikle bölge adliye mahkemelerinin hayata geçirilmesi, yaklaşık 3000 civarındaki hakim savcı açığının bir an önce giderilmesi, başta Yargıtay olmak üzere yeni binaların yapılmasının önemine vurgu yaptı. Bölge adliye mahkemelerinin yasası çıkmasına rağmen hala hayata geçirilememesini eleştirdi. Ancak Yüksek Yargı bugüne kadarki uygulamaları ve açıklamalarıyla bunu engelledi.

YARGITAY ERTELEME TALEP ETMİŞTİ

• Meclis tarafından çıkartılan ve 1 Haziran 2005 tarihinde yülürlüğe giren yasa uyarınca bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçirilmesi kararlaştırıldı ve tarih olarak 1 Haziran 2007 belirlendi.

• Dönemin Yargıtay Başkanı Osman Arslan 20072008 Adli Yıl açılış konuşmasında sert muhalefet eşliğinde mahkemelerin kurulmasının 1 Haziran 2010 tarihine kadar ertelenmesini talep etti.

• Adalet Bakanlığı’nın ısrarlı teklifi üzerine, HSYK, Ankara, İstanbul, İzmir, Adana, Konya, Erzurum, Diyarbakır, Bursa ve Samsun olmak üzere 9 ilde bölge adliye mahkemelerinin kurulmasını kararlaştırdı. Ancak hakim savcı sayısının artırılmasından sonra faaliyetin başlamasının uygun olacağını kararlaştırdı.

ETKİNLİĞİN AZALMASINDAN KORKTULAR

• Yüksek Yargı’nın verdiği 2010 tarihi geldiğinde ise söylem yine değişti. Yeni Başkan Gerçeker 20092010 Adli Yılı Açılış konuşmasında daha ileri bir tarihi işaret etti ve hakim ve savcılarının en az 5 yıllık mesleki kıdeme gelmelerinin beklenmesini isteyerek, “İlk derece mahkemelerinde oluşacak boşluk yeterli hakim savcı ve personel doldurulduktan sonra bölge adliye mahkemeleri faaliyete geçirilmelidir” dedi. CHP başta olmak üzere yargı mensupları, Yargıtay’ın etkinliğinin azalacağı gerekçesi ile İstinaf Mahkemelerinin kurulmasına karşı çıktı.

Geçmişi yok saydı rakamları çarpıttı

Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, 2008’de Yargıtay’ın yoğun iş yükünü azaltmak için Adalet Bakanlığı’na başvurarak 3 Hukuk Dairesi ve 3 Ceza Dairesi olmak üzere toplam 6 Dairenin kurulmasını talep etti. Hasan Gerçeker’in, dün yaptığı basın toplantısında bu önerisinden de vazgeçtiği görüldü. Gerçeker, İstinaf mahkemelerinin faaliyete geçmesini isteyerek, daire sayısı ve üye sayısının artırılmasına karşı çıktı. Yargıtay Başkanının verdiği rakamlar da çelişkiliydi. Gerçeker, konuşmasında sadece Yargıtay 10.Ceza Dairesi’nde 21 bin tutuklu dosyası olduğunu söyledi. Oysa Yargıtay’ın toplam 11 olan Ceza dairesindeki tutuklu dosya sayısının toplamı 13 bin 500. Yargıtay’ın 10.Ceza Dairesi’ndeki tutuklu sayısı ise istatistiklerde 2 bin 342 olarak gözüküyor.

Alt yapı çalışmasını durduran da yargı

Hasan Gerçeker, Yargıtay’ın deposunun bile yeterli olmadığını yeni gelen dosyalar için başka kurumlardan depo temin etmek zorunda kaldıklarını belirtti. Gerçeker Yargıtay’a yeni üyeler seçilirse üyeleri yerleştirecek alanları bile olmadığını söyledi ve hükümeti suçladı. Ancak, Hükümetin kaynak ayırdığı yeni hizmet binasının yapımının Ankara 3. İdare Mahkemesi’nin verdiği yürütmeyi durdurma kararına takıldı. 2010 yılında temelinin atılması planlanan yeni hizmet binası için, Anayasa Mahkemesi hizmet binasının yanındaki PTT’ye ait arazi tahsis edilmişti. Ancak, bu arazinin Kültür Varlıkları Koruma Kurulu tarafından 1990 yılında 3.derece sit alanı ilan edildiğini, bu alanda sadece Ahlatlıbel’e özgü endemik türü bulunduğunu belirterek açtığı davada verilen yürütmeyi durdurma kararı Danıştay’ın gündemine taşındı. Bakanlığın bu hamlesi de yargı kararıyla egellenmiş oldu.

Üniter yapı bozulur eyalet sistemi gelir!

Şu an Yargıtay’ın üye sayısının artırılmasına karşı çıkıp İstinaf Mahkemeleri’ni savunan CHP’de, dönemin Yüksek Disiplin Kurulu Başkanı Orhan Eraslan, “Bölge adliye mahkemelerinin kurulması ülkenin üniter yapısını bozmaya yönelik bir adımdır. Benzer olayda Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi başka, İzmir başka bir karar verecektir” dedi. Aynı şekilde CHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin ise “İstinaf mahkemeleri, yargının hiçbir zaman yükünü azaltmayacaktır. Bunun aksine son günlerde Türkiye’de eyalet sistemi ve özerk yapı söylemlerini sömürmek isteyenlere fırsat tanıyacaktır” değerlendirmesi yaptı. YARSAV eski Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu da, CHP’ye destek vererek bu hamlenin siyasi olduğuna dair beyanlarda bulundu.

Bakanlığın açtığı sınava Danıştay iptali

Hasan Gerçeker dünkü basın toplantısında, “Hakim sayısı bakımından Avrupa’nın en geri ülkesiyiz” diyerek 3000 civarındaki hakim savcı açığının bir an önce tamamlanmasının yargının sorunlarının çözümüne önemli katkı sunacağını söyledi. Ancak bugüne kadarki bütün alım girişimleri Danıştay engeliyle karşılaştı.

YARSAV’IN BAŞVURUSU

Adalet Bakanlığı, 500 yeni adli hakim ve savcı adayı alımına ilişkin olarak 3 Kasım 2007’de yazılı sınav ve 427 Şubat 2008 tarihleri arasında mülakat yaptı. YARSAV, “Adli Yargı Hakim ve Savcı Adaylığı Yazılı Sınavı’nın” iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle Danıştay 12.Dairesi’ne başvurdu. Danıştay, mülakatlarda kamera bulunmaması nedeniyle mülakat sınavlarını iptal etti.

300 HAKİME MAHKEME ENGELİ

Aralarında Danıştay, Yargıtay ve Adalet Bakanlığı’nda Genel Müdürlük yapan ve birinci sınıf hakimlerden oluşan heyetin 22 Nisan 2010 tarihinde yaptığı mülakat sınavlarının yürütmesi Ankara 5. İdare Mahkemesi tarafından durduruldu. Mülakatta başarılı olarak ataması yapılan 300 adli yargı hakiminin atamalarında arap saçına dönen duruma dair esastan karar ise önümüzdeki günlerde verilecek.

STAR GAZETE

Gündem Haberleri