Ergün Çolakoğlu'nun haberi
Yaptığı açıklamalarla ABD gündemini sarsan eski FBI çevirmeni Sibel Edmonds, Türkiye'yi ilgilendiren çarpıcı açıklamalarına yenilerini ekledi. Edmonds'a göre ABD, Federal Haberalma Bürosu (FBI) aracılığıyla, Washington'daki tüm Türk gazetecileri de kendi kontrolünde tutuyor. Her faaliyeti izlenen, telefonları dinlenen Türk gazetecilerin Amerika'daki hareketleri de bu sayede sınırlanıyor. Çalışmaları arasında onaylanmayan haberlere imza atan gazeteciler de ülkede barındırılmıyor.
Edmonds'un verdiği bilgilere göre Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) dünyanın hemen her yerinde yaptığı bir çok siyasi operasyondaki gibi Orta Asya'daki faaliyetleri de el altından gerçekleşiyor. Trafiğini elinde tuttuğu uyuşturucu pazarını 'Altın Hilal' adını alan Afganistan-İran-Türkiye üzerinden Avrupa'ya ve Amerika'ya ulaştıran 'Derin Amerika'nın bu tehlikeli yolculuğun aktörleri arasında Usame Bin Ladin, Veli Küçük ve Abdullah Çatlı gibi isimler bulunuyor.
Afganistan'da Taliban yönetiminin tasfiye edilmesinden sonra da bu trafik sekteye uğramadı. Çünkü eroin ve terörizm aynı merkezden yönetilen ve son derece hassas dengelerin bir araya geldiği ABD illegal harekatlarının temelini oluşturuyor. Bu alanda yapılan her çalışma en ince detaylarına kadar bir merkezde yapılıyor.
MERKEZ CHICAGO
ABD adına yapılacak eylemlerin planlandığı yer Chicago. Burada alınan kararları uygulamak da Veli Küçük ve Abdullah Çatlı'nın görevi. Abdullah Çatlı ve arkadaşları uzun süre burada bulundu ve Orta Asya'da birçok operasyona ve eyleme imza attı. Bu grup aynı zamanda Bin Ladin grubuyla da yakın ilişki içindeydi.
Yöneticileri arasında dönemin ABD Dışişleri Bakanı Jim Baker, Richard Perle, ve Douglas Feith'ın bulunduğu, milyarlarca doların el değiştirdiği bu kara ticaretin aklanma adresi ise Kıbrıs. Sadece bu paranın aklanması için ABD tarafından kurulan ve 2004 yılında kara listeye alınan Kıbrıs First Merchant Bank, aklanan milyarlarca doları Amerika'nın demokrasi getirmek için üçüncü dünya ülkelerindeki operasyon masraflarında kullandı.
ABD VATANDAŞI BAŞBAKANLAR
Amerika Birleşik Devletleri'nin uluslararası uyuşturucu trafiğinin gün yüzüne çıkmasına neden olan 1996 yılındaki Susurluk kazası kısa sürede by-pass edildi. Abdullah Çatlı'nın çantasında bulunan ve bu trafiği açıklayan önemli evraklar kazanın hemen ardından otomobilin bagajından alınarak ait olduğu yere teslim edildi.
Türkiye'de ABD vatandaşı başbakanların görev yaptığını söyleyen eski FBI çevirmeni Sibel Edmonds, bu kişilerin kim olduklarını araştırmanın imkansız olduğunu ve ABD'nin, Susurluk kazasında olduğu gibi bu sorulara da bütün kapıları kapatacağını söyledi.
(Yeni Şafak)