VEFAT EDELİ TAM 448 YIL OLMUŞ OLMASINA RAĞMEN HALA BU KİŞİNİN ADINA YARDIMI YAPILIYOR.

Yanlış okumadınız.. Edirne ve Kırklareli'nde Osmanlı Padişahı I Mehmet, 2 Selim ve 2 Beyazıt gibi padişahlar, Semiz Ali Paşa gibi veziriazamlar, Kısacası onların yaşadığı dönemlerde adlarına kurulan vakıfların senetlerinde pek çok şart yer alıyordu.. Bu şartlardan biri de her ay düzenli olarak gıda yardımında bulunmak yer alıyor. Edirne Vakıflar Bölge Müdürlüğü de bu şartı yerine getirmek için her ay düzenli olarak ihtiyaç sahiplerine pek çok yardımın yanı sıra, gıda yardımında da bulunuyor. Edirne Vakıflar Bölge Müdürü Osman Güneren, kuru gıda dağıtımının ardından yaptığı açıklamada, Vakıflar Genel Müdürlüğü olarak Türkiye'nin 81 ilinde her ay düzenli olarak kuru gıda dağıtımları yaptıklarını söyledi. Yardımların vakıflarda yer alan hayır şartları gereğince gerçekleştirildiğini ifade eden Güneren, "Edirne ve Kırklareli'de Osmanlı zamanında kurulmuş çok önemli vakıflar var. Mesel Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde Bulunan Evkaf Kıbrıs Vakıflar idaresi 1571 Yılında Sultan II Selim Han tarafından kurulmuştur. Günümüzde Lefkoşa Büyük Han Evkaf Kıbrıs Vakıflar idaresi, Maraş Vakfına aittir. (Maraş Birkaç ay önce kapalı olan Maraş bölgesidir) Yani 450 Yıllık bir vakıf. Vakıfların Anayasası olarak kabul edilen Ahkamü’l Evkaf (Vakıflar Hükümleri) vakıf sözcüğünü şöyle tanımlar : “Vakıf, belirli eşya veya taşınmazı, yararları ve kazancı Allah’ın kullarına ait olmak üzere, o eşya ya da taşınmazın var olduğu süre sonuna kadar, koruma altına alıp muhafaza etmektir.” Örneğin Selimiye Camisi banisi II. Selim Vakfının (Sultan Selim Han-ı sani bin Sultan Süleyman Han Vakfı) hayır şartları arasında gıda dağıtımı var. Daha önceki bir röportajında Ramazan Ayı gelmeden hem Edirne, hem Kırklareli'nde kuru gıda dağıtımlarımızı tamamlamış olacağız" dedi. Daha önce Edirne ve Kırklareli'nde 1475 kişiye gıda dağıtımı yaptıklarını vurgulayan Osman Güneren, Geçen yıl korona salgını nedeniyle kişisel hijyen ve sosyal mesafe koşullarını dikkate alarak dağıtımı gerçekleştirdiklerinin altını çizdi. Vakıflar deriz ama çok kişi işleyişi bilmez. Vakıflar kimsenin normalde malı değildir. Vakfa seçilen; zaman zamanda değişen Başkan, O Vakfın giderleri düşüldükten sonra, gelirlerini Kuruluşunda amaç ne üzerine kurulmuşsa o hizmeti yapar. Osmanlı zamanından kalma vakıf inandırıcı gelmeyebilir çok kişiye ama bu net ve doğrudur. Örnektir 2 işhanı vardır ve kendi vakfına Vakfeder. O işhanının gelirleriyle Bu yardım yapılır ve Amel açık kalır böylece. Şöyle düşündümde Kapıma birisi gelse ve 2 Bayezit’in kurduğu vakıftan geliyor dese (Yavuz Sultan Selim Han’ında babasıdır) Oturur ağlarım sanırım. Bu haber birkaç yıl önce beni çok etkiledi. Veren el olabilmek ne kadar güzel. Hele vefat edeli 448 yıl olmuş ve hala adına kurduğun vakıf hayr yapmakla meşgul.. Nurlar içinde yatsınlar bu güzel insanlar.. Allah Onlardan Razı olsun..