Yabancı İrtibat Görevlileri 2. Çalıştayı Ankara'da düzenlendi

İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Ersoy:- "FETÖ sadece Türkiye için bir tehdit değildir. Nerede fırsat bulursa orada sizin devletinizin kılcal damarlarına girmeye ve devletinizi ele geçirmek için akılınızın ucundan geçmeyecek her türlü şeytani planı...

ANKARA (AA) - İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Ersoy, "FETÖ sadece Türkiye için bir tehdit değildir. Nerede fırsat bulursa orada sizin devletinizin kılcal damarlarına girmeye ve devletinizi ele geçirmek için akılınızın ucundan geçmeyecek her türlü şeytani planı uygulamaya hazır bir örgütle karşı karşıya olduğumuzu asla unutmayalım." dedi.

Emniyet Genel Müdürlüğü Dış İlişkiler Daire Başkanlığı koordinesinde ilki 2019'da düzenlenen ve salgın nedeniyle geçen yıl yapılamayan "Yabancı İrtibat Görevlileri Çalıştayı"nın 2'ncisi, Ankara'da gerçekleştirildi.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından açılış konuşmasını yapan İçişleri Bakan Yardımcısı Ersoy, günümüzde suç ve terör örgütlerinin sınır aşan boyutlara ulaştığını ve bu örgütlerle mücadelede uluslararası iş birliğinin kaçınılmaz olduğunu söyledi.

Türkiye'de 51 ülkeden polis irtibat görevlisinin bulunduğunu belirten Ersoy, aynı misyonu yürütmek amacıyla da 60 ülke ve 2 uluslararası kuruluşa 100 İçişleri müşaviri görevlendirdiklerini ifade etti.

Terörizm ve sınır aşan suçlara karşı yürüttükleri uluslararası mücadelenin hukuki zeminini oluşturmak ve iş birliğini pekiştirmek amacıyla dünyanın dört bir yanından ülke ile 1000'i aşan hukuki metin imzaladıklarını hatırlatan Ersoy, bu coğrafyada pek çok terör örgütü ile aynı anda mücadele etmek zorunda olan bir ülkede yaşadıklarını ve edindikleri tecrübeleri paylaşmaktan mutluluk duyduklarını dile getirdi.

- "FETÖ sadece Türkiye için bir tehdit değildir"

"Türkiye sadece kendisi için değil, bölgesel ve küresel güvenliğin sağlanması için de çalışmaktadır." diye konuşan Ersoy, 15 Temmuz darbe girişiminde 251 vatandaşın şehit olduğunu ve 2 binden fazla vatandaşın yaralandığını anımsatarak, bu darbe girişiminin, milletin kararlı duruşu sayesinde bastırıldığını vurguladı.

FETÖ'nün kanserli bir hücre gibi ülkenin kılcal damarlarına sızdığını belirten Ersoy, örgütün çeşitli planlarını, sinsi taktikleriyle üzerinde hiç baskı hissetmediği ülkelerde uyguladığını kaydetti.

İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Ersoy, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ne yazık ki 15 Temmuz hain darbe girişimini gerçekleştiren FETÖ'ye karşı müttefik ülkelerin kayıtsız kaldığını üzülerek görmekteyiz. Dostlarımızı, müttefiklerimizi, bugüne kadar hep uyardık, bundan sonra da uyarmaya, bu tecrübemizi paylaşmaya devam edeceğiz.

FETÖ sadece Türkiye için bir tehdit değildir. Nerede fırsat bulursa orada sizin devletinizin kılcal damarlarına girmeye ve devletinizi ele geçirmek için akılınızın ucundan geçmeyecek her türlü şeytani planı uygulamaya hazır bir örgütle karşı karşıya olduğumuzu asla unutmayalım.

Kendisini gizlemek bakımından oldukça mahir olan bu örgütün üzerine ciddi ve kararlı bir şekilde gidilmesi halinde aslında kara para aklama, vergi kaçakçılığı, uyuşturucu ticareti ve diğer terör örgütlerine yardım etmek gibi pek çok suça karıştığını ve ortak olduğunu, sizi aldatmak için yapabileceği ne varsa yapmaya çalıştığını göreceksiniz."

Türkiye'nin diğer terör örgütleriyle de kararlı bir şekilde mücadele ettiğine dikkati çeken Ersoy, terör örgütü PKK'nın, düzenlenen operasyonlar sonucu ağır kayıplar verdiğini, yurt içindeki terörist sayısının 240'ların altına düştüğünü ifade etti. Ersoy, maalesef terör örgütü PKK'ya, bazı ülkeler tarafından destek verildiğinin de altını çizdi.

- "Yasa dışı yollardan ülkemize giriş yapan 8 bin 420 kişiyi sınır dışı ettik"

Uluslararası kamuoyuna yansıtılanın aksine terör örgütü DEAŞ ile göğüs göğüse mücadele eden tek ülkenin Türkiye olduğunu vurgulayan Ersoy, söz konusu örgütün yurt içinde 2014'ten bu yana 20 saldırı düzenlediğini anımsattı.

Ersoy, "103 bin 19 kişiye yurda giriş yasağı koyduk. Yabancı savaşçı olduğundan şüphelenilen ve yasa dışı yollardan ülkemize giriş yapan 8 bin 420 kişiyi ise sınır dışı ettik." bilgisini paylaştı.

Türkiye'nin son dönemde en büyük göç krizlerinden birinde hem hedef hem transit ülke olduğuna işaret eden Ersoy, 3.6 milyonu Suriyeli olmak üzere 5 milyon göçmenin Türkiye'de bulunduğunu, bu kapsamda Türkiye'nin kendi imkanlarıyla 40 milyar dolardan fazla yardım yaptığını hatırlattı.

Geçici koruma altındaki Suriyelilerden 428 bininin, ülkelerine geri döndüğünü dile getiren Ersoy, 191 noktada 51 bin 864 briket ev yapımının projelendirildiğini, bunlardan 39 bin 343'ünün inşaatının tamamlandığını ve 31 bin 319 Suriyeli ailenin yerleştirildiğini aktardı.

- "Interpol, Türkiye'yi mücadelesinde yalnız bıraktı"

Terörle mücadele çalışmaları sırasında bazı ülkelere ek olarak bazı uluslararası kuruluşların da Türkiye'yi yalnız bıraktığını belirten Ersoy, şöyle devam etti:

"FETÖ ve PKK başta olmak üzere Türkiye'ye karşı alenen terör eylemi yürütmekte olan örgüt ve iltisaklı gruplar, vakıf, STK ve düşünce kuruluşu adı altında Avrupa'da kendilerine maalesef faaliyet alanı bulabilmektedir. 194 üyesi ile dünyanın en büyük polis iş birliği teşkilatı olan Interpol'ün bilgi ve istihbarat paylaşımını artırmak suretiyle mücadelemize destek olmasını beklerken, aksi yönde davranmasını hayal kırıklığı ve üzüntüyle karşılıyoruz. Yaptığımız kırmızı bülten taleplerinin bir çoğu Interpol Genel Sekreterliğince reddedilmektedir. Bunun haricinde siyasi mahiyette olduğu belirtilen ve çeşitli gerekçeler sürülen yüzlerce şahsın kırmızı bültenleri ise Interpol sistemlerinden silinmiştir.

Bu gelişmelere karşı kasım ayında ev sahipliğimizde gerçekleştirilecek olan 89. Interpol Genel Kurulu vesilesiyle ülkemiz ile Interpol arasındaki yanlış anlaşılmaların giderileceğini ve ilişkilerimizin ivme kazanacağını ümit ediyorum."

- "Uluslararası iş birliğini de zorunlu hale getirmiştir"

Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş ise organize suç örgütleri ile birlikte genişleyen suç ağlarının, suçun sadece ülkeler ile sınırlı olmadığını ve küresel bir sorun olduğunu da gösterdiğini söyledi.

"Terör başta olmak üzere uyuşturucu, kaçakçılık, insan ve silah ticareti gibi alanlarda faaliyet gösteren suç örgütlerinin arasındaki trafik, uluslararası iş birliğini de zorunlu hale getirmiştir." diye konuşan Aktaş, bu bağlamda hiçbir ülkenin, kendisini organize suçların varlığından soyutlayamayacağını kaydetti.

Uluslararası polis iş birliğine en etkin şekilde dahil olan emniyet teşkilatının, 330 bini aşan personeliyle toplam nüfusun yüzde 86'sının yaşadığı bir alanda görev yaptığını anlatan Aktaş, yabancı ülkeler ile ikili güvenlik iş birliği faaliyetlerine yasal zemin oluşturması amacıyla bugüne kadar 124 ülke ile toplam 1001 hukuki metin imzalandığını hatırlattı.

Uluslararası polis iş birliği kapsamında son 25 yılda 76 ülke ve 9 uluslararası kuruluş ile birlikte düzenlenen 2 bin 575 eğitim programında, yaklaşık 42 bin yabancı kolluk personeline eğitim verildiğini aktaran Aktaş, uluslararası barış ve istikrarın sağlanması, iş birliği yapılan ülkelerin kurumsal kapasitelerinin geliştirilmesi amacıyla, son yıllarda 157 kalem ve yaklaşık 500 bin parçadan oluşan malzeme hibesinin gerçekleştirildiğini vurguladı.

Çalıştaya, 36 ülkeden 87 yabancı irtibat görevlisi katıldı.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Gündem Haberleri