İstanbul’da nefes alınamayacak hal alan nem için Meteoroloji Genel Müdürlüğü’den uyarı geldi. Yetkililer, 5 gün boyunca etkili olması beklenen yüksek nemin vücut sağlığını olumsuz yönde etkileyeceğini söyledi. Milliyet’e konuşan iklim uzmanları ise aşırı yapılaşmanın nemi artırdığını söyledi.
Yüksel Yağan (TMMOB Meteoroloji Mühendisleri Odası Genel Sekreteri): “Rüzgârlar nedeniyle nem gittikçe artmaya başladı. Nemli hava insan vücudundaki buharlaşmayı olumsuz etkilemektedir. Yüksek nemlilikte vücut dengesi şaşıyor. Çünkü hava doymuş durumda. Terleyemiyoruz ve bu nedenden dolayı sıcaklığı daha fazla hissediyoruz. Nemli havada vücudumuzdan atılacak suyun miktarı azaldığı için kendimizi rahatsız hissediyoruz. Nemle kolay kolay başa çıkmak mümkün değil. İstanbul için konuşacak olursak nemi oluşturan en büyük etken yapılaşma. Havanın sirküle edilmesi lazım. İstanbul’un hakim rüzgâr yönlerindeki yapılaşmaya dikkat edilmeli. Nemi dengeleyecek yeşil alanların artırılması gerekiyor. Betonla nemi dengeleyemezsiniz. Nemle mücadelede kısa vadeli değil uzun vadeli önlemler alınmalı. Meteoroloji bilimini şehirselleşmede kullanmamız gerekiyor. Bir bina ruhsatı verilirken haklı olarak jeoloji mühendisine kadar soruluyor. Ancak meteoroloji mühendisinin hâlâ bir etkinliği yok. Yapılaşmanın şehrin iklimine etkisi hiçbir şekilde işin içine katılmıyor. Yüksek binalar yaparken işin meteorolojik tarafını değerlendirmiyorsanız şehrin yaşanmaz hale geleceğini göz önüne almalısınız.”
‘Lokal etkileri var’
- Prof. Dr. Orhan Şen (İstanbul Teknik Üniversitesi Meteoroloji Mühendisliği Bölümü): “Etkisini göstermeye başlayan rüzgârlar yüksek nemi de beraberinde getirdi. İnsanın dış sıcaklığı dengelemesi için terlemesi gerekiyor. Havada yüksek nem yoksa gözeneklerdeki ter buharlaşıyor ve insan rahatlıyor. Ancak, nemli hava bu teri tutuyor. Gözenekler kapalı olduğu için insan terleyemiyor ve bunalmaya başlıyor.”
- Prof. Dr. İbrahim Atalay (Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Coğrafya Bölümü): “Yoğun yapılaşmanın nemin üzerinde lokal etkileri vardır. Yeşil alanların azalması, yağışların kanallardan doğrudan denizlere ulaşması İstanbul’un nemini etkiler. Koyu zeminler ve binalar sıcaklığın yüksek hissedilmesine neden olur.”