Arslan Güner'in Ocak 2011 tarihli "Askeri İnsan İstihbaratı Talimnamesi" konulu 'Başemir'i tepkilere sebep oldu.
Genelkurmay eski Başkanı Işık Koşaner ve dönemin 2. Başkanı Arslan Güner'in Ocak 2011 tarihli "Askeri İnsan İstihbaratı Talimnamesi" konulu 'Başemir'i tepkilere sebep oldu.
Talimnamenin 'darbeye zemin hazırlamaya' yönelik olduğunu savunan hukukçular ve strateji uzmanları Silahlı Kuvvetler’in iç istihbarata karışmasının tehlikeli olduğu belirtti. "Bu uygulama darbenin ilk adımı" vurgusu yapıldı.
Emekli Askeri Hakim Faik Tarımcıoğlu, talimname ile darbeye zemin hazırlanabileceğini söyledi. Hukuk ve Hayat Derneği Başkanı Avukat Mehmet Kasap, demokratik ülkelerde silahlı kuvvetlerin iç istihbarata karışmaması gerektiğini vurguladı. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sedat Laçiner talimnamenin kötü niyetli kullanılabileceğini dile getirirken Adaleti Savunanlar Derneği (ASDER) Başkanı Nevzat Tarhan 'darbenin ilk adımı' değerlendirmesinde bulundu.
TALİMNAMEDE ZİHNİYET ÖNEMLİDİR
Emekli Askeri Hakim Faik Tarımcıoğlu: Daha önce de talimnameler oldu ve birçok yasadışı işlem yapıldı. İstihbarata karşı koyma savaş zamanında düşman cephesinde başkadır, barış zamanında kendi vatandaşına lüzumsuz, saçma, ahmakça fişlemeler yaparak kullanmak başkadır. Burada zihniyet önemlidir. Eğer darbe yapmayı kafaya koydularsa bu talimnameyi her zaman, her saat, her yerde kullanabilirler. Örneğin; 'Bundan önce camiye gitmezdim, camiye gittim ama fişleme yapmak için' gibi açıklamalar oldu. Yani bu talimnamenin ardına saklanıp bu tarz işlerin içinde girilmesi doğru değildir. Bu talimnameyle yabancı ajanların içine sızarsın, planlarını öğrenirsin, oyunlarını bozarsın bu meşrudur. Ama kendi vatandaşlarını saçma sapan ideolojilerle fişlersen hem darbeye zemin hazırlarsın hem de görevini kötüye kullanmış olursun.
YARGI ÖNÜNE ÇIKARILMALARI LAZIM
Hukuk ve Hayat Derneği Başkanı Mehmet Kasap: Talimnameler 1982 Anayasası'ndan kaynaklanıyor. Kurulan yapıyla darbeye ve fişlemelere zemin hazırlanıyor. Anayasada birtakım kurumlara demokrasiyi ve rejimi koruyup gözetme görevi verildi. Yasal mevzuatta bunlarla ilgili yeterince değişiklik yapılmadı. Anayasalardan ve yasalardan birtakım yetkiyi aldığını düşünen bu kurumlar hukukun dışına çıkarak millet üzerinde bu tarz takip sistemi