Vural, gazetecilerle düzenlediği sohbet toplantısında, "İmralı canisiyle yapılan görüşmelerin tutanaklarının gazete manşetlerine taşındığını" ifade etti. Vural, "Bu kirli ve pis pazarlıkların yapıldığı bir gerçek olarak ortaya çıkmıştır" dedi.
İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın "İmralı'nın yol haritasına biz yakınız" dediğini savunan Vural,"İmralı yol haritasında ne öneriyor? Demokratik özerklik. Anayasa ekseninde yapılacak birtakım değişikliklerin demokratik özerklik taleplerini karşılamak amacıyla ortaya konduğu açık şekilde ortaya çıkmıştır" diye konuştu. Vural, şunları kaydetti:
"Al gülüm, ver gülüm, Kandil, İmralı, Erbil, bu üçgen içerisinde devletin üniter yapısı ve ulus devlet yapısı pazarlık konusu yapılabilmektedir. Türkiye, üniter ve ulus devlet yapısının ortadan kaldırılması ve bunları anayasal garanti verecek bir sürece doğru sürüklenmektedir. Hükümet, seçimlere kadar PKK'dan, Erbil'den, Barzani'den ve İmralı'dan medet ummaktadır."
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, "Bunlarla biraraya oturduğumuzu söyleme şerefsizliğini yapanlar, bu alçakça iftirada bulunanlar bunun hesabını her yerde vereceklerdir" sözlerini dinleten Vural, şunları söyledi:
"Ey Başbakan; Terör örgütünü muhatap alıp o terör örgütünün yol haritası doğrultusunda adım atmak için bir yerlerde kirli pazarlıklar yapmak şerefsizliktir. Bugün görüyoruz ki 'İmralı canisiyle görüşme yapıyoruz' diyen bir Beşir Atalay var. İmralı canisiyle hükümet görüşmeler yapıyor. İspatı mı istiyordunuz, işte ispatı. Bugün gazete manşetlerinde her yerde 'İmralı'yla nitelikli görüşmeler yapılıyor' derken, siz kimi kandırıyorsunuz? Kalkıp ondan sonra Dolmabahçe'de 'İmralı bu süreçte yok' diyorsunuz. Bunlar böyle. Bir taraftan görüşüyorlar sonra inkar ediyorlar."
"Bu anayasanın neresinde terör örgütünün terör yapmasını, insanları öldürmesini gerektirecek bir husus vardır?" diye soran Vural, bugün "terör örgütünün mensuplarının sorunsuz bir şekilde geriye çekilmesi için pazarlıkların sürüdürüldüğünün" ifade edildiğini ileri sürdü.
Vural, PKK terör örgütünün sözde lideriyle İmralı'da görüşmelerin hangi yetkiyle yapıldığını soran Vural, "İmralı'ya imtiyazlı hukuk uygulanmaktadır. Birtakım kimseler gitmektedir. Kendisi avukatmış. Hangi davanın avukatısın? 1980 öncesi işlediği bir suçtan dolayı davası düşürüldü. Bu da garabet" dedi.
İspanya'da hükümetin ETA'nın ateşkesini reddettiğini, "silahı bırakmadan olmaz" dediğini belirten Vural, "Ben de hükümetimi arıyorum" diye konuştu.
"Terör örgütün muhatap almanın bedelinin ödeneceğini" dile getiren Vural, "Bugün ABD, Brüksel, Erbil, İmralı, Kandil arasındaki bu diyaloğun asıl amacının Türkiye'nin siyasal çözülmesi olduğu ortaya çıkmıştır" dedi.
Vural, "Terör örgütünü taşeron olarak görüp ağababalarının kim olduğunu bilenler bu ağababalarından gelen birtakım işaretler doğrultusunda Türkiye'de yeni bir senaryoya doğru gidiyor" diye konuştu.
Hükümetin sınır ötesi operasyon için aldığı yetkiyi uzatacağını belirten Vural, "Bu yetkiyle şimdiye kadar PKK'yı bertaraf etmek için ne yaptın? PKK'nın oradaki inlerine ne yaptınız? Gazetecilerin bulduğu yöneticilere siz niye ulaşamadınız? Yetki alıyorsunuz da ne yapıyorsunuz?. Bugün de Barzani'den medet umuyorsunuz. Beyefendi de bize neler yapmamız gerektiğini anlatıyor. Tüylerim diken diken oluyor. Sen kimsin? Kimsin de Türkiye'ye yol haritası sunuyorsun ve Türkiye Cumhuriyeti'nin bir bakanı bunu müzakere ediyor" dedi.
"CUMA NAMAZINI KILMAK SORGULANIYOR"
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Ani harabelerine giderek Cuma namazı kılacağını belirten Vural, şunları söyledi:
"Kiliselerin ibadete, medreselerin defileye açıldığı bir AK Parti dönemi... Sayın genel başkanımız, 1064 yılında Sultan Alparslan'ın Anadolu'ya giriş yaptığı o günden bu yana kardeşçe yaşayan milletimizin bu iradesini ortaya koymak amacıyla ziyaret edecektir. Kiliselere ayin yapma izni vermekte tereddüt etmeyenler, genel başkanımızın Cuma'yı orada eda etmesinden rahatsız olmuş. Bir ülkede Cuma namazını kılmak hükümet tarafından sorgulanıyor. Anayasaya aykırıymış... Kültür Bakanı olarak, bin yıllık medreselerimizde defileyi düzenlerken, müze olarak ayrılmış yerlerde ayin yapma izni verirken, bunların hesabını ver sen önce. Benim bu ülkede Cuma namazını neden kıldığımı kimse sorgulayamaz."
Vural, KPSS sınavının sadece bir bölümünün iptal edilmesiyle meselenin ortaya çıkmayacağını ifade ederek, "Bu meselede birileri korunmak isteniyor" dedi.
Vural, HSYK'ya aday belirlendiğini ve propaganda yapmanın yasak olduğunu anımsatarak, "Bugün bakıyoruz ki Adalet Bakanlığına, adaylık listeleri yayınlanıyor. Kim kullanıyor bu gücü? Hani hakimler kendileri seçecekti?" diye sordu.
TAVRIMIZI ÇOK ÖNCEDEN BELİRLEDİK
"Başörtüsü yasağıyla" ilgili olarak Başbakan Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu arasında yapılan görüşmeye ilişkin bir soru üzerine Vural, şunları söyledi:
"Bu iki siyasi aktörün davranışını dikkate aldığımız zaman MHP'ye hak verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Şimdi görüyoruz ki birisi 'Diyanet İşlerine' diğeri 'AİHM'ye soralım' diyor. Bu işi siyasi manevra ve oyunların parçası olarak görüyorlar. Bu siyasetin Türkiye'ye vereceği ne var? Hep oyun, hep taktik, kandırma. MHP olarak bu konuda tavrımızı çok önceden belirledik."
Hanefi Avcı'nın gözaltına alınmasıyla ilgili bir soruya ise Vural, "Kitap yazmadan önce niye alınmadı? Türkiye'de garip şeyler oluyor. Takip edeceğiz bunları" karşılığını verdi.