CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün davetiyesini eline alarak çıktığı basın karşısında "Davetiye de Türkiye Cumhurbaşkanı ibaresi bulunuyor" demiş ve resepsiyona katılmayacaklarını açıklamıştı. Hemen akabinde Köşk'ten iki ayrı davetiye örneği çıkarılmış ve eski cumhurbaşkanları Demirel ve Sezer'in de "Türkiye Cumhurbaşkanı" unvanı kullandığı ortaya çıkmıştı. İnce "Uydurdum ama uysa du uydu, uymasa da uydu" yaklaşımı ile "Yine de resepsiyona gelmeyeceğiz" dedi.
CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, ''Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün 29 Ekim'de Çankaya Köşkü'nde vereceği resepsiyona katılmayacakları''na ilişkin açıklamasıyla ilgili, ''Attığım imzanın, söylediğim sözün arkasında dururum. Ne söylediysem odur'' dedi.
Yalova'da, Başkent Üniversitesi tarafından kurulan Diyaliz Merkezi'nin açılışına katılan İnce, gazetecilere açıklamasında, kendi başına bir açıklama yapmadığını söyledi.
Ortada bir çelişki de, yanlışlığın da bulunmadığını ifade eden İnce, ''Ben Elmalık köyünden kamyoncu Şerif'in oğluyum. Attığım imzanın, söylediğim sözün arkasında dururum. Ne söylediysem odur. Ben gitmeyeceğim. İsteyen gider, isteyen gitmez'' diye konuştu.
İnce, gazetecilerin ''Yaptığınız açıklamadan Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun bilgisi var mıydı'' sorusuna, ''Ben 8 yıldır milletvekiliyim, 8 gündür milletvekili değilim. Ne zaman nerede ne konuşacağımı bilirim'' yanıtını verdi.
''Partinizi zor durumda bıraktığınızı düşünüyor musunuz'' sorusu üzerine de İnce, ''Bu akşam İstanbul'a gideceğim. Genel Başkanımla birlikte yemek yiyeceğim. Olur mu öyle şey, hiç aklımın kenarından bile geçmiyor'' dedi.
İnce, ''Ergenekon'' davası nedeniyle tutuklu bulunan Mehmet Haberal'ı ziyaret etmek istediğini, ancak açılış nedeniyle listeden adını sildirdiğini ifade ederek, şunları söyledi:
''Bu ülkede aylardır, yıllardır tutuklu bulunan insanlar var. Bugün iki milletvekili arkadaşım, Sayın Mehmet Haberal'ı ziyarete gittiler. Ben de ziyaretine gidecektim. Biliyorsunuz AKP'nin son yaptığı değişiklikle milletvekillerinin bile ziyaret edebilmesi için izin almaları gerekiyor. Bu listede ben de vardım. Fakat bu açılış için listeden adımı çıkardım. Sizlerin aracılığıyla Yalova'dan Mehmet Haberal'a selam gönderiyorum. Aynı zamanda Deniz Feneri'ne de selam gönderiyorum.''
CHP'li Öymen: İnce'nin görüşü kişisel değil
CHP'den Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün 29 Ekim'de vereceği resepsiyonla ilgili farklı açıklamalar gelmeye devam ediyor. CHP Bursa Milletvekili Onur Öymen, 29 Ekim'deki resepsiyona katılmayacağını belirtirken, "Daha önceki resepsiyonlara katılmamak için hangi gerekçelere sahipsem kendi hesabıma şimdi de aynı gerekçelere sahibim." dedi. Öymen, CHP'li Muharrem İnce'nin açıklamalarının da kendi başına söylenmiş sözler olmadığını, partinin görüşünü yansıtan bir açıklama olduğunu ileri sürdü.
TBMM'de basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını cevaplayan Öymen, Cumhurbaşkanı Gül'ün vereceği resepsiyona katılıp katılmayacağına ilişkin olarak şunları söyledi: "Ben bundan önceki senelerde katılmadım. Bu sefer de katılmak gibi niyetim yok. Daha önceki resepsiyonlara katılmamak için hangi gerekçelere sahipsem kendi hesabıma şimdi de aynı gerekçelere sahibim. Değişen bir şey yok. Sayın Muharrem İnce'nin açıklamalarını da memnuniyetle dinledik. Anlaşılıyor ki, kendi başına söylenmiş sözler değildir. Herhalde partinin görüşünü yansıtan bir açıklama yapmıştır. Onu da memnuniyetle karşıladık."
"CHP PROGRAMI HERKESİ BAĞLAR"
Öymen, başörtüsü sorununa ilişkin olarak "Biz hukuka saygı gösteren bir partiyiz. Bu konuda alınmış yargı kararlarını yok farz edemeyiz. YÖK Başkanı'nın yaptığı açıklamaların da yargı kararlarına uygun olduğu kanısında değilim. Yasalar herkesi bağlar." dedi.
Parti programının herkesi bağlayacağını hatırlatan Öymen, "Yenisi yapılıncaya kadar hepimizin görevi Parti Programı'na sadık kalmaktır" diye konuştu. Öymen, Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu'nun sözlerinin hatırlatılması üzerine de "Türkiye'de yasalar ve mahkeme kararları herkesi olduğu gibi onu da bağlar." cevabını verdi.
FÜZE KALKANI KONUSU
ABD'nin gündeme getirmeye hazırlandığı füze kalkanı projesi konusundaki soruya ise Öymen, şöyle cevap verdi: "Bu işin Meclis'te görüşülmesi lazım. Komşularımızla ilişkilerimiz üzerinde ne gibi etkiler yapacağı, ne gibi sıkıntılar yaratacağı ele alınması lazım. İkinci boyutu da Türkiye'ye komşu ülkelerde bu saldırı füzelerinin bulunuyor olmasıdır. Uluslararası ilişkilerde komşuların veya bu silahlara sahip ülkelerin niyetlerine değil, imkan ve kabiliyetine göre değerlendirme yapılır. Bugünkü koşullarda tehlike oluşturmaz, yarın o ülkede, dünyada koşullar değişir. Bir tehdit unsuru haline gelebilir. Onun için bizim mutlaka kendimizi savunacak sistemlere sahip olmamız gerekir. Bunu da milli komuta altında konuşlandırmamız lazım."
AA/CİHAN