Kandil kamplarında yuvalanan PKK'lı teröristlerin sınırı aşarak Türkiye'de saldırılarını artırması, Türkiye'nin son dönemde merkezi yönetimle yaşadığı sorun karşısında destek verdiği Barzani'nin samimiyetini sorgulattı. Uzmanlar, PKK'ya karşı hamlede bulunmayan Kuzey Irak yönetimine ekonomik yaptırım uygulanabileceği fikrinde birleşti.
Irak Merkezi Hükümeti ile sorun yaşayan Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi Lideri Mesut Barzani'ye Türkiye tarafından verilen desteğe rağmen, PKK'lı teröristlerin Kandil'den Türkiye'ye sızarak saldırı gerçekleştirmesi 'yaptırım' alternatifini gündeme getirdi. Uzmanlar, teröre verilen desteğin ekonomik yaptırımlarla engellenebileceği belirtilirken 2015'te 1 milyon varil üretecek Kuzey Irak için Türkiye'nin önemine dikkat çekti.
KUZEY IRAK, TÜRKİYE'YE MUHTAÇ
Ankara Strateji Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Mehmet Özcan, Türkiye'nin ekonomik anlamda Kuzey Irak'ın kalkınmasına ve model olarak gelişmesine ciddi katkı sağladığına dikkat çekerek, "Kuzey Irak bu anlamda Türkiye'ye muhtaçtır. Petrolünün dış dünyaya satımı için de Türkiye'ye muhtaç" dedi. Özcan, "Türkiye Kuzey Irak petrollerinin alacak ama bedava almayacak. Ama Barzani Kuzey Irak petrollerini Türkiye olmadan bir yere satamaz. Maliki ile sorunlu bir Barzani'nin Türkiye'ye ihtiyacı var. Türkiye ile işbirliği yapması gerekiyor" diye konuştu.
TAMPON BÖLGE KURULMALI
Özcan, Türkiye'nin Kuzey Irak sınırından ciddi şekilde tehdit aldığına dikkat çekerek, "Türkiye'nin Barzani'ye artık şunu demesi gerekiyor: 'Eğer, bu bölgenin egemeni sensen ve sınırı korumuyorsan ben sınırı korumak için gerekiyorsa sınırın öte tarafına geçeceğim ve orada tampon bölge uygulayacağım.' Türkiye'nin acil bir şekilde Kuzey Irak'ta tampon bölge uygulamasına geçmesi gerekiyor. Suriye'de olası bir tehdit var, ama Kuzey Irak'ta olan bir tehdit vardır. Barzani'ye net tavrını Türkiye koymalı. Sert tavrını göstermeli" şeklinde konuştu.
LİDERLİĞE OYNADIĞI İÇİN ÇEKİNİYOR
USAK Güvenlik uzmanı Mehmet Yeğin de Barzani'nin Kürtlerin liderliğine oynadığını belirtti. Barzani'nin "Kürtleri, Kürtlerle çatıştırmam" sözünün arkasındaki nedeninin de bu olduğunu ifade eden Yeğin, "Barzani, liderliğini şaibeye götürecek ya da engelleyecek bir iz bırakmamaya çalışıyor. Kürt hareketinin hamisi, koruyucusu kollayıcısı konumunu yıpratacak bir tavır içine girmemek istiyor" diye konuştu. Ancak Barzani'nin bir noktada yanıldığını söyleyen Yeğin, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sonuç itibariyle PKK bir terör örgütü, bir terör örgütünün etnik kökeni ne olursa olsun bunun meşru bir zemini olamaz ve kabul edilemez. Kendi de halihazırda PKK ile çok da paralel bir yapılanmaya sahip değil. Fakat gelecek itibariyle böyle bir bakış açısına sahip. Genel itibariyle kendisinin de rahatsız olduğunu ve pek bir şey yapamadığını itiraf ediyor."
SONUNA KADAR TABLODA OLACAK MI
Yeğin, Türkiye'nin Kürtleri meşru zemine çekmeye çalıştığını kaydederek, "Suriyeli Kürtler için Barzani'nin daha iyi bir yol arkadaşı olabileceğini belirtti. Yeğin bu konuda farklı bir noktaya da dikkat çekerek, "Fakat Barzani sonuna kadar tabloda yer alacak bir isim midir?" diye sordu. Türkiye'nin doğrudan kendi ilişkilerini geliştirmesi gerektiğini belirten Yeğin, Türkiye'nin Barzani'nin bir aracı olarak ilişkileri daha hızlı kurmak için meşru bir aktör olarak tabloya girmesini istediğini belirtti.
Kuzey Irak'tan samimiyet göremedik
AK Parti Kütahya Milletvekili Prof. Dr. İdris Bal, Barzani ile Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun yaptığı görüşmeyi hatırlatarak şöyle konuştu: "Barzani'den bu girişimlere paralel bir somut adım gördük diyemeyiz. Kandil'le mücadele anlamında Türkiye sürekli şu mesajı verdi: 'Siz devletsiniz. Devletin halkı olur toprağı olur ama oralar sizin toprağınız. Buraya hakim olun. Eğer olamıyorsanız biz yardım edelim bu da olmuyorsa uluslararası hukuktan kaynaklanan, ahlaki değerlerden kaynaklanan benim meşru müdafaa hakkım vardır. Ben müdahale etmek zorunda kalırım.' Türkiye'nin bu mesajlarına rağmen aynı politika ile ayni zihniyetle Türkiye somut adımları göremedi. Buna ilave olarak Suriye'deki son olaylar karşısında her ne kadar Barzani ile ilişkilerimiz yakın işbirliklerimiz devam ediyor olduysa da kuzey Suriye'deki gelişmeler karşısında yine Barzani bir şekilde oraya ilgi duyduğunu, işte bazı elemanlar gönderdiğini görüyoruz. Bizim Maliki ile ilişkilerimiz biraz gerilirken Barzani ile daha uyumlu gidiyordu. Ama biz aynı samimiyeti Kandil mevzusunda görmedik."