İSTANBUL (AA) - Diyanet İşleri Başkanlığı ile Avrupa Fetva ve Araştırma Meclisinin, dünyada namaz saatleri arasındaki ihtilafları gidermek amacıyla düzenlediği "Uluslararası Namaz Vakitleri Kongresi" sona erdi.
Bağcılar'da bir otelde düzenlenen ve iki gün süren kongrenin sonuç bildirgesi yayımlandı.
Bildirgede, 2016'dan itibaren namaz vakitleri ile ilgili ortaya çıkan ihtilafları gidermek adına takvim birliği ve namaz vakitlerinde birliği sağlama konusunda çalışmalar yapıldığı kaydedildi.
Kongreye Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Prof. Dr. Abdurrahman Haçkalı, Dünya Müslüman Alimler Birliği Genel Sekreteri Prof. Dr. Ali Muhyiddin el-Karadaği, Avrupa Fetva ve Araştırma Meclisi Başkan Vekili Suheyb Hasan, Avrupa Fetva ve Araştırma Meclisi Genel Sekreteri Hüseyin Halave, Halid Hanefi, Din İşleri Yüksek Kurulu Uzmanı Üzeyir Öztürk, Prof. Dr. Üneys Kargah'ın katıldığı, Kovid-19 salgını nedeniyle Avrupa'dan çok sayıda dini lider ve uzmanın da çevrim içi katılım sağladığı aktarılan bildirgede, şu karar ve tavsiyelerin alındığı bildirildi:
"- İlmi heyetin kongreye sunmuş olduğu ve şeri gecenin üçte biri esasına göre takvim hazırlanması,
- Tahammül edilemeyecek derece meşakkat ortaya çıkmadığı sürece namaz vakitleri için belirlenmiş olan şeri alametlere riayet etmemenin caiz olmadığı ve namaz vakitlerinin takdir edilmesinin sadece meşakkat zamanlarıyla sınırlı olduğu,
- Strazburg toplantısında da kabul edildiği gibi fecr (imsak) vaktinin doğu ufkunda ortaya çıkan yatay beyazlıkla yani güneş ufka 18 derece yaklaştığında başladığı,
- Yatsı vaktinin güneş battıktan sonra kızıllığın kaybolması yani güneş ufkun 17 derece altına indiğinde başlayacağı,
- Vakit alametlerinin oluşmadığı zamanlarda imsak ve yatsı vakitleri şeri gecenin üçte biri kriterine göre hesaplanacağı, fecrin doğmadığı zamanlarda şeri gece hesabında son oluşan fecr vaktinin alınacağı,
- İmsak ve yatsı vakitleri oluştuğu halde şeri gecenin üçte birinden sonra olmaları hasebiyle zorluk ve meşakkat olduğunda bu vakitlerin takdirle belirleneceği,
- Projenin izlenmesi, takvim hazırlanarak dağıtılması, projenin uygulanması ve ortaya çıkardığı sonuçlarla ilgili olarak Avrupa'daki İslam merkezleri temsilcileriyle sürekli iletişim halinde olmak için din adamları ve astronomlardan oluşan bir komisyon kurulması,
- Projenin 60. enlem sonrasında ortaya çıkardığı sonuçların dikkatle izlenmesi ve ortaya çıkan sorunlara uygun çözümlerle projenin tadil edilmesi,
- İlmi heyetin benimsediği kriterlere göre dünyanın bütün şehirlerine ait namaz vakitlerinin mobil uygulama üzerinden hizmete sunulması,
- Hem namaz vakitleri projesini tanıtmak hem de bazı bölgelerde projenin tatbikinden dolayı çıkacak olan sorunlara ve sorulara cevap vermek üzere ilmi komisyon tarafından Avrupa'da toplantılar düzenlemesi,
- Fıkıh meclisleri tarafından da kabul edildiği gibi sıkıntı ve meşakkatin bulunduğu dönemlerde namazların cem edilebileceği kararlaştırılmıştır.
- Kongre, dini liderlere, İslam merkezleri temsilcilerine ve Müslümanların tamamına birlik olmalarını, farklı namaz vakti uygulamalarından kaçınmalarını tavsiye etmektedir. Aksi durum İslam medeniyetinin tevhit ilkesi ve cihanşumul anlayışıyla bağdaşmamaktadır."
- Namaz vakitleri
Bildirgede, alınan karar esaslarına uygun olarak namaz vakitlerinin nasıl hesaplanacağı da aktarıldı.
Strasburg kararları doğrultusunda hazırlanan ileri enlemlerde namaz vakitlerini hesaplama kriterlerinin, imsak ve yatsı vakitlerinin şeri gecenin üçte birine, güneş doğuş ve batış vakitlerinin ise asgari gece-gündüz süresinin 5 saat kabul edilmesine dayandığı belirtilen bildirgede, şunlar kaydedildi:
"Buna göre, öğle vakti güneşin tam tepe noktada olduğu zamana (istiva), güneşin doğmadığı zamanlarda ise güneşin meridyenden geçişine 5 dakika ilave edilerek hesaplanmaktadır. İstiva vaktine ilave edilen 5 dakika güneşin batıya meylini sağlamak içindir.
İkindinin gerçek vakti bir şeyin gölgesi kendisi kadar olduğu zaman olarak kabul edilmekte ve buna göre hesaplanmaktadır. İkindi vaktinin oluşmadığı zamanlarda öğle vakti ikindinin de vakti kabul edilmektedir. İleri enlemlerde kış aylarında ikindi vakti öğle vaktine çok yaklaşıyor olmakla birlikte bu durum meşakkat ortaya çıkarmadığı düşüncesiyle ikindi vaktinde takdir uygulamasına gidilmemiştir.
Akşam güneş doğuş ve batışı için güneşin hakiki doğuşu esas alınmaktadır. Asgari gündüz ve gece süresi 5 saatin altına düştüğünde gündüz ve gece öğle vakti ortada olacak şekilde 5 saat olarak takdir edilmektedir. Buna göre güneş doğuşu hesaplamak için öğleden 2,5 saat çıkarılmakta, akşam vaktini hesaplamak için de öğle vaktine 2,5 saat eklenmektedir.
Yatsının gerçek vakti güneş battıktan sonra güneşin ufkun 17 derece altında olduğu an olarak kabul edilmektedir. 17 dereceye göre hesaplanan yatsının hakiki vakti şeri gecenin (güneş batış-fecrin doğuşu) üçte birinin akşam vaktine eklenmesiyle bulunan vakitten erken olduğu müddetçe gerçek vakitle amel edilmekte, yatsının gerçek vakti şeri gecenin üçte birinden sonraya kaldığında yatsı vakti şeri gecenin üçte birine göre takdir edilmektedir.
İmsak vakti güneş doğmadan önce güneşin ufkun 18 derece olduğu vakit olarak kabul edilmektedir. Şeri gecenin üçte birine bir derece karşılığı süre (akşam yatsı farkının 1/17'si) eklenmesi ile bulunan süre güneş doğuştan çıkarılarak bulunan vakit gerçek vakitten önce olduğu müddetçe gerçek vakitle amel edilmekte, bu vakit gerçek vakitten geç olduğunda takdir edilmektedir.
Takdiri vakitlerin güneşin doğal hareketine aykırı olmaması şarttır. Buna göre, takdiri vakitler güneşin doğal hareketine aykırı olmamalı ayrıca imsak ve güneş doğuş 21 Haziran'daki vakitten daha erken, akşam ve yatsı da 21 Haziran'daki vakitten daha sonraya kalmamalıdır."