İSTANBUL (AA) - BELGİN YAKIŞAN MUTLU/HASAN ARSLAN - Türk Telekom Üst Yöneticisi (CEO) Ümit Önal, ortak altyapı paylaşımına ilişkin tüm operatörlere çağrıda bulunarak, "Hepimiz ayrı ayrı yatırım yapmayalım, bu milletin parasını çarçur etmeyelim. Gidilmiş yerlere mükerrer gitmeyelim, gidilmemiş yerlere beraber gidelim. Türk Telekom'dan bir şey isterken de bu isteğiniz biraz ticari, insaflı, izahlı olsun. Hem fiyatlar eski olacak, hem sadece seçki yerlere gitmek isteyeceksin, ondan sonra da 'Türk Telekom altyapıyı kullandırmıyor' diyeceksin, bu çok iyi niyetli değil." dedi.
Ümit Önal, “İş Dünyası Söyleşileri” kapsamında AA muhabirine yeni tip koronavirüs (Kovid-19) ile mücadele edilen 2020'de sektörde yaşanan gelişmeleri değerlendirdi, gelecek yıldan beklentilerini paylaştı.
Türk Telekom'un son 1-2 yıldır çeyreklik bazda açıklanan finansal sonuçlarla her seferinde kendi rekorunu egale ettiğine dikkati çeken Önal, söz konusu yukarı yönlü ivmenin gelecek yıl da sürmesini beklediklerini söyledi.
Önal, Türkiye'nin dijital dönüşümüne son 15 yılda 17,2 milyar dolarlık yatırım yaptıklarını aktararak, "Yatırımlarımızı sürdüreceğiz. Pandemi ile tetiklenen kesintisiz iletişim ihtiyacı yatırım iştahımızı artırıyor. Daha önemlisi, gelirlerimizdeki artış bizi iştahlı hale getiriyor. Bu kapsamda Türk Telekom'un 2021'de de büyüme hikayesine devam edeceğine inanıyoruz." diye konuştu.
Mobil pazarda yatırımlarının karşılığı olan adil pazar payına ulaşmayı hedeflediklerini vurgulayan Önal, veri analitiği konusunu ve müşteri deneyimini teknik ve hizmet anlamında önde tutmanın öneminden bahsetti.
Önal, pandemi sürecinde şirketin istihdam politikası hakkında değerlendirmelerde bulunarak, şunları kaydetti:
"Türkiye'nin en büyük çalışan kapasitesine sahip şirketlerinden biriyiz. Bu kritik dönemde de istihdamın sürekliliğini sağlamayı ve ülkemiz ekonomisine katkıda bulunmayı sürdürdük. 2020'nin 3. çeyreği itibarıyla grup şirketleri dahil toplam çalışan sayımız 34 bin seviyesinde. Bu süreçte internete ve iletişime olan ihtiyaç doğrultusunda yaşanan talep artışı, saha ekiplerimizin tam kapasite çalışmasını, hatta artan talebi karşılayacak ek kapasite için saha gücünün artırılmasını sağladı. Biz zaten her yıl istihdamı arttırmayı milli bir sorumluluk olarak görüyoruz. Dolayısıyla istihdam konusunda şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da Türkiye'nin itici güçlerinden biri olmaya devam edeceğiz. Artan ihtiyacı karşılayacak ölçekte Türkiye'nin istihdamına katkı sağlamayı sürdüreceğiz."
Pandemi sonrası hızlı büyüyen sektörlerden birinin de çağrı merkezleri olduğuna işaret eden Önal, çağrı merkezleri AssisTT'in 2020 sonuna kadar 16 farklı ilde yaklaşık 1.600 kişiye daha istihdam sağlayacağını öngördüklerini bildirdi.
- "Ekonomi yönetiminin ülkemizi salgının risklerinden koruyacaklarına inancım tam"
Ümit Önal, pandeminin tüm dünya ekonomilerini olumsuz etkilediğini ve herkesi zorlu bir sürece soktuğunu belirterek, "Türkiye'de ekonomi yönetiminin, pandemi sürecini dünya ülkeleriyle kıyasladığınızda son derece iyi planlayarak yönettiklerini, ülkeye katma değer sağlayacak politikalar ürettiklerini söyleyebilirim." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde atılan adımların da piyasalardan olumlu yansıma aldığını anımsatan Önal, şunları ifade etti:
"Ekonomi yönetiminin kritik süreci bundan sonra da iyi şekilde yönetip, ülkemizi salgının ekonomik risklerinden koruyacaklarına dair inancım tam. Biz de bu süreçte şirket olarak buna olumlu katkı sağlayacağız. Sektör olarak tüm telekom operatörleri bu süreçten olumlu etkilendik. Bu sürecin devamında, Türkiye'nin dijital dönüşümü için hepimiz güçlerimizi mükerrer yatırımların da önüne geçecek şekilde, ülkenin fiberleşmesi, iletişim ihtiyacının giderilmesi ve penetrasyonun artırılması noktasında birleştirerek ve hükumetle yakın bir şekilde çalışarak yöneteceğiz. Son günlerde borsaya ilginin arttığına, ekonomiye olan inancın daha da perçinlendiğine dair birtakım emareler görüyoruz. Bunlar özellikle de bizim gibi halka açık şirketler için sevindirici."
- "Türk Telekom'dan bir şey isterken biraz ticari, insaflı, izahlı olsun"
Ümit Önal, altyapı paylaşımına ilişkin duruş ve tavırlarının önceden beri belli ve çok net olduğunu vurgulayarak, "Türk Telekom olarak mükerrer yatırımın önüne geçmek için tüm yeni yerlere altyapıyı birlikte götürmeye her zaman açığız. Bu konuda birlikte hareket etmeye kararlıyız. Bunun illa bir ortak altyapı şirketiyle olmasına bile gerek yok, biz bunu sözle, basit bir protokolle de yaparız. Hiçbir şeye gerek olmadan da yaparız." diye konuştu.
Türkiye'de faaliyet gösteren diğer operatörlerin baz istasyonlarına fiberin götürülmesi noktasında da hizmet vermeye hazır olduklarını aktaran Önal, şöyle devam etti:
"Mükerrer yatırımların önüne geçebilmek için tüm oyuncuların mutabakatıyla imzalanan Sabit Elektronik İletişim Altyapısını Kiralama Protokolü var. Bu protokol ve buna imza atan herkes ortada. Bu protokole bağlılığımızı tekrar ilan ediyorum, bu konuda hiçbir sıkıntımız yok. Türk Telekom özelleştirmeyle beraber, ülkenin sahipliğindeki bir altyapının hem kullanım hem de geliştirme hakkını aldı. Buraya da 15 yılda 17,2 milyar dolarlık yatırım yaptı. Türk Telekom'un bu kadar yatırım yaptığı bir yerde, sadece satın alma gücünün yüksek ve nüfusun yoğun olduğu 'Kadıköy'de Moda'da, Ankara'da Kızılay'da altyapıyı açmanı istiyorum' şeklindeki seçki talepler akla, izaha, ticarete, mantığa uygun değil.
Bu tür uygunluklardan yoksun teklifleri yapıp, sonra 'Türk Telekom ortak altyapıya çok da hazır değil' şeklinde yakıştırma yapılmasını biraz maksatlı görüyorum doğrusu. Biz ülkenin fiberleşmesi ve 5G ile tanışması için üzerimize düşeni her zaman yaptık. Diğer operatörlerle de ortak yola çıkmaya her zaman hazırız. Bunun için imzaya gerek yok, sözü yeter. Biz yıllardan beri ülkenin en karlı yerine de 1 tane abonenin olduğu yere de gideceğiz, siz benden 'Ankara Kızılayı açmanı istiyorum' diyeceksiniz. Bunun hiçbir ticari tarafı yok. Kaldı ki şu anda altyapımızdan abonelik yapabiliyorlar. Diğer operatörlerin fiber dahil altyapımızdan yaklaşık 3,1 milyon abonelikleri var."
Önal, altyapı yatırımlarının dövize endeksli, dışa bağımlı olduğunu belirterek, bu noktada mükerrer yatırımlardan ülkenin kurtarılması gerektiğini söyledi.
Bugün Türk Telekom'un altyapısının bulunduğu yere başka bir operatörün, başka bir operatörün altyapı kurduğu yere de Türk Telekom'un tekrar yatırım yapmasına gerek olmadığını vurgulayan Önal, "Bu hata daha önce mobilde yapıldı. Tekrar aynı hataya düşmememiz lazım. Hepimiz ayrı ayrı yatırım yapmayalım, bu milletin parasını çarçur etmeyelim. Gidilmiş yerlere mükerrer gitmeyelim, gidilmemiş yerlere beraber gidelim. Türk Telekom'dan bir şey isterken de biraz ticari, insaflı, izahlı olsun. Hem fiyatlar eski olacak, hem sadece seçki yerlere gitmek isteyeceksin, ondan sonra da 'Türk Telekom altyapıyı kullandırmıyor' diyeceksin, bu çok iyi niyetli değil." ifadelerini kullandı.
- "Türk Telekom olarak dünya ortalamasının üzerinde yatırım yapıyoruz"
Önal, afet iletişimine dair çalışmalarından da bahsederek, bu konuda başta Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) ve tüm devlet yetkilileri ile entegre bir şekilde çalışarak altyapının geliştirilmesi için yatırımları hızlandırdıklarını anlattı.
Dünyadaki operatörlerin gelirlerinden yatırıma ayırdıkları payın ortalama yüzde 14-16 bandında olduğunu, bu oranın Türk Telekom'da yılın 9 ayında yüzde 21'lere dayandığını aktaran Önal, şöyle devam etti:
"Türk Telekom olarak dünya ortalamasının üzerinde yatırım yapıyoruz. İştirakimiz Argela ile mobil şebekeleri sanal akıllı yazılımla dilimleyen VRAN (Yazılım Tanımlı ve Dilimlenebilir Sanallaştırılmış Radyo Erişim Şebekesi) teknolojisi üzerinde çalışmalarımız son aşamaya geldi, yakında lansmanını yapacağız. Bu teknolojiyi dünyadaki birçok operatöre de uygulayabileceğiz. VRAN ürünümüz mobil şebekelerin kapasitesini yönetme konusunda tam da böyle afet anlarında çok işimize yarayacak. Bu yeni dilimleme teknolojisiyle, belirlenen alandaki baz istasyonlarına istenen kadar kapasite verilecek. Şu anda kim önce arama yapıp bağlanırsa hat ona tahsis ediliyor. VRAN ile bunu sanal olarak programlayarak ilk yardım ve kurtarma ekiplerinin aramalarını önceliklendirmek mümkün olacak. Yine belli bir bölgeye kapasite verip oradaki başarısız aramaların önüne geçilebilecek."
Önal, Türk Telekom Arama Kurtarma Ekibi'nin (TTAKE) çalışmalarına da değinerek, tamamı çalışanlardan oluşan ekibin 2010'da gönüllülük esasıyla kurulduğunu, şimdiye kadar sel, deprem gibi birçok çalışmaya katıldığını ve ilgili bütün eğitimleri aldığını sözlerine ekledi.