ANKARA (AA) - Türkiye Kamu Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, memur maaşlarının eridiğini belirterek, sonradan ödenen enflasyon farkının ise geçici çözüm olduğunu erimeyi durdurmadığını bildirdi.
Türkiye Kamu Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, memur ve memur emeklilerinin maaş ve aylıklarına 2022 ve 2023 yıllarında yapılacak zammın belirleneceği 6. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nda yapılan ilk toplantısında konuştu.
Toplu sözleşme masasını, kamu görevlilerinin sorunlarının çözüleceği tek yer olarak gördüklerini söyleyen Kahveci, sözleşme masasının en geniş katılımla ve demokratik ilkelere göre teşekkül ettirilmesinin önemli olduğunu vurguladı.
Kahveci, şunları kaydetti:
"Bu bakımdan memurlarımızın grev ve siyasete katılma hakkının önündeki engellerin kaldırılmasının, genel toplu sözleşme görüşmeleri ile hizmet kolu toplu sözleşmelerinin birbirinden ayrılmasının, görüşmelerin farklı zaman ve zeminlerde gerçekleştirilmesinin, toplu sözleşmelerin etkinliğinin artırılması noktasında faydalı ve elzem olduğunu düşünüyoruz. Bununla birlikte, 4688 sayılı Kanun'un eksik ve yanlış hükümlerinin toplu sözleşme görüşmelerini yalnızca mali ve sosyal haklarla sınırlayarak memurlarımızın yer değiştirme, atama, yükselme, disiplin, unvan değişikliği gibi sorunlarının bu masada görüşülmesini engelleyen hükümlerin değiştirilmesi şarttır."
- "Memur maaşı kutuplardaki buzullardan daha hızlı eriyor"
Memur ve memur emeklilerinin maaş ve aylık artışında enflasyon hedeflerinin dikkate alındığını aktaran Kahveci, "Buna karşın, gerçekleşen enflasyon hedef enflasyonun yaklaşık ortalama 2,5 katı oluyor. Dolayısıyla memur ve emeklilere hedef enflasyona göre zam yapmanın rasyonel hiçbir dayanağı bulunmuyor. Yıllardır, vatandaşlarımızın zorunlu olarak tükettiği mal ve hizmet fiyatlarındaki artışlar, memur maaşları için temel kabul edilen enflasyon oranının üzerinde gerçekleşmektedir. Bu nedenle kamu çalışanlarının maaşları, mal ve hizmet fiyatlarındaki artışlar karşısında her yıl erimektedir." dedi.
Kahveci, 2021 yılı için memur ve memur emeklisine yüzde 3+3 zam öngörülmesine karşın yıllık enflasyonun yüzde 17,53 olarak açıklandığına dikkati çekerek, şöyle konuştu:
"Memur maaşı kutuplardaki buzullardan daha hızlı eriyor. Sonradan ödenen enflasyon farkı ise erimeyi durdurmak yerine geçici bir çözüm oluyor. Maaşların döviz kuru karşısındaki durumu ortadadır. 2019 yılında 706 dolar olan ortalama memur maaşı, an itibarı ile 656 dolara düştü. Memur maaşı aylık 51 dolar eridi. 2002'de ortalama memur maaşıyla 22 çeyrek altın alınabilirken bu rakam bugün 6'ya geriledi. 2020 ile 2021'in Haziran ayı arasında dört kişilik ailenin zorunlu harcamaları bin 262 lira artarken, memur maaşındaki artış enflasyon farkı ve aralık sonuna kadar geçerli olacak temmuz zamlarıyla ortalama 734 lirada kaldı. Yani harcamalar bin 262 lira gelir ise 734 lira arttı. Aile bütçesi son bir yılda aylık 528 lira açık verdi. Durum böyle iken, sermaye sahiplerine sürekli vergi indirimleri, aflar, teşvikler getiriliyor ama bütün yük adaletsiz vergiler yoluyla bizlerin üstüne yıkılıyor. İşte bu yüzden ülkemizin kaynaklarını adilce paylaşalım diyoruz, adil bir gelir dağılımı istiyoruz. Amacımız kamu çalışanlarını ve emeklileri insanca yaşayabileceği bir ücrete kavuşturmaktır."