Darbe Komisyonu, çalışmaları sırasında SHP'li Mehmet Moğultay'ın Adalet Bakanlığı yıllarını mercek altına aldı.
TBMM'de kurulan darbe komisyonunun çalışmaları 28 Şubat'a giden süreçte yaşanan bir skandalı daha ortaya çıkardı. 1994-1995 yıllarında dönemin Adalet Bakanı Mehmet Moğultay'ın hakim ve savcı alımları için yapılan bir sınavda 'kazananların çoğunluğu imam hatip kökenli' gerekçesi ise sınavı iptal ettiği belirlendi.
28 Şubat alt komisyonu taslak raporunda yer alan bilgiye göre yapılan kanunsuzluk bununla da sınırlı kalmadı. Müteakip dönemde yapılan sınavlara katılarak sınavı kazanan imam hatip mezunlarının da mülakatlarda elenmesi sağlanarak görev almalarının önüne geçildi.
Bugün'ün haberine göre, raporda o günlerde imam hatip okullarının kapatılması ile ilgili bazı projeler düşünüldüğü ancak ülkenin içinde bulunduğu ekonomik kriz ve siyasi iktidarın zayıflığı nedeniyle düşünülen projelerin uygulamaya konulamadığı vurgulandı.
AZALTMAYA ÇALIŞTILAR
Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu Post-modern darbe sürecinde uygulamaya konulan planlardan birisinin de, İmam Hatip lisesi mezunlarının yargı kurumları ve kamu yönetimlerinden uzaklaştırılması olduğunu tespit etti. Raporda, "Darbeci zihniyetler, İmam Hatip Liselerini sürekli bir engel olarak görmüşler, bu öğrencilerin önünü kesmek için fırsat kollamışlar, imam hatiplerde öğrenim gören öğrenci sayısının, Türkiye'nin imam ihtiyacının çok üzerinde olduğu' gerekçesiyle de öğrenci sayısı azaltılmaya çalışılmıştır" denildi.
PLANLAR BÇG'DE YAPILDI
İmam hatip okullarıyla ilgili çalışmaların Batı Çalışma Grubu bünyesinde yapıldığına dikkat çekilen raporda, "Refahyol iktidarının yıkılması üzerine, yeni oluşturulacak hükümette ele alınması gereken hususlardan biri 'imam hatip okullarının kapatılması' olmuştur. Darbe sürecinde iktidara getirilenler, kendilerine altın tepsi içinde sunulan iktidar karşılığında, önce imam hatip okullarının orta kısmını kapatmış, bununla yetinilmeyerek, üniversite sınavı ile hak ettiği her üniversiteye girebilen imam hatip okulu öğrencilerinin önüne 'kat sayı' engeli getirilmiştir" ifadeleri kullanıldı.
EŞİT AĞIRLIKTAN VAZGEÇİLDİ
Raporda 1997 yılı sonunda İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü'ne seçilen Kemal Alemdaroğlu'nun uygulamaları da şu ifadelerle yer aldı: "24 Haziran 1998'de Ankara'da yapılan bir toplantıda, Hukuk ve Siyasal Bilgiler Fakültelerinin durumu tartışılmıştır. Toplantıda İstanbul Üniversitesi Rektörü Kemal Alemdaroğlu, Başkent Üniversitesi Kurucu Rektörü Mehmet Haberal ve Kocaeli Üniversitesi Rektörü ile Türkiye Barolar Birliği başkanının ortak girişimi olarak "Hukuk Fakültelerine Türkçe- Matematik puanı ile öğrenci alınması" talebi gündeme getirilmiş, dönemin psikolojik savaş şartlarına da uygun düşen bu talep, bir emir gibi telakki edilerek Yükseköğretim Genel Kurulu'nun 30 Temmuz 1998 tarihli toplantısında kabul edilmiştir. Bu kararla sadece hukuk fakülteleri değil, aynı zamanda 'kamu yönetimi programlarına' da Türkçe-Matematik puanına göre öğrenci yerleştirilmesine karar verilmiştir."
‘Örgütleneceksin, kadrolaşacaksın'
SHP'li eski Adalet Bakanı Mehmet Moğultay'ın partisinin bir kongresinde yargıda nasıl kadrolaştıklarını anlattığı sözleri büyük yankı uyandırmıştı. İşte Moğoltay'ın kadrolaşma itirafında bulunduğu o şok sözleri:
"Seyfi Oktay'ın döneminde 2 bin, benim döneminde bin hakim alındı. 3 bin hakim alındı. Bu örgüte kadro vermeyeceksiniz de kime vereceksiniz, MHP'ye mi vereceksiniz. Eskiden sınavlar olurdu sınavların yapılacağı tarih kimseye bildirilmezdi. Bilinmedik gazetelerde ilanlar yapılırdı. Biz en azından adil davranarak örgütü haberdar ediyoruz. Örgütü bilgilendiriyoruz. Örgüte sınava girme olanağını sağlıyoruz. Yanlış mı yapıyoruz. Yapılacak en akıllı hareket kendi devri iktidarında örgütleneceksin. Kadrolaşacaksın ve bu kadrolar günün birinde gelecek ve senin yolunu açacak."
