Duvar ustası Yozgatlı Ahmet Turhan, 2 yıldır Erbil’deki inşaatlarda çalışıyor. Anlattığına göre, siyasi düşüncesi çok net; bu zamana kadar iki defa oy kullanmış ve Milliyetçi Hareket Partisi’ni tercih etmiş. Ancak siyasetin önemi onun için bir noktaya kadar. Asıl mesele, ‘ekmek parası’nı kazanmak. Bunu söylerken, Türkiye’deki bazı milliyetçilere kızıyor. Tepkisi daha çok MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye. Çünkü Bahçeli, iki hafta önce Erbil’de yapılan ‘Barışı ve Geleceği Birlikte Aramak’ konulu Abant Toplantısı’nı sert bir dille eleştirmişti: “Okyanus ötesinden güdümlü toplantıda, geçen yıllarda, ana dilde eğitim hakkı, Türkiye’de varsaydıkları asimilasyonun reddedilmesi, af kanununun ve şartlarının olgunlaştırılması teklifleri dile getirildi. Son toplantıda bunlara ilave olarak Asuriler, Süryaniler, Keldaniler ve Ermenilere etnik vurgu yapılırken; Irak’taki aşiret devleti ile ilişkilerin geliştirilmesi ve karşılıklı diplomatik temsilciliklerin açılması, her türlü şiddetin terk edilmesi gibi söylemler, Barzani ile ortak lisan geliştirenlerin niyetleri hakkında hepimize fikir vermiştir.”
Ahmet usta, bu sözlerde bir çelişki olduğunu söylüyor: “Ülkücüler burada iş yapıyor. Bahçeli önce partililerini eleştirsin. Açılımlar Türkiye ile Kürt yönetimi arasındaki sorunları ortadan kaldırıyor ve burası bizim açımızdan siyasi ve ekonomik bir gelecek vadediyor.”
Elbette Bahçeli’ye tepkili olan sadece Ahmet Turhan değil. Kuzey Irak’ta yatırım yapan herkeste benzer tepkiyi görmek mümkün. Onlara göre de Bahçeli’nin ‘şoven’ milliyetçiliği, çok şeyin önünü tıkıyor. Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) de Bahçeli’nin bu çıkışlarından rahatsız. KDP dış ilişkiler sorumlusu Sefin Dizai, Türkiye’deki seçim öncesi siyasi amaçlı çıkışlara katılmayacaklarının altını çizerken; KDP Genel Sekreteri Fazıl Mirani daha net konuşuyor: “Kendisi bölgedeki toplantıları, çalışmaları eleştiriyor; ama burada en çok MHP’li şirketler iş yapıyor. Biz ayrım yapmadan kendilerine her zaman yardımcı oluyoruz.”
Diyarbakır Ticaret Odası kayıtlarına göre, resmî adıyla Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi sınırları içinde 1200 Türk şirketi iş yapıyor. 50 bin Türk vatandaşı da inşaat başta olmak üzere çeşitli iş kollarlında çalışıyor. Türk firmaları şimdiye kadar Kürt bölgesine 2 milyar dolarlık iş yapmış. Türk firmaları şimdiden, önümüzdeki birkaç yıl için 6 milyar dolarlık iş hacmine imza atmış durumda. Petrol, doğalgaz çıkarımı ile birlikte toplamda 7,5 milyar dolarlık yatırım Türkleri bekliyor. Özellikle inşaat sektörü tamamen Türklerin elinde. İnşaattaki Türklerin payı yüzde 95 oranında. KDP’li yetkililere göre Erbil, Dohuk ve Süleymaniye’de iş yapan Türk firmalarının yüzde 75’i MHP kökenlilere ait. Havaalanları ve büyük konutlar, söz konusu firmalar tarafından yapılıyor. Bir nevi milliyetçi patronların yönettiği firmalar, ‘Kürdistan’ın inşasında büyük pay sahibi. MHP’li müteahhitler arasında en dikkat çekeni Nursoy İnşaat firması. Sahibi, eski MHP Van İl Başkanı ve Tatvan İlçe Başkanı Orhan Nurduhan. Erbil, Süleymaniye ve Dohuk’ta lüks konutlar ve oteller yapan bir firma. Nurduhan daha önce konuyla ilgili “Siyasi görüşüm aynı. Ama paranın dini imanı olmaz. Kuzey Irak’ta ABD’liler var, İngilizler var. Hatta MOSSAD’ından tutun da CIA’sına kadar envai çeşit istihbarat örgütü var, ajanlar var. Biz neden orada olmayalım?” demişti.
Nurduhan, ülkücü olduğu için Kuzey Irak’ta ticaret yapmasına tepki gösterilmesinin yanlış olduğunu da savunmuştu: “Ben ne ülkeme ne de oraya ihanet ediyorum. İşimi yapıp paramı alıyorum. Ülkeme döviz getiriyorum. Tüm işçilerini, amelesine kadar buradan götürüyorum. Benim yaptıklarımın yanlış olduğunu düşünmek bence saçmadır. Ben bir iş adamıyım. Nerede ticaret imkânım varsa orada ticaret yaparım.”
MHP kökenliler haricinde üniter devlet yapısını savunan ve Misak-ı Millî sınırları dışına çıkmayı bir zul gören ulusalcılar da ‘Kürdistan’da iş kovalıyor. Kuzey Irak yerel yönetimi sınırları içinde ideoloji yerini kazanç ve paraya bırakıyor bir nevi. MHP’li ve ulusalcı iş adamları haricinde de büyük firmalar çeşitli alanlarda iş yapıyor. Eski YÖK Başkanı İhsan Doğramacı’nın şirketi (Tepe) önemli işlere imza atan bir firma. Süleymaniye Üniversitesi Kampüsü bu firmanın elinden çıktı. Kerkük kökenli Doğramacı ismi, bölgenin geneline hâkim.
İş yapanlardan biri de Ferda Cemiloğlu. 1999 yılında CHP’den Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi başkan adayı olan Cemiloğlu, geçen sene Diyarbakırspor’un başkanlığı için yarışmış; ancak kazanamamıştı. Yerel yönetimin başkanı Mesud Barzani ailesi ile dünür olan Cemiloğlu, Erbil’de müteahhitlik, yapı malzemeleri ve sağlık araç gereçleri alanında ticaret yapıyor. Katılımcı Demokrasi Partisi (KADEP) Genel Başkanı Şerafettin Elçi’nin oğlu Renas Elçi de 40 milyon dolarlık iş almış bulunuyor. Çevikler, Doskon, Tigris, Hazinedaroğlu, Çankırı, Yenigün, 77 İnşaat, Yüksel, Elegan, Zafer İnşaat, Asfa, Gürbağ, Tek İmaj gibi şirketler de önemli pay sahibi. İlnur Çevik’in Çevikler firmasının ise son dönemlerde mali açıdan sıkıntı yaşadığı aktarılıyor. Mehmet Emin Karamehmet’in Çukurova Grubu, Kuzey Irak’ta özellikle petrol alanında faaliyet gösteriyor. Gruba bağlı Genel Enerji ve İsviçre kökenli Addax Petroleum’un kurduğu TTOPCO, Kürt yönetimiyle ilk petrol arama anlaşmasını imzalayan şirket. İkincisi ise Pet Holding’e bağlı arama, üretim ve ihracat yapan Petoil. Petrol konusunda çalışmaları olan diğer bir firma Petrol Ofisi. Firmanın 147,5 milyon dolarlık bir yatırım payı aldığı belirtiliyor.
Irak Kürdistan Federe Bölgesi’nde sadece yatırımlar ve inşaatlar değil, aynı zamanda sınırdan geçişler ve malların buraya taşınması da bir gelir kapısı. Bu ticarette Habur Sınır Kapısı önemli bir konumda. 200 bin tanker sadece petrol taşıma işinde. Normal nakliyecilikte ise 200 firmaya bağlı 20 bin kamyon sınır ticaretinde taşımacılık yapıyor. Diyarbakır Ticaret Odası’nın tespitlerine göre sadece bu ticaretten bölgede yaşayan 1,5 milyon insan faydalanıyor. Diyarbakır Ticaret Odası Başkanı Galip Ensarioğlu çeşitli nedenlerden ötürü bu ticaretin ve alana yatırımların engellenmek istendiğini ileri sürüyor.
(Aksiyon)