Rusya Başbakan Yardımcısı İgor Seçin, hoş bir haber vermek istediğini belirterek, Moskova'da bulunan uluslararası havalimanında açılan özel bir koridor ile Türk malları için kolaylık sağlanabileceği müjdesini verdi.
Rusya Başbakan Yardımcısı İgor Seçin, Moskova'daki uluslararası havalimanında özel bir geçiş koridoru, yeşil koridor açıldığını, bunun özellikle Türkiye'ye bağlı olan bir koridor olduğunu belirterek, ''Oradan geçen mallar için kolaylıkların sağlanacağı bir projedir'' dedi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın daveti üzerine Türkiye'ye gelen Seçin, Atatürk Havalimanı'nda Yıldız ile birlikte basın toplantısı yaptı.
Rusya ve Türkiye arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin geliştirilmesinden son derece mutlu olduklarını dile getiren Seçin, iki ülke arasındaki ilişkilerin gerçekten canlı ve dinamik olduğunu vurguladı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Ocak ayında Rusya'yı ziyaret ettiğini anımsatan Seçin, şöyle devam etti:
''Önümüzdeki dönem Medvedev'in Türkiye'ye ziyareti gündemdedir. Bu ziyaretin hazırlık çalışmaları çerçevesinde Türkiye'ye gelmiş bulunmaktayım. Ele alacağımız konuların gündemi çok geniştir ve bu konular ülkelerimizin ekonomilerinin çeşitli sektörlerindeki önemli projeleriyle ilgilidir. Enerji, ulaştırma altyapısı konuları da gündemimizde yer almaktadır. Ticari ilişkilerin geliştirilmesi de ele alınacaktır.''
Seçin, ''hoş bir haber'' vermek istediğini de vurgulayarak, ''Moskova'daki uluslararası havalimanında özel bir geçiş koridoru, yeşil koridor açılmıştır. Bu da özellikle Türkiye'ye bağlı olan bir koridor. Oradan geçen mallar için kolaylıkların sağlanacağı bir projedir'' diye konuştu.
Nisan ayında Rus-Türk İş Konseyleri'nin toplantısının olacağını belirten Seçin, ''Rusya Federasyonu Devlet Başkanı'nın ziyareti öncesinde KEK toplantısının da gerçekleştirilmesi söz konusudur. İlişkilerimiz gün geçtikçe yeni alanları da kapsamaktadır'' dedi.
Başbakan Erdoğan'ın Moskova ziyareti sırasında Türkiye'den Rusya'ya tavuk eti ithalatı konusunun da gündeme geldiğini hatırlatan Seçin, şunları kaydetti:
''Türkiye'den Rusya'ya tavuk eti ithalatı konusunda bir teklifte bulunulmuştu. Bu teklif sadece Türkiye için geçerli olan bir teklifti. 500 bin ton tavuk etinin Türkiye'den Rusya'ya ithal edilmesine bağlı bir kota söz konusudur. Bu çok gerçekçi bir projedir. İki ülkenin ekonomileri için özellikle küresel kriz ortamında faydalı olacak bir projedir. Ele alacağımız bütün bu projelerin iki ülke ekonomileri ve halklarımız için çok büyük bir katkıda bulunacağına eminiz.''
-AL YA DA ÖDE-
Rusya'nın doğalgaz fiyatında indirim yapmasına ilişkin bir soru üzerine de Seçin, şöyle konuştu:
''Biz tüm konuları gönül rahatlığı içinde tartışmaktayız. Bizim için tartışılmayacak bir konu yoktur. Ve ilişkilerimizde meydana gelen ve üzerinde durmamız gereken ne konu varsa bütün bunları açıkça ve samimi bir ortamda ele almaktayız.
Ne kadar hassas ve ne kadar zor konular olursa olsun tüm bunlar iki taraf arasında açıkça görüşülmekte olan konulardır. Gaz tedariki konusu da bunlara dahildir. Rusya ve Türkiye arasında gazla ilgili olarak işbirliği gelişmektedir. Gazprom, Türkiye ile olan ilişkisini daha da geliştirmek arzusunu taşımaktadır. Bu gaz tedarikiyle sınırlı kalmamaktadır. Tabii hacimler bundan sonra artacaktır, ondan eminim.