Bugün
TBMM'de kurulan darbe komisyonunun çalışmaları 28 Şubat'a giden süreçte yaşanan bir skandalı daha ortaya çıkardı. 1994-1995 yıllarında dönemin Adalet Bakanı Mehmet Moğultay'ın hakim ve savcı alımları için yapılan bir sınavda 'kazananların çoğunluğu imam hatip kökenli' gerekçesi ise sınavı iptal ettiği belirlendi.
28 Şubat alt komisyonu taslak raporunda yer alan bilgiye göre yapılan kanunsuzluk bununla da sınırlı kalmadı. Müteakip dönemde yapılan sınavlara katılarak sınavı kazanan imam hatip mezunlarının da mülakatlarda elenmesi sağlanarak görev almalarının önüne geçildi.
Bugün'ün haberine göre, raporda o günlerde imam hatip okullarının kapatılması ile ilgili bazı projeler düşünüldüğü ancak ülkenin içinde bulunduğu ekonomik kriz ve siyasi iktidarın zayıflığı nedeniyle düşünülen projelerin uygulamaya konulamadığı vurgulandı.
AZALTMAYA ÇALIŞTILAR
Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu Post-modern darbe sürecinde uygulamaya konulan planlardan birisinin de, İmam Hatip lisesi mezunlarının yargı kurumları ve kamu yönetimlerinden uzaklaştırılması olduğunu tespit etti. Raporda, "Darbeci zihniyetler, İmam Hatip Liselerini sürekli bir engel olarak görmüşler, bu öğrencilerin önünü kesmek için fırsat kollamışlar, imam hatiplerde öğrenim gören öğrenci sayısının, Türkiye'nin imam ihtiyacının çok üzerinde olduğu' gerekçesiyle de öğrenci sayısı azaltılmaya çalışılmıştır" denildi.
PLANLAR BÇG'DE YAPILDI
İmam hatip okullarıyla ilgili çalışmaların Batı Çalışma Grubu bünyesinde yapıldığına dikkat çekilen raporda, "Refahyol iktidarının yıkılması üzerine, yeni oluşturulacak hükümette ele alınması gereken hususlardan biri 'imam hatip okullarının kapatılması' olmuştur. Darbe sürecinde iktidara getirilenler, kendilerine altın tepsi içinde sunulan iktidar karşılığında, önce imam hatip okullarının orta kısmını kapatmış, bununla yetinilmeyerek, üniversite sınavı ile hak ettiği her üniversiteye girebilen imam hatip okulu öğrencilerinin önüne 'kat sayı' engeli getirilmiştir" ifadeleri kullanıldı.
EŞİT AĞIRLIKTAN VAZGEÇİLDİ
Raporda 1997 yılı sonunda İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü'ne seçilen Kemal Alemdaroğlu'nun uygulamaları da şu ifadelerle yer aldı: "24 Haziran 1998'de Ankara'da yapılan bir toplantıda, Hukuk ve Siyasal Bilgiler Fakültelerinin durumu tartışılmıştır. Toplantıda İstanbul Üniversitesi Rektörü Kemal Alemdaroğlu, Başkent Üniversitesi Kurucu Rektörü Mehmet Haberal ve Kocaeli Üniversitesi Rektörü ile Türkiye Barolar Birliği başkanının ortak girişimi olarak "Hukuk Fakültelerine Türkçe- Matematik puanı ile öğrenci alınması" talebi gündeme getirilmiş, dönemin psikolojik savaş şartlarına da uygun düşen bu talep, bir emir gibi telakki edilerek Yükseköğretim Genel Kurulu'nun 30 Temmuz 1998 tarihli toplantısında kabul edilmiştir. Bu kararla sadece hukuk fakülteleri değil, aynı zamanda 'kamu yönetimi programlarına' da Türkçe-Matematik puanına göre öğrenci yerleştirilmesine karar verilmiştir."
‘Örgütleneceksin, kadrolaşacaksın'
SHP'li eski Adalet Bakanı Mehmet Moğultay'ın partisinin bir kongresinde yargıda nasıl kadrolaştıklarını anlattığı sözleri büyük yankı uyandırmıştı. İşte Moğoltay'ın kadrolaşma itirafında bulunduğu o şok sözleri:
"Seyfi Oktay'ın döneminde 2 bin, benim döneminde bin hakim alındı. 3 bin hakim alındı. Bu örgüte kadro vermeyeceksiniz de kime vereceksiniz, MHP'ye mi vereceksiniz. Eskiden sınavlar olurdu sınavların yapılacağı tarih kimseye bildirilmezdi. Bilinmedik gazetelerde ilanlar yapılırdı. Biz en azından adil davranarak örgütü haberdar ediyoruz. Örgütü bilgilendiriyoruz. Örgüte sınava girme olanağını sağlıyoruz. Yanlış mı yapıyoruz. Yapılacak en akıllı hareket kendi devri iktidarında örgütleneceksin. Kadrolaşacaksın ve bu kadrolar günün birinde gelecek ve senin yolunu açacak."
Bugün