14 Mart Tıp Bayramı etkinlikleri çerçevesinden Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi’ndeki düzenlenen programda konuşan Adana Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Nuh Demirpas, tam gün yasası, güvencesiz çalışma ortamı, doktorlara getirilen performans sistemi ve doktorların maruz kaldığı şiddet gibi konularda eleştirilerde bulundu. Demirpas, “Yine bir 14 Mart geldi. Hekimler ve sağlık çalışanları mutsuz ve umutsuz.
Mesleki geleceklerini belirleyemeyen ne olacağı hakkında yorum yapamayan sağlık emekçileri olarak bugünlere nasıl getirildiğimizi biliyoruz.” dedi. İktidarın, sağlıkta dönüşüm programı adı altında piyasalaştırma, ticarileştirme ve özelleştirme projesini dört dörtlük uyguladığını anlatan Demirpas, esas amacın özel sektörün bu alanda büyüyeceği bir ortamın oluşturulması olduğunu anlattı. Adana Valisi İlhan Atış ise Demirpas’ın konuşmalarına sert çıktı. Sağcısı ve solcusunun da Türkiye’de yıllardır tam gün yasasını savunduğunu vurgulayan Atış, “Tam gün geldi şimdi ‘istemezük’ diyorlar. Sakıncaları olabilir.
Doktorlarımız Türkiye’de çalıştığının emeğini alabilen meslek mensuplarından en başta geleni. Ben tam 41 yıldır çalışıyorum. Devletin valisiyim. Hiçbir şikayetim yok. Şimdi bir aile hekimi benden 3 bin 500 lira fazla para alıyor. Benden 10 kat fazla alabilir hayat kurtarıyor. Ama az diyerek ağlamayalım. Maaş yönünden en çok maaşı alan sizlersiniz. Ama ah vah edip, eziliyoruz, perişanız, şiddete uğruyoruz, iş güvemiz yok demeyin. Yapmayın Allah aşkına. Çok daha iyi olmalıyız iyinin sonu yok. Bugün Türkiye’de mezun olduğundan itibaren iş bulacağım mı diye endişeye düşmeyen tek bölüm tıp mezunlarıdır.” dedi.
ÖZEL HASTANELER ÇOĞALSIN
“En sevmediğim şey toptan kabul etmek ve toptan reddetmektir.” diyen Atış, “Hiçbir sistem tümüyle güzel değildir ve tümüyle kötü değildir. Bakarken hem iyi yanlarına hem de kötü yanlarına bakmak lazım. Çevremde doktor ve polisler var, doktorlar tek tek muayenehane açıp da saat 15.00'ten sonra yorgun argın muayenehaneye koşup 19.00'a kadar çalışınca özel ticaret olmuyor da, bu doktorlar bir araya gelip de muhteşem bir hastaneler kurunca özel ticaret mi oluyor. O da ticaret de bu da ticaret değil mi.
Ticaret kötü bir şey değil ki. Eğer ticareti halkın sağlığı için kuruyorsanız para da kazanacaksınız. Neresi ayıp. Özel okulların artırılması için uğraşılırken özel hastanelerin çoğalması da güzel bir şey. Balcalı Hastanesi’nde yetişen insanlar bir araya gelip çok iyi hastane kuruyorlar. Yabancı ülkelerden hastalar geliyor artık. Bunun nesi kötü.“ ifadesini kullandı.
4 YILDA 17 DOKTOR ŞİDDETE
MARUZ KALDI “Eğer siz iş güvencemiz yok derseniz, iş güvencedeki kavramda farklılığımız olabilir.” diyen Atış, “Bana göre doktorlar dünyanın en güzel mesleğini yapıyorlar. Muhteşem meslek olunca muhteşem zorlukları da oluyor. Şiddete maruz kalan meslekler açısından nüfus memurları ve maliye memurları doktorlardan daha çok kalıyor. 4 yıl içinde şiddete maruz kalan sağlık mensubu 17. Nüfus memuru sayısı ise 56, maliye memuru 116. Şiddete maruz kalmak toplum problemidir. Çok okumuş olsa bile eşini döven insan varsa doktoruna karşıda şiddete davranan insan vardır. Bunu çözmek de doktorların, psikologların işidir.“ şeklinde konuştu. “Bir doktor devlet kadrosuna girerse ölünceye kadar orada.” diye konuşan Atış, “İşe gitse de orada gitmese de orada. Çalışsa da çalışmasa da orada. Eskiden sivil toplum örgütlerimiz performans değerlendirmesini savunurlardı. Objektif değerlendirme olsun ki çalışanla çalışmayan ayırt edilsin diye Eğer performans değerlendirmesinde kriterlerde yanlışlık varsa a değerlendirilebilir. Bana göre performans değerlendirmesi doktor görevini gerektiği gibi yapıyor mu yapmıyor mu gibi değerlendirme olmalıdır. Bu vali için de kaymakam için de olmalıdır. Performans değerlendirmesini yine siz yapıyorsunuz.” dedi. Doktor adaylarına da seslenen Atış şunları söyledi: “Siz bilmezsiniz. 10 yıl önce SSK’da muayene olmak mümkün değildi. Saatlerce sırada bekleyeceksiniz. Başını öne eğmiş doktorunuz size bakmadan muayene ettikten sonra ilaç almak için saatlerce kuyruğa girip alacaksınız. Şimdi ayrım yok isteyen istediği hastaneye gidiyor. Yeşil kartlılar için çok daha kolay. Yeşil kartınızı gösterdiğinizde rektör olmaktan daha güzel. İstediğiniz tedaviyi yaptırırsınız. Halkın memnuniyeti ön plandaysa halk memnun." İl Sağlık Müdürü Aytekin Kemik ise 8 yıllık süreçte sağlıkta halkın memnuniyetinin yüzde 39’dan yüzde 73’lere geldiğini vurgulayarak, “Bunu yaparken de ABD’nin sağlık hizmetinde kişi başı yılda 7 bin 250 dolarken Türkiye’de bu işi 600 dolarla yapıyor. Bütçemiz kısıtlı. Gelişmiş ülkelerin yaklaşık 3’te biri kadar hekim arkadaşımız var. Gelişmiş ülkelerde 100 bin kişiye 700 hemşire düşerken biz de ebeler de dahil 170 ebe-hemşire düşmektedir. Biz yoruluyoruz ama iş güvencesiyle ilgili düşüncelerine katılmıyorum. 8 yıldır sağlıkta dönüşüm projesi devam etmektedir. İşiyle ilgili bir tane problem yaşayan bir tane sağlık personeli yoktur.” dedi. Bunun üzerinde salondaki katılımcılardan eski Adana Tabip Odası Başkanı Osman Küçükosmanoğlu ise “Olur mu öyle şey’ Nereden çıkarıyorsunuz. Ben 10 tane yaşadığımı söyleyebilirim.” diye çıkıştı. Bunun üzerine Sağlık Müdürü Kemik, konuşmasına devam etti. ÇÜ Rektörü Prof. Dr. Alper Akınoğlu da Tıp Bayramı’nda bütün sağlıkçıların düşüncesini özgür ortamda dile getirdiğini belirterek halk ve sağlık çalışanları açısından anlamlı bir gün olduğunu kaydetti. “ÇÜ Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi olarak bölgemize yaptığı hizmetlerle gurur duyuyoruz.” diyen Akınoğlu, “Balcalı Hastanesi markadır. Sağlık sektörünün gelişmesinde ön ayak olmuştur. Burayı bir güvence olarak görür. Balcalı hastanesi döner sermayesi Sağlık Bakanlığı’na ve Maliye Bakanlığı’nın özel desteklerine ihtiyacı yoktur. Son yapılan tadilat çok iyi noktaya gelmiştir. Acil servis tadilatını planladığımızdan bir iki ay önce bitireceğiz. Hızımızı kesmeyeceğiz. Kardiyoloji ve göğüs hastalıklarının tadilatı başlatacağız. Yoğun bakın ünitelerin tadilat çalışmalarını başlatacağız. “ dedi.
Hastane Oteli Projesi’ni hayata geçireceklerini anlatan Akınoğlu, “Kapalı Otopark olarak yapılan yeri dış cephesi bitme noktasında. 2 katını hastane oteli ve bir katını da döner sermaye işletmesine vereceğiz. Şefkat Evi yine ücretsiz olacak.” diye konuştu. Etkinlikte Tıp Fakültesi son sınıf öğrencisi Elif Ceren, Mezunlar Derneği Başkanı Ersin Akpınar ve Tıp Fakültesi Dekanı Behnan Alper de birer konuşma yaptı.