Sezai Karakoç, yaşayan en büyük şair düşünür ve fikir adamlarından biri. O, sabır, azim, gayret, aşk ve metanetle adım adım, nakış nakış, ilmek ilmek diriliş burçlarını yeniden inşa ediyor. Hiç bir olumsuzluğa asla aldırmadan, yapay ve sahte gündemlerden uzak duruyor. O’nun gündemi müslümanların gündemi olmuştur hep.
Üstad Sezai Karakoç her zaman diriliş medeniyetinin en aziz bir işçisi olarak kalbini, ruhunu ve gözünü hep ötelere, metafizik âlemin o sonsuz ab-ı hayat kaynağına odakladı. Üstad, bilinçli, şuurlu, ahlaklı ve erdemli müslüman bir neslin yetişmesi için hayatını bu kutlu yolda feda ediyor. Kendi öz değerlerine, kültürüne, inancına, ahlakına sahip çıkan ve diriliş medeniyetini yeniden inşa eden kutlu bir nesil için mücadele veriyor. Ve bunun içindir ki ilk defa ‘İslam Birliği’ fikrini Sezai Karakoç dünyanın gündemine getirdi. “İslam Birliği mutlaka kurulmalıdır ve bu birlik Türkiye'nin öncülüğünde ve liderliğinde kurulmalıdır” diye yazdığı için mahkemelerde yargılanmıştır; kitapları toplatılmıştır ve hapis cezası almış. Ancak O hiçbir zaman doğru bildiklerinden asla taviz vermemiş, geri adım atmamış.
Yöneticiler bu sorumluluktan kaçamazlar
Karakoç’un bu düşüncesi, müslümanların gündeminde sürekli taze olarak kalmalıdır. Bilinçaltımıza bu düşünceyi yerleştirmek zorundayız kurtuluş için. İslam Birliği kurulmadan hiçbir müslümanın sorunları ve sıkıntıları asla tam manasıyla düzelemez ve çözülemez. Ülkelerin yöneticileri bir an evvel İslam Birliği’nin kurulması yolunda azami gayret göstermek zorundadırlar ve sorumludurlar. Bu sorumluluktan asla kaçamazlar. Diriliş medeniyetinin yeniden inşasının yolu İslam Birliği'nden geçmektedir.
Dünyanın bugün içinde bulunduğu duruma baktığımızda maalesef hiç de iç açıcı bir durum göremiyoruz; kaos, kargaşa, zulümler, gözyaşları bir türlü dinmek bilmiyor. Gün geçmiyor ki topraklarımızın bir kısmı işgal edilmesin. Bugün paramparça edilmiş coğrafyamız haçlı zihniyetinin son kalıntıları tarafından çiğnenmektedir. Sosyal, siyasal, ekonomik ve kültürel alanda ve hayatın her alanında dünyamız sömürülmektedir ve acımasızca işgal edilmektedir. Akif’in deyimiyle, “ırzımızdır çiğnenen evladımızdır doğranan/ hey sıkılmaz ağlamazsan bari gülmekten utan…”
Bunlar olmayacaktı
Bütün bu sıkıntılarımız İslam Birliği’nin kurulmamasındadır. Bu birlik olsaydı ne Irak’ta, Afganistan’da, Pakistan’da ne de Filistin’de bu acılar yaşanmayacaktı. Üstad, İslam Birliği fikrini müslümanların gündemine alarak ne kadar da haklı olduğunu göstermiştir; bugün bunun olmayışının sebep olduğu hadiseleri acı acı müşahede etmekteyiz. İslam Birliği düşüncesi her zaman canlı ve her zaman diri tutulmalıdır. Artık diriliş erleri harekete geçmiştir, Üstad Sezai Karakoç'un yıllar önce toprağa attığı diriliş tohumları bugün hızla yetişmektedir. Selam olsun bu kutlu yolda mücadele veren diriliş erlerine; selam olsun diriliş medeniyetinin yeniden inşâsı için gayret gösteren diriliş erlerine…
En gür seda ile haykırıyoruz: İslam Birliği mutlaka kurulmalı ve bu da Türkiye’nin önderliğinde ve liderliğinde olmalıdır. Bu uğurda hasta gönüllere şifa ol… Hasta ruhlara hayat iksiri ol… O Üstad ki Tanrı’nın bir armağanıdır bizlere; metafizik iklimlerden beslenen bu güçlü sese kulak verin ey İslam Erleri… Tek kurtuluş yolu İslam Birliği’dir.
dunyabizim.com