Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, HDP'yi hedef aldığı açıklamasında "Onun vesayeti altındaysan, uzantısıysan, adaylarını bile o belirliyorsa ve bu ceberut bir anlayışsa, seni Kürtlerin CHP'si yapmaya sevk ediyorsa, o zaman bu farklı bir imaj üretmeye çalışmanın hiçbir anlamı olmaz" dedi.
Akdoğan, Şahhane Restaurant'ta, Ekonomi Kulübünce düzenlenen yemekteki konuşmasında, Türkiye'de demokrasiye sık sık darbe vurulmasıyla ekonominin nasıl geriye gittiğini yaşayarak gördüklerini söyledi.
Türkiye'de mücadele edilmesi gerektiğini vurgulayan Akdoğan, demokratik gelişiminin kendi kendine olmadığını, büyük mücadeleler sonucunda kazanımların elde edildiğini kaydetti. Akdoğan, birilerinin son hamlelerini yaptığını, bu yüzden 7 Haziran seçimlerinin çok önemli olduğunu vurguladı.
Birilerinin konuştuğunu dile getiren Akdoğan, "Peki bu süreci kim başlattı?" diye sordu. Akdoğan, şöyle devam etti:
"AK Parti başlattığında siz var mıydınız? HDP barajı geçmiş miydi, grubu mu vardı? Bugün konuşanların hangisi vardı? Bu süreci biz başlattık ve atılan bütün adımları biz attık. Kürt meselesinde 100 başlık sayılırsa bunun 95'ini bu iktidar, tek başına, hiçbir destek görmeden yaptı. Onların engellemelerine, zorluk çıkarmalarına rağmen yaptı. Hiçbir konuda biz destek göremedik. Dedik ki yüksek siyaset yapacağız. 'Bu sorunlarla yaşamak bizim için kader değil, biz millete bu faturayı ödetmek istemiyoruz' dedik.
Çözüm Süreci'nde de Türkiye için bu sürdürülebilir bir durum değildir. Bu sorunun büyümesi toplumsal birliğimiz, bütünlüğümüz, kardeşliğimiz için bir tehdittir. Türkiye için bir beka sorunuydu, bu yüzden Tayyip Erdoğan, bu süreci başlattı. Yani ağrı kesici vererek, hastanın daha kötüleşmesini engelleyemiyorsunuz sadece katlanılır hale getiriyorsunuz. Ama hasta ölüme doğru gidiyor. Burada doğru tedaviyi uygulamak gerekiyor. AK Parti çıktı, cesur bir şekilde paradigmayı değiştirdi. Ret, inkar, asimilasyon politikasına son verdi. Burada hükümetin kararlılığı tamdır, iyi niyetle, samimiyetle bu süreci devam ettirmektedir."
"HDP ÖCALAN'IN MESAJINA DİRENDİ"
Akdoğan, aslında başkalarının çözümü istemediğine işaret ederek, "İşte o en son açıklamanın yapılmasına da Kandil direndi, HDP de direndi. Onun için 4 Şubat'taki Öcalan'ın verdiği mesaj, 28'ine kadar açıklanamadı. Niye su kaynattılar? Çünkü istemiyorlar. Silahı bırakmak istemiyorlar. Ortada bir örgüt var mı? Var. Bu terör, baskı, şiddet yapıyor mu? On binlerce insanın katili mi? 'Böyle bir örgüt yok, vahim bir tablo yokmuş' gibi sen bu tarafta hava atamazsın. Onun vesayeti altındaysan, uzantısıysan, adaylarını bile o belirliyorsa ve bu ceberut bir anlayışsa, seni Kürtlerin CHP'si yapmaya sevk ediyorsa, o zaman bu farklı bir imaj üretmeye çalışmanın hiçbir anlamı olmaz. Makyajı çok çabuk dökülür. İşte bu sorunu bizim çözmemiz gerekiyor" diye konuştu.
HDP BARAJ ALTINDA KALIRSA NE OLUR?
"HDP barajın altında kalırsa şöyle olur, böyle olur" görüşüne katılmadığını ifade eden Akdoğan, şunları kaydetti:
"Bir elde silah olsun, bir elde siyaset olsun ikisi bir anda yükselsin, böyle bir dünya yok. Asıl birileri korkacaksa bundan korksun. Bu yüzden şimdi bu yapı, AK Parti'yi bir şekilde durdurmak isteyen yapı, statüko bloku, hepsi bir araya geldi. Biraz kazıyın, altında siyaset var mı diye, altında 28 Şubat sürecinin yaklaşımlarını görürsünüz. İşte CHP'nin eğitim modeli. Önerdiği imam hatiplerin orta bölümünün kapatılması. HDP'nin önerdiği din derslerini, Diyaneti kaldırmak. Bunlar aynı anlayış, ruh ikizi. Aslında Doğu ve Güneydoğu insanının hamuruna uygun bir yaklaşım değil bu. Örgütün anlayışını zaten geçtik. Yani zorla o CHP'nin hastalıklı siyaset halini, Güneydoğu insanına HDP üzerinden kabul ettirmeye çalışıyorlar."
Yemeğe, Ankara 1. Bölge milletvekili adayı Mücahit Arslan ile Ekonomi Kulübü Yönetim Kurulu Başkanı Ercan Poyraz ve kulüp üyeleri de katıldı.