“Hayvan yetiştiricileri aylık 4 bin TL ücretle bile çoban bulamıyor” diyen Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Serap Göncü Karakök, diplomalı işsiz yetiştirir hale gelen üniversitelerde çobanlık yüksekokulları açılması gerektiğini söyledi.
Doç. Dr. Karakök'ün verdiği bilgilere göre 'üniversiteli çoban' Türkiye için bir fantezi değil, ihtiyaç:
Araştırmalara göre Türkiye nüfusu son 20 yılda yüzde 7 arttı. Hayvan varlığıysa yüzde 34 azaldı. Karakök bunu hayvancılık sektöründe çalışanların para kazanamamasına bağladı.
Besicilik maliyetli bir işkolu. Maliyeti düşürmenin olmazsa olmaz iki şartı var: Bir hayvanların otlatılacağı meralar. İki otlatacak çobanlar.
Karakök, Türkiye'de hem mera varlığı hem çoban sayısının yetersiz olduğunu anlattı:
“Çoban sıkıntısı son yıllarda büyük boyutlara ulaştı. Besiciler bu yüzden hayvanlarını ahırlara hapsedip yemle besliyor. Yetiştiriciler, aylık 4 bin TL ücretle bile çoban bulamamaktan yakınıyor. Çoban deyip geçmemek lazım. İyi bir çoban, hayvan hastalıkları, özellikle de bu hastalıkların belirtileri konusunda bilgi sahibi olur. Gebelik dönemini iyi takip eder. Yani çoban sadece hayvanları gezdirip, başlarında öylece duran kişiler olarak algılanmamalı. Bu ülkenin, mühendis ve mimarın yanı sıra çobanlara da ihtiyacı var. Diplomalı işsizler yetiştirmek yerine üniversiteler bünyesinde çoban yetiştiren yüksek okullar açılması gerekir.”
Sürekli kaba yemle beslenen hayvanların et kalitesinin düştüğünü hatırlatan Karakök, üniversitelerdeki at yetiştiriciliği ve nalbantlık meslek yüksekokullarını örnek verdi:
“Nalbantlar artık okullu oldu. Çobanlık konusunda ise bugüne kadar herhangi bir girişimde bulunulmadı. Yüksek okullu çobanlar Türk hayvancılığına büyük katkı sağlayacaktır.”