Yargıda şok kamera skandalı

Tahliye skandalıyla tartışmaların merkezine oturan yüksek yargının, adaleti hızlandıracak adımlara da engel olduğu ortaya çıktı.

Adaletin yavaş işlemesinin en büyük nedenleri arasında hakim ve sava sayısının yetersizliği gösterilirken, yüksek yargı son S yılda 4 kez hakim ve savcı sınavlarının yürütmesini durdurdu. Mülakat ve yazdı sınavlara yapılan itirazların ardından Danıştay'ın kamera şartı nedeniyle 2 bin kadroya atama yapılamadı.

Kamuoyunun tepkisine neden olan tahliye skandahyla tartışmalarının merkezine oturan yüksek yargı son 5 yılda 4 kez hakim ve sava sınavlarının yürütmesini durdurdu. Önce mülakata itiraz edildi ardından yazılı sınava son olarak da kamera şartı getirildi. Bu sınavlar nedeniyle ataması planlanan 2 bin hakim ve savcı kadrosu boşta kaldı. Türkiye'de 3500 hakim ve sava açığı bulunurken, bu açığın 1500'e düşürülmesi fırsatı kaçırıldı.

2006'da başladı

3 Kasım 2002'de iktidara gelen AK Parti, 2006 yılma kadar hakim ve sava alımı imtihanlarını sorunsuz gerçekleştirdi. Ancak bu tarihten sonra gerçekleştirilen hakim ve savcı alımı sınavları için zorluk çıkarılmaya başlandı. YARSAV ilk adımı 17 Ekim 2006'da yapılacak hakimlik ve savcılık sınavının yürütmesinin durdurulmasını isteyerek attı. YARSAV'm başvurusuna Adalet Bakanlığı itiraz etti. Bunun üzerine Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu konuyu Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) taşıdı. AYM, Adalet Bakanlığı'nı haklı bularak, Danıştay'ın başvurusunu reddetti. Anayasa Mahkemesinin bu karan üzerine Danıştay 12. Dairesi de yürütmeyi durdurma talebini reddetmek durumunda kaldı. Adalet Bakanlığı tüm engelleri aşarak sınavı gerçekleştirdi. Ancak yine devreye giren Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu, bu kez de sınavın mülakatının sübjektif olduğu nu gerekçe göstererek yürütmenin durdurulmasına karar verdi. Adalet Bakanlığı, Danıştay'ın kararı üzerine yönetmeliği değiştirdi.

Yazılı sınava itiraz ettiler

Mülakat aşamasında Danıştay'ın istediği değişikliğin yapılmasının ardından 19 Kasım 2007de yapılan hakim sava sınavı yeniden devreye giren YARSAV, bu kez de ÖSYM'ce yapılan yazılı sınavın değerlendirilmesi yöntemine karşı dava açtı. Danıştay 12. Daire, bu talebini kabul ederek yürütmenin durdurulmasına karar verdi.

Kamera şartı

Danıştay'ın verdiği bir başka iptal kararı da 2008'de yapılan hakim savcı alım sınavıyla ilgili oldu. Danıştay 12. Dairesi, mülakatın kamera kullanılarak yapılması gerektiğini belirterek adayın yeniden mülakata alınması gerektiği yönünde karar | verdi. Bu kararın ardından mülakatta başarısız olan her adayın açtığı davada mülakatın kamera kaydıyla tekrar yapılması gerektiği yönünde kararlar verilmeye başlandı. YARSAV, Danıştay'dan sonra bir engel de HSYK'dan geldi. HSYK'da Ali Suat Ertosun'un önerisi üzerine 10 Mart 2009'da "İhtiyaç duyulan hakim ve savcı sayılarının HSYK tarafından belirlenmesine" ilişkin ilke kararı alındı. Engellenen 4 sınav nedeniyle toplam 3500 hakim savcı açığı bulunan Adalet teşkilatının 2000 hakim savcı kadrosu daha boşta kaldı.

300 aday diken üstünde

Ankara 5. İrade Mahkemesi'nin verdiği bir karar, halen Ankara'da stajını sürdürmekte olan 300 hakim ve savcı adayını tedirgin ediyor. 5. İdare Mahkemesi 300 hakim ve savcının alındığı sınavla ilgili yürütmeyi durdurma kararı verdi. Sınavı kazanan adalyar da mağdur olacakları gerekçesiyle davaya karşı müdahil olmak istediler. Bölge İdare Mahkemesi de 21 Temmuz 2010'da Adalet Bakanlığı'nın itirazını haklı görerek müdahale dilekçeleri karara bağlanmadan yürütmeyi durdurma kararının verilemeyeceğine hükmetti. 5. İdare Mahkemesi halen müdahale dilekçeleri hakkında işlem yapıyor. Bu işlemin akabinde yürütmenin durdurulması hususunu görüşecek. Staj yapan 300 hakim ve savcı adayı diken üstünde bu kararı bekliyor.

Danıştay'ın çifte standardı

Adalet Bakanlığı'nın yaptığı hakim-savcı alım sınavının mülakatı için kamera şartı getiren Danıştay, söz konusu asker olunca çark etti. Milli Savunma Bakanhğ'ının sözleşmeli subay alımında kamera şartı aramadı. Sözleşmeli subaylık sınavından elenen bir aday, hakim ve savcılar için kamera şartı getiren Danıştay'a başvurdu. Ancak Danıştay 12. Daire 2009 yılında başvuruyu oy çokluğuyla reddetti. Karara muhalefet: şerhi yazan bir üye ise MSB'nüı mülakat sınavının da sesli ve görüntülü olarak kameraya alınması gerektiği vurguladı.

Tahliyeler hükümeti yıpratmaya yönelik

Tutukluluk süresi tartışmalarına ilişkin hükümet kanadından sert yanıtlar geldi. Devlet Bakanı Faruk Çelik, cezaevlerinden yaşanan tahliyelerin yaklaşan seçim öncesinde hükümetin icraatlarını gölgelemeye yönelik çaba olduğunu söyledi. Çelik, "Geçmiş seçimlerde olduğu gibi bu seçimler öncesinde de hükümetin başarısını gölgeleyecek çok şeyler olabilir. Tahliyeler de hükümeti yıpratmaya yönelik, hükümeti bir zaaf içerisinde göstermeye dönük tablolar olduğunu düşünüyorum" dedi. Yargıtay'da 10 senedir sonuçlandırılmayan bir dosyanın sorumlusunun siyaset olmayacağını belirten Bakan Çelik, "Siz adamı 10 senedir tu-tuklamışınız, 10 senedir diyememişsiniz ki; suçlusun veya suçsuzsun. Burada siyaset ne yapsın" diye sordu. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ise AK Parti hükümeti döneminde Türkiye'nin adalet sarayları ile donatıldığını vurgulayarak, ''Çalışma ortamını iyileştirdik. Yargıda çalışan vatandaşlarımızın ücretlerini, imkanlarını ciddi şekilde artırdık. Bilgisayarla bu adliye saraylarını donattık, artık performans bekliyoruz'' dedi. AK Parti Grup Başkan Vekili Kılıç da "Yargıtay her yıl bin dosyayı karara bağlasaydı kimse serbest kalmazdı" diye konuştu.

HABER: Bilal ÇETİN / BUGÜN

Gündem Haberleri