Bir prof teolog vatandaş buyurmuş ki: "Diyanet 'Türkçe' ezan ve Kur'an'a karşı çıkmakla imam-ı A'zam ile imam-ı Matüridi'nin yolunu terketmişmiş miş. İmam-ı A'zam ve imam-ı Matüridi akılcı imiş. Ehl-i hadis aklı yok saymış mış. NAMAZDA Kur'an'ın tercümeleri hiçbir şarta bağlı olmadan okunabilirmiş miş. Dolayısıyla namaz türkçe olarak kılınabilirmiş miş. Ezan zaten İstişare ile tesbit edilmiş cümleler imiş miş. Üstünlük, Hakkıyla felsefe yapıp çağlar ötesine uzanan fikirleri üretenlere aitmiş miş. Vs vs."
ALLAH hayırlı akıllar versin. Yani akl-ı selîm versin. Arızalı akıl değil!
İki büyük imamı niçin öne sürdüğünü tabii ki anlıyoruz. Bizi anlamıyor sanma akılsızlığına sakın düşmesin. Bu teolog bilmeli ki bizzat kendisi imam-ı A'zam'ın fikirlerini değil, Oryantalistlerin fikirlerini terennüm ediyor fakat imam-ı A'zam'ı anlattım sanıyor. İmam-ı A'zam veya imam-ı Matüridi hiçbir zaman namazlarında başka dildeki tercümesiyle Kur'an okumuş değiller. İmam-ı A'zam sadece yeni müslüman olmuş fakat dili Arapça ayet okumaya henüz dönmeyen, yeteri kadar henüz ezber yapamamış olan kişi için bunu söylemiştir. Şartlı söylediği şeyi sen ey teolog genelleyip tam kendine göre bir felsefe yapıyorsun. Ayıp ediyorsun. Ezan İstişare ile değil, vahiy ile tesbit edilmiştir.
Peygamberimiz'in s onayladığı şeyin din olduğunu öğren gayri. Bakıyorum da satır aralarında sen vahyi değil de aklı mürşid olarak alıyorsun. Evet akıl çok kıymetli bir varlıktır FAKAT akıl vahyin kontrolünde olursa değerlidir. Kontrolsüz akıl ne fitnelere sebep olmuştur, bilmen lazım. Kendisinin bir hayvandan türediğini sanan totemistin, teslisi üretenin, Ebu Cehil'in de en az seninki kadar aklı vardı. Fakat vahiyden yoksun olunca o ucûbe şeyleri ürettiler. Bir de şunu kafana iyi koy: Üstünlük en iyi felsefe yapan değil, Allah'tan en çok sakınan kimsedir. Kur'an'ın böyle dediğini öğren artık. Seninki felsefeyi din, peygamberi filozof sayan materyalist kafanın söylemidir. Ehl-i hadise çatmadan önce kendi aklını bir kontrol et de arızalı olduğunu farket ve Allah'tan akl-ı selîm iste.
Velhasıl bu vatandaşımıza birileri uyarıda bulunsun. Yazık oluyor bu kişiye.
-Prof Dr Orhan ÇEKER