Dünya ekonomi forumuna ilk kez ev sahipliği yapan İstanbul’da Türk ve yabancı yatırımcılar bir araya geldi. 4-6 haziran tarihleri arasında gerçekleşmekte olan ve başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşmasıyla açılan forum, yabancı basında da hayli ilgi görmekte. 2012 Dünya Ekonomi Forumunun konusu ise “dönüşüm bölgelerini birleştirmek”.
Wallstreet Journal dün yaptığı haberde, halen süren forumun teması ve Ülker’in izlemekte olduğu vizyonu konu aldı.
Yazısına “Bu yılki Dünya Ekonomi Forumunun temasına uygun bir şirket arıyorsanız, Yıldız Holding’den daha iyisini bulmakta zorlanacaksınız” diyerek başlayan WSJ muhabiri Parkinson, Yıldız Holding’in dönüşüm içerisinde olan Ortadoğu, Avrupa ve Avrasya’daki faaliyetlerinden bahsetti.
Konuda bahsedilen “Dönüşüm içindeki bölgeler”de Yıldız holdingin gücü dikkat çekmekte. Toplamda 7 iştirakten oluşan Yıldız Holding, Türkiye’de olduğu gibi, faaliyet gösterdiği diğer bölgelerde de özellikle yiyecek ve içecek alanında oldukça başarılı. Dünyaca ünlü lüks çikolata markası Godiva’yı bünyesine katarak Amerika’nın da ilgisini çeken Yıldız Holding, Batı Afrika’dan Doğu Asya’ya kadar bölgesini hızla genişletmekte. Geçtiğimiz iki yılın karındaki ortalama büyümeyi %11 olarak kaydederken, bu yıl için %14’lük artış öngörüyor. Öte yandan holding bünyesindeki en büyük şirket Ülker ise, pazar hacminin yıl başından bu yana $2,5 milyara tekabül ettiğini açıkladı.
CFO Cem Karataş, Holding’in girdiği yeni pazarlardaki başarısının, Türk şirketlerinin gelişmiş ülke şirketlerinin girmeye çekindiği ülkelerde yatırım yapmaya ve tedarik zinciri oluşturmaya olan gönüllülüğünün göstergesi olduğunu belirtti. Ayrıca Karataş, gelişmekte olan 3 veya 4 piyasayla ilgilendiklerinden ve bölgede ayak bastıkları yerleri genişletmelerinin mümkün olduğundan bahsetti. “Birkaç şirketle ciddi anlamda ilgileniyoruz fakat bu yatırımların gerçekleşeceği anlamına gelmez” diye konuştu. Büyük bir yatırıma ihtiyaçları olmadığını serbest nakit yaratan bir işe sahip olduklarını ekledi.
Yıldız Holding’deki güçlü büyümeye rağmen, engelsiz bir ovada olmadıkları aşikar. Bir çok pazarda faaliyette bulunması parasal değerlerin dalgalanmasından üst düzeyde etkilemesini de beraberinde getiriyor. Örneğin geçtiğimiz yıl Türk lirası Amerikan dolarına karşı 20% değer kaybetmişti. Yatırımcılar, Türkiye’nin büyüme modelindeki ve merkez bankası kredibilitesindeki dengesizlikler sebebiyle kaygılı.
reatilnews.com