Araştırma sonuçlarına göre yüz aileden 64’ü çocuğu hırsızlık, gasp ve fuhuş gibi suçlar işlemesin diye uyuşturucu satın alması için para verirken, 13 aile ise tehdit, şiddet ve korku nedeniyle kendi elleriyle uyuşturucu tedarik ediyor.
Geri kalan 23 aile ise madden bittiklerini ve artık verecek bir şeyleri kalmadığını söylüyor
Sürekli uyuşturucu krizine giren bu bağımlılar ise maddeyi bulmak için her türlü yolu deniyor. Bu yollar içerisinde cinsiyet fark etmeden fuhuş, gasp, torbacılık ve çoğunlukla hırsızlık bulunuyor.
Bu üzücü uyuşturucu gerçeği bütün sinsiliği ile insanlarımızı ve toplumun en temel yapı taşı olan aile yapısını nasıl yok ettiğini gözler önüne seriyor.
FİŞEK'İN MALİYETİ 15 İLA 30 BİN ARASINDA
Yapılan araştırma gösteriyor ki oldukça pahalı olan bağımlılığın bedelini aileler mecburi olarak karşılıyor. Uyuşturucu pazarında “fişek” olarak bilinen bir dozluk uyuşturucu kullanımın maliyeti 15 ile 30 lira arasında değişiyor. En az kullanan bağımlı günde iki doz kullanırken ileri düzeyde bir bağımlı sekiz doza kadar kullanabiliyor. Bu da günlük 30 ile 240 lira arasında bir maliyeti ailenin omuzlarına yüklüyor. Aylık maliyet ise 900 lira ile 7200 lira arasında değişiyor.
EVLERİNİ SATANLAR VAR
Uyuşturucu bağımlısı aileler içerisinde on binlerce lira banka borcuna girenler, evindeki bütün eşyaları satanlar, kredi kartları kanuni takibe girenler ve hatta evini satanlar bile var.
Araştırmanın detayında ise bağımlı çocuğu bulunan yüz aileden 56 sının içinde şiddet vakasının görüldüğü belirtiliyor. Bu şiddet 37 aile içerisinde anneye uygulanıyor. Hatta bağımlını yaptığı oyunlar nedeniyle birbirine zarar veren aileler, annesini döven diğer aile bireyleri bile var.
İşin sosyal boyutunda ise ailenin gözü önünde eriyen, saldırganlaşan, defalarca tedavi için yattığı halde vazgeçemeyen, hapse giren, hırsızlık yapan, arsızlık yapan, uyuşturucu satan ve kendi namusunu bile pazarlayan bir aile ferdinin olması ise toplumun en küçük parçasının nasıl yok olduğunu ve insanlarımızın nasıl bir felakete sürüklendiğinin farklı bir boyutunu göz önüne seriyor. UBAM ın araştırmasına göre ailelerin 98 i bağımlıdan daha büyük psikolojik sorunlar yaşıyor.
YARDIM EDİN
Araştırmadaki diğer bir detay ise madde bağımlılarının tamamının aileyi yalanlarla kandırdığını gösteriyor. Bağımlı sorunuyla başa çıkamayarak maddi sıkıntılar yaşadığında "Yardım edin” diye aile fertlerinin merhamet duygusunu kullanıyor. Yakınında ki birçok kimseden para koparıyor, borç alıyo ve ilk etapta aile içi hırsızlıklar yapıyor. Araştırmaya göre bağımlıların tamamı en az birkez hırsızlık yaptığını söylüyor.
Oldukça detaylı hazırlanan araştırma kapsamında ise madde bağımlılarının 42 si ise aileyi tehdit ederek uyuşturucu bedelini alıyor. "Başınıza bela olurum” modelini kullanan bağımlılar kendi olanaklarıyla madde tedarik edemez hale gelince bu metodu uyguluyor. Bunu yaparken aile itibarını zedeleyici tehditler, bina içi bağırıp çağırmalar, toplum içerisinde hakaret etmek gibi insanlık dışı yöntemlerle hassas değerleri kullanıyor.
Araştırma aşamasında UBAM ın görüştüğü bütün aileler kendi çocuklarının olası bir hırsızlık, gasp, yaralama, cinayet, fuhuş, uyuşturucu satışı vesaire gibi yanlış yollara sapmaması için bütün imkanlarını seferber ediyor. Söz konusu uyuşturucu maddeyi satın almak için gerekli parayı mecburi olarak buluyor. Bazı aileler ise daha da ileri giderek kimsenin başına bela olmasınlar diye maddeleri kendileri tedarik etme yolunu tercih ediyor.HABERVAKTIM