Kayseri'de yolsuzluk, ÖSYM'ye torpil maili atıl, Yeni Şafak gazetesine para aktarıldı gibi birçok asılsız iddia ortaya atan CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun son iftirası, "Başbakan Erdoğan, devlet uçağı ile Ürdün Kralı'na düğün davetiyesi gönderdi" oldu. Deniz Baykal'a yönelik şantaj kasetinin ardından CHP Genel Başkanlığı koltuğunu kapan Kılıçdaroğlu, 1 yıllık genel başkanlığı süresince 'yalan' ve 'çark' rekoru kırdı.
ÖNCE ADAY DEĞİLİM DEDİ
Kılıçdaroğlu'nin ilk çarkı, Dersim katliamını öven Onur Öymen'i önce istifaya çağırması, Baykal'ın uyarısı üzerine ise çağrısından vazgeçmesi oldu. Baykal kasetle sarsılınca genel başkanlığa aday olmayacağını açıklamış fakat ertesi gün aday olmuştu.
GENEL AF VAADİ
Genel başkanlığının ilk günlerinde Radikal'e "Türbanı biz çözeceğiz" açıklamasını yaptı. CHP'nin ulusalcı kanadından tepki alınca gazeteyi tekzip etti. Referandum sürecinde Tunceli'de genel af vaat etti. Affın PKK'lıları kapsayacağı ortaya çıkınca "Genel af yok" açıklamasını yaptı.
27 NİSAN KOMPLOSU
Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanlığı adaylığına karşı kaleme alınan 27 Nisan bildirisinin Erdoğan ve dönemin Genelkurmay Başkanı Büyükanıt işbirliğiyle hazırlandığını bile öne sürdü. Tepki alınca, "Elimde bilgi yok. Kendi yorumum" sözleriyle kendini savundu.
ÇARŞAF MI BLOK MU
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün 29 Ekim resepsiyonuna katılacağına katılarak tabuları yıkacağı sinyalini verdi. Resepsiyona katılmaktan vazgeçti. Partide Önder Sav ve adamlarını tasfiye için olağanüstü kurultaya gitme kararı alınca yönetimin çarşaf listeyle oluşacağı sözünü verdi. Fakat kurultayda delegelerin karşısına blok liste ile çıktı. Böylece Sav'ın adamları listeyi delemediler. TSK İç Hizmetler Kanunu'nun 35. maddesinin kaldırılmasına yönelik teklifte bulanan CHP bundan da geri adım attı.
HAVUZLU VİLLASI ÇIKTI
"Benim havuzlu villam" yok diyerek Başbakan'a yüklenen Kılıçdaroğlu'nun havuzlu yazlığı ortaya çıktı. 'Halk adamı' olarak kurultaya 500 liralık Etro gömlekle geldi. "Kazandığım parayla ödedim" diye kendini savundu, fatura başkasının adına çıktı.
Yüzüne başka, arkasından başka!
TOBB Genel Kurulu'nda karşılaştığı eski Devlet Bakanı Kürşat Tüzmen'i "Lafım size değil. Ben sizi dürüst biri olarak biliyorum" diyen Kılıçdaroğlu, dün Ordu mitinginde Tüzmen'i yine yolsuzluk yapmakla suçladı. Kılıçdaroğlu, "Milletvekili listesinde yer almayan bakanların adını açıkladım. Birisi Hilmi Güler'dir, birisi Kemal Unakıtan'dır, birisi Kürşad Tüzmen'dir. Şimdi bunlar geliyorlar, bana diyorlar ki 'Ne olursun Kemal Bey, bizim dürüst olduğumuzu sen söyle.' Böyle şey olur mu?
Sana 'yolsuzluk yaptın' diyen senin Başbakanın. CHP yolsuzluk konusunda artık mihenk taşıdır. Onlar bile geliyorlar, bize yalvarıyorlar, 'benim dürüst olduğumu söyle' diyorlar" diye konuştu. Mersin'de bulunan Tüzmen ise Kılıçdaroğlu'nun sözlerinin hatırlatılması üzerine, "Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarına gülüyorum. Dünkü konuşmalarımız herkesin gözü önünde cereyan etti, tüm Türkiye şahit. Demek ki, (yenilen pehlivan güreşe doymazmış)" dedi.
Sahte mail ile Yazıcı'yı suçladı
Kılıçdaroğlu, bir bakanın yeğenine torpil için ÖSYM'ye mail attığını iddia etti. Fakat ÖSYM Başkanı Ali Demir'e gönderilen e-mailin Devlet Bakanı Hayati Yazıcı adına düzenlenmiş sahte bir hesap olduğu ortaya çıktı. Yazıcı ise bir yeğeni bile olmadığın açıkladı. Eski Devlet Bakanı Kürşat Tüzmen'i yolsuzluk yapan isimler arasında saydı. Önceki gün TOBB'da Tüzmen'le karşılaşınca "Lafım sana değil, seni dürüst bilirim" diyerek geri adım attı.
Bu iftirayı yalarsın Kemal Efendi
Kılıçdaroğlu, Ergenekon sanıklarının CHP'den aday olacağını yazan Yeni Şafak'a "Belediyeden kaynak aktarıldığını" öne sürdü. Yeni Şafak, bu iftira üzerine, "Para alan da, veren de iddiasını ispatlamayan da namussuzdur" manşetiyle Kılıçdaroğlu'na hodri meydan dedi. Kılıçdaroğlu ise 'yandaş medya' diyerek iddiasını geçiştirmeyi tercih etti. Eski Genel Başkanı Deniz Baykal'ın 10 Bin TL tazminat ödediği iddiayı yeniden gündeme getiren Kılıçdaroğlu'na Yeni Şafak ikinci gün, "Bu iftirayı yalarsın Kemal Efendi" manşetiyle cevap verdi. Kılıçdaroğlu bu haberin ardından ise sessiz kalmayı tercih etti.
Yeni Şafak