Gaz fiyatında indirim konusu da sürekli olarak ele aldığımız konular arasında yer almaktadır. Bu konunun Türk tarafı için ne kadar hassas olduğunu göz önünde bulundurarak Gazprom bu konuda anlayış göstermektedir.
Her iki tarafın da çıkarlarını gözetmek kaydıyla gaz fiyatlarının indirimi konusu da iki taraf arasında şu anda görüşülmektedir. Tabii ki al ya da öde yönteminin de bundan sonraki geleceğiyle ilgili konular da ele alınmaktadır. Şu anda görüşmeler halindedir. Bir proje söz konusu olduğunda, o proje, mutlaka ve mutlaka her iki tarafın da çıkarlarını göz önünde bulundurmalıdır. Aksi olmaz. Bu konuda uzlaşmaya varacağımızı ümit ediyorum.'' dedi.
Rusya Başbakan Yardımcısı İgor Seçin, Türkiye'de kurulacak nükleer santral konusunda her iki ülkeyi de memnun edecek sonuca varabileceklerini söyledi.
Seçin, Atatürk Havalimanı'nda düzenlenen basın toplantısında soruları yanıtlarken, bir gazetecinin nükleer santrale ilişkin sorusu üzerine şunları kaydetti:
''Bizim için önemli olan Türkiye ile bu konuda işbirliği yapmamızdır, önceliğimiz budur. Nükleer enerji alanı çok yüksek teknoloji gerektiren bir alandır. Bütün bu konular, tek yönlü değil, çok yön gerektiren kapsamlı projelerdir. Bilimsel araştırmalar ve kadroların yetiştirilmesi de buna dahildir. Tabii, burada elektrik enerjisinin üretimi ve gerekli ham maddelerin hazırlanması da çok yönlü yaklaşımların içinde yer almaktadır. Rusya Federasyonu olarak her safhada gerekli teknoloji ve bilgi birikimimiz var. Nükleer teknoloji çok yüksek teknoloji gerektirdiği için iki ülkenin yakın işbirliği şart. Rusya olarak projede rekabet gücümüzün oldukça yüksek olduğu düşüncesindeyiz. Özellikle teknoloji olarak... Gerekli güvenlik önlemlerinin alınması konusunda da rekabetin yüksek olduğu düşüncesindeyim. Çünkü nükleer santrallerde en yüksek düzeyde güvenlik önlemlerinin alınması şarttır. Bizim güvenliğimiz o kadar gelişkindir ki, 400 tonluk uçak nükleer santral üzerine düşse dahi hiçbir şey olmayacağı konseptinden yola çıkmaktayız. Böyle bir varsayıma da dayanacak bir güvenlik teknolojimiz var.''
Nükleer santral konusuna çok yönlü bir yaklaşım gerektiğini ifade eden Seçin, hammaddenin tedariki ve zamanı gelince bu hammaddenin dağıtımı konusunda her türlü işbirliğine hazır olduklarını kaydetti.
-''TÜRK TARAFININ GÖRÜŞLERİNİ MUTLAKA DİKKATE ALMAKTAYIZ''-
Seçin, projenin ticari yönü için Türk tarafından gelecek teklifleri değerlendirmeye hazır olduklarını belirterek, ''Türk tarafından aldığımız görüşler var. O da asgari düzeydeki tarifelerle ilgili olan görüşlerdir. Onları mutlaka dikkate almaktayız.
Türk hükümetinin bu konudaki düşünceleri ve hassasiyetlerini mutlaka göz önünde bulundurmaktayız. Tabii ki elektrik enerjisinin kullanıcılarının da çıkarları söz konusudur. Türk hükümetinin bu konudaki hassasiyetlerini de göz önünde bulunduruyoruz. Eksperler şu anda fizibilite çalışmalarını sonuçlandırmak üzeredir. Nisan ayında bu çalışmaların sonuçlanacağını ümit ediyorum'' şeklinde konuştu.
İgor Seçin, Türk kamu sektörünün nükleer santral projesine katılması konusuna da değinerek, şunları kaydetti:
''Türk hükümetinin, kamu sektörünün projeye katılması konusu, tamamıyla Türk tarafının takdirine bırakılacak bir konudur. Türk tarafının alacağı her karara, çözüme saygı duyarız. Tabii ki, bu projeye katılacak olan tüm katılımcıların belli yükümlülükleri olacaktır. Bu projenin finansmanı da buna dahil. Sonuç itibariyla çalışmalarımız sürmektedir. Her iki tarafı da memnun edecek sonuçlara varacağımızı ümit ediyorum.''
-SAMSUN-CEYHAN...-
Ziyarette Samsun-Ceyhan ve Burgaz-Dedeağaç boru hatlarıyla ilgili görüşmeler yapılıp yapılmayacağı yönündeki soru üzerine Seçin, Samsun-Ceyhan projesinin, işbirliğin öncelikli konularından biri olduğunu vurguladı.
Igor Seçin, her iki tarafta da bu konuda bir çalışma grubu oluşturulduğunu ve değerlendirmelerinin sürdüğünü, çalışma gruplarının karşılıklı olarak nasıl bir yükümlülük alabilecekleri konusundaki araştırmaların da devam ettiğini söyledi. Seçin, şunları kaydetti:
''Bizim bu konuya ilgi duyan iki büyük şirketimiz var. Onlar kendi tekliflerini sundular. Burada yapacağımız toplantılar sırasında bu projeyi de ele alacağımızı düşünüyorum. Buraya gelir gelmez bu konuda gerekli çalışmaları yürütmekte olan şirketin yöneticileri, Çalık Grubu yetkilileri ile bu konuyu havaalanında ayaküstü ele alma fırsatı bulduk. Ayrıca bu projede yer alacak 3. taraf olan İtalyan şirketi de var. Geçtiğimiz sonbahar İtalyan şirketi ile de gerekli görüşmeleri yaptık. Tabii ki burada tedarik konusu var. Rus şirketleri de tedarik konusunundaki değerlendirmeleri sürdürüyorlar. Bir Rus şirketi, petrolün Karadeniz'den ihraç edilmesine ilişkin bir lisans aldı. Valşat'taki petrol yataklarının işletilmesi için bir şirket lisans almış bulunuyor. Bu da tedarik konusuyla ilgili... Ayrıca Hazar Denizi'nde bulunan petrol yatakları da var. Bu petrol yataklarının da Samsun-Ceyhan boru hattında değerlendirilebileceği düşüncesindeyiz. Rusya'nın iç bölgelerindeki petrol yataklarının, bu boru hattından geçecek petrolün tedarikinde kullanılabileceği konusu da gündemde. Üçüncü ülkelerin şirketlerinin de bu projeye katılabileceği şu anda yaptığımız değerlendirmeler arasında yer almaktadır. Bu çalışmalar yoğun olarak sürüyor.''
-''DAHA ÖNCE SONUÇLANDIRILABİLECEKLERİN ŞANSI DAHA FAZLA''-
İgor Seçin, bölgedeki diğer boru hatları konusunda Rusya'nın da Türkiye gibi her çeşit projenin altyapısının oluşturulması fikrini desteklediğinin altını çizerek, şöyle devam etti:
''Mutlaka göz önünde bulundurmamız gereken bazı hususlar var. Bu projelerin içerdiği bir dinamizm var. Daha önce sonuçlandırılabilecek boru hatlarının şansı daha fazla. Daha erken bitecek boru hatlarının tedarik sorunları erken çözülebilir. Bu açıdan Samsun-Ceyhan projesinin belli bir önceliği olduğunu söyleyebilirim. Bu proje, sürekli olarak görüşülüyor. Çalışmalar hızla devam ediyor. Ama ileriye bakacak olursak, şu anda var olan tedarik imkanları açısından yeni projelerin de belli bir tedarik imkanına kavuşabileceği bir gerçektir.''
Karadeniz ve Akdeniz'in çevre açısından korunması konusuna da değinen Seçin, ''Samsun-Ceyhan Boru Hattı, Karadeniz ve Akdeniz ile çevresinin kirletilmemesi konusuna da büyük katkıda bulunabilir'' dedi.