"Küresel Operasyonların Hedefinde Türkiye" temalı konferansta konuşan Memur-Sen Genel Başkanı Yalçın, “Sorun, Merhum Erbakan hocanın dediği gibi, Türkiye’nin şeftali değil motor üretmesidir. Türkiye, kendi topunu tüfeğini ürettiği, yatırım alanlarında millileştirme projelerine imza attığı için hedefte. Türkiye, ‘Dünya 5’ten büyüktür’ diyerek, emperyalist düzeni eleştiren, bir lidere sahip olduğu için hedefte. Yiğit düştüğü yerden kalkar, ayağa kalkma zamanı geldi" dedi.
**
Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Memur-Sen Düzce İl Temsilciliği tarafından organize edilen, “Küresel Operasyonların Hedefinde Türkiye” temalı konferansta konuştu. Yoğun katılımın olduğu programa Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın’ın yanı sıra, Düzce Belediye Başkanı Mehmet Keleş, Memur-Sen Düzce İl Temsilcisi Orhan Kılıç, Memur-Sen Bolu İl Temsilcisi Ahmet Koçak ve Memur-Sen Konfederasyonu’na bağlı sendikaların il başkanları ve yönetim kurulu üyeleri katıldı. Yalçın konferansta önemli mesajlar verdi.
Memur-Sen olarak nitelikli çalışmalara imza attıklarını belirten Yalçın, tenkit kolaycılığına kaçarak sadece eleştirmekle kalmadıklarını, terlemeyi ve sorumluluk almayı tercih ettiklerini sözlerine ekledi. Yalçın sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Biz sendikacılıkta yeni bir çığır açmak için yola çıkmış bir kadroyuz. Sendikacılığı sadece sloganlara hapseden ve dar alanlarda kör dövüşüne döndüren, şiddetin, anarşizmin, vandalizmin merkezi haline getirilen, korsan gemilerin limanı olarak adlandırılan bir uğraş alanı olmaktan çıkaran ve ona bir kalite kazandıran, vizyon katarak toplumla buluşturan bir kadroyuz. Çalışanın hakkını ve hukukunu korurken, işverenin de hakkını ihmal etmeyen bir kadroyuz. Bütün çalışmalarımız toplumla kucaklaşmış, toplumla bütünleşmiştir.”
Mısır Darbesi 15 Temmuz’dan Sonra Yapılsaydı Başarısız Olurdu
Konuşmasında 15 Temmuz’da yaşananları hatırlatan Yalçın, 15 Temmuz’da milletin büyük bir duruş sergilediğini ve tüm dünyaya örneklik teşkil ettiğini vurguladı. Yalçın, “Mısır’da Mursi’ye yapılan darbe, 15 Temmuz’dan sonra gerçekleştirilmeye çalışılsaydı, başarısız olurdu. Çünkü 15 Temmuz direnişi tüm dünyada büyük yankı uyandırdı. Millet olarak alanlarda irademize sahip çıktık. Milletimiz, dış destekli paralel maşların kalkışmasını başlarına yıktı. Türkiye darbeye karşı destansı bir duruş örneği sergilemiştir” ifadelerini kullandı.
Örgütlülük Vurgusu
Memur-Sen’in 1 milyon üyesiyle Türkiye’nin en büyük Sivil Toplum Örgütü olduğunu belirten Yalçın, “Yönetime katılmanın yolu örgütlü olmaktan geçmektedir. Bu millet, hiç kimsenin cemaatine, cemiyetine, vakfına, derneğine, platformuna bakmaksızın bir çatı altında aynı refleksle hak ve özgürlük merkezli bir yaklaşımla toplanmayı başardı. Memur-Sen ailesi, bir milyonluk üyesiyle örgütlülüğü en iyi şekilde temsil ettiği için bu ülkede yol alınıyor, yol açılıyor ve mesafe kat ediliyor. Onun için sizlere yürekten teşekkür ediyorum” diye konuştu.
Yalçın konuşmasında sadece sendikacılık yapmadıklarını, ülkenin demokratikleşmesi yolunda da adımlar attıklarını kaydetti. Fatih Sultan Mehmed’in Trabzon fethi sırasında söylediği, “Ana ana, bu zahmetler Trabzon için mi sanırsın? Bütün zahmetlerimiz, ahirette Allah’ın huzurunda yüzümüz kara çıkmasın diyedir” sözünü hatırlatan Yalçın, Memur-Sen olarak böyle bir anlayışı şiar edindiklerini vurguladı.
“Özal’ın İktidara Gelmesi Zinde Güçleri Rahatsız Etmişti”
12 Eylül darbesinin barış havasıyla getirildiğini, ama 650 bin kişinin fişlendiğini, binlercesinin kaybolduğunu ve onlarcasının idama gönderildiğini hatırlatan Yalçın, “Bu ortamda üretim durmuş, faiz lobisi harekete geçmiş, devlet, bankerzedeleri bile kurtaramamıştı. Tek kanallı TRT’de aylarca Banker Kastelli mağdurları için yayın yapılıyor, ama çözüm üretilmiyordu. Turgut Özal’ın ANAP’ının, 12 Eylül rejiminin hilafına iktidar olması, zinde güçleri çıldırtmıştı. Ağır Sanayiye, yollara, barajlara, havaalanlarına önem veren Özal’la yeniden kalkınma hamlesi başlatan Türkiye, Türk Dünyası’na da el atınca şaibeli bir biçimde ortadan kaldırılmaya çalışılmıştı. Refah Partisi, 96’da DYP’ile iktidar olunca, ihmal edilen Anadolu Kalkınması yeniden ele alındı. Havuz Sistemi ile devlet kurumları arasında para akışı sağlanarak % 120’lere varan iç borç faiz zulmü ortadan kalktı. 5’li Çete tıpkı Güneş Motel olayı gibi vekil transfer ederek, DYP’yi güçsüzleştirdi. Muhsin Yazıcıoğlu, 8 vekiliyle hükümete girmeyi kabul edip, 5’li çetenin oyununu bozmuştu” ifadelerini kullandı.
28 Şubat'a Zemini Beşli Çete Hazırladı
28 Şubat sürecinin hazırlanmasında legal görünümlü illegal yapıların aktif rol oynadığını vurgulayan Yalçın, “Rahmetli Erbakan ve Hükümetinin düşürülmesine yönelik beşli çete merkezli destek oluşumlarını hatırlayalım. Eğer o gün bu girişimlere cevap verecek nicelik ve nitelikte sivil toplum zemini olabilseydi, bugün Türkiye’nin durumu da gelecek hikayesi de çok farklı olurdu. Demokrasinin, sivilleşmenin, özgürleşmenin kesintisiz ve sorunsuz bir içerikle hayat bulması devlet karşısında sivil toplumun güçlendirilmesiyle mümkün. Mesela Kılık-Kıyafet özgürlüğü noktasında hem toplumda hem de kamu görevlileri zemininde oluşan beklentinin ve yasakların ürettiği tepkinin demokratik bir yöntemle seslendirmesi olan imza kampanyası düzenledik. Sonucunda 12 Milyon imza toplandı. Bu sayıda bir imzayı ve bu imzaların sahibi olan insan kitlesini karşısına almak siyaset için imkânsızdır. Yıllarca Türkiye’nin gündemini meşgul eden başörtüsü yasağı kaldırılırken, muhalefet partilerinden, başörtüsü karşıtlığı ile bilinen örgütlerden kayda değer tek bir tepki gelmedi. Nedeni, Memur-Sen’in topladığı 12 Milyon imza ve bunun ürettiği toplumsal farkındalıktır” şeklinde konuştu.
15 Temmuz’da ABD/Batı Doğru Yerde Duramadı
Konuşmasında 15 Temmuz FETÖ hain darbe girişiminin ayrıntılarına da yer veren Yalçın, “15 Temmuz’da en berbat şekilde geldiler ve bu milletin tarihindeki en büyük ihaneti yaşattılar. Milletin jetleriyle, millete saldırdılar. Onlar bu hainliği yaparken, İstanbul’da büyük adada, 13 tane CIA Ortadoğu uzmanı operasyonu yönetiyordu. ABD Başkanlık adaylığı sürecinde Trump ifade etti, başarısız oldular, başaramadılar” diye konuştu.
Yalçın sözlerini şu şekilde sürdürdü: “15 Temmuz sürecinde ABD/ Batı doğru yerde duramadı, sınıfta kaldı. Hain girişimin seyrine göre tavır belirlediler, ABD’den ilk tepki 2 saat sonra geldi. İlk başta taraf dediler sonra taraf seçtiler. Meşru hükümetin yanında yer aldıklarını deklare etmek zorunda kaldılar. Müttefiklik hukuku, teröristbaşını iade etmeyi ve kendi ülkelerindeki bu kirli yapılanmanın faaliyetlerini durdurmayı gerektirir. ABD’den bunu bekliyor ve istiyoruz.”
Türkiye, Küresel Düzene Tepki Gösterdiği İçin Hedefte
Yalçın, “Sorun, merhum Erbakan hocanın dediği gibi, Türkiye’nin şeftali değil motor üretmesidir. Türkiye, kendi topunu tüfeğini ürettiği, yatırım alanlarında millileştirme projelerine imza attığı için hedefte. Türkiye, ‘Dünya 5’ten büyüktür’ diyerek, emperyalist düzeni eleştiren, İsrail’e ‘One Minute’ diyerek açıktan gözdağı veren bir lidere sahip olduğu için hedefte. Yiğit düştüğü yerden kalkar, ayağa kalkma zamanı geldi" diye konuştu.