TBMM Başkan Vekili Nevzat Pakdil, Türkiye'nin artık katalizör rolü oynadığını söyledi. Pakdil, "Türkiye'nin bu dünyadaki oyun sahnesi içerisinde de ciddi bir görevi ve sorumluluğu vardır. Diğer ülkelerde bunu biliyorlar. Türkiye'nin katılmadığı bir kısım organizasyonların eksikliğini onlar da fark ediyorlar." dedi.
TBMM Başkan Vekili Nevzat Pakdil, Kahramanmaraş'ta görev yapan basın mensupları ile bir araya geldi. Basın mensuplarının Çalışan Gazeteciler Günü'nü kutlayan Pakdil, mesleğin zor koşullarda icra edildiğini söyledi.
Gündemle ilgili olarak gazetecilerin sorularını cevaplandıran Pakdil, erken seçim konusunda da değerlendirmede bulundu. Siyasi partilerin seçim arzularını dillendirmelerinin doğal olduğunu ifade eden Pakdil, bunların bir kısmının zaman zaman ihtiyaçtan doğan hususlar gibi gözüktüğünü, bir kısmının da siyaseten söylenen sözler olduğunu belirtti.
Türkiye'nin bir seçim ortamında içerisinde olduğu ve ya kontrol edilemez bir kısım işlerin bulunduğu kanaatini taşımadığını ifade eden Pakdil, "Bu hususta Başbakanımız da kesin net tavrını söyledi. Türkiye şu anda bir seçim ortamı içerisinde değildir ama siyasi parti mensuplarının böyle konuşmalar yapmaları mümkündür. Seçimin normal zaman içerisinde yapılacağı kanaatindeyim." dedi.
BDP Mardin Milletvekili Emine Ayna'nın terörist başı Abdullah Öcalan'a siyaset hakkının tanınmasını istediği sözleriyle ilgili olarak da değerlendirmede bulunan Pakdil, Abdullah Öcalan Türkiye Cumhuriyeti devletinin hukuk sistemi içerisinde yargılanmış ve mahkûm edilmiş olan bir insandır. Türkiye de siyaseti kimlerin yaptığı, siyasi hakların kimleri kullanacağı da açıktır. Mevcut hukuk sistemi içerisinde bu şartlar içerisinde mahkûmiyeti belirlenmiş bir insanın siyaset yapma şansı bu anlamda yoktur. Birilerinin böyle bir arzusu olabilir ama hukuk sistemi içerisinde böyle bir şey mümkün değildir. Çünkü mahkûm olduğu hususlar çok açık ve nettir. Ona bu imkânı vermiyor." cevabını verdi.
"TÜRKİYE BÖLGENİN GÜÇLÜ ÜLKESİ"
Pakdil, açıklamasında, Türkiye'nin diğer ülkelerle olan ilişkisine de değindi. "Çevremizdeki hemen tüm dostlarımızla ilişkilerimizi geliştiriyoruz." diyen Pakdil, dünyada Amerika'nın dahi en çok ilişkiyi çevre ülkeleriyle yaptığına dikkat çekerek, Türkiye'nin sağladığı barış ortamının Türk insanı açısından da büyük bir fırsatı ortaya çıkaracağına işaret etti.
Türkiye bölgenin güçlü bir ülkesi olduğunu vurgulayan Pakdil, "Hem coğrafi, hem nüfus hem de geçmişten getirdiği siyasi birikimler olarak bunu da en güzel bir şekilde yapmaya gayret ediyoruz. Dikkat ediyorsunuz dünya siyaset sahnesinde Türkiye'nin her geçen gün önemi artıyor. Şu anda Türkiye dünyanın başta Afrika olmak üzeri, bütün ülkelerinde büyükelçilikleri açmak gayreti durumundadır. Bu çalışmalar da sayın bakanımızın da açıkladığı üzere devam edecektir. Bu gün Afrika'da algılanan farklı bir Türkiye vardır. Orta Asya'da algılanan farklı bir Türkiye vardır. Avrupa Birliği süreci içerisinde kıymeti her gün takdir edilen bir Türkiye vardır." diye konuştu.
Adnan Menderes ve İnönü döneminden itibaren Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) sürecinin başladığını kaydeden Pakdil, "Avrupa'da Türkiye'nin üyeliğine karşı olan bazı siyasiler olduğu gibi Türkiye'nin üyeliğini sonuna kadar destekleyen ülkeler ve siyasetçiler de vardır. Şuna inanıyorum ki AB sürecinde Türkiye'nin üye olması AB'nin daha çok işine gelecektir. Çünkü bu kadar genç bir nüfusa sahip büyük bir ülkeyi taşımak AB'nin siyasi gücünü de artıracaktır." şeklinde konuştu.
Ortadoğu ve Orta Asya'da bulunan Türk devletleriyle olan ilişkilerin de her geçen gün geliştiğini dile getiren Pakdil, ileriki yıllarda geçmişte de çok telaffuz edildiği gibi ortak bir alfabenin ortaya çıkmasının ülkeler arasında birlik ve beraberliği pekiştireceğini söyledi. Türkiye'nin artık bir katalizör rolü oynadığının altını çizen Pakdil, "Bu dünyadaki oyun sahnesi içerisinde de ciddi bir görevi ve sorumluluğu vardır. Diğer ülkelerde bunu biliyorlar. Yani Türkiye'nin katılmadığı bir kısım organizasyonların eksikliğini onlarda fark ediyorlar." açıklamasını yaptı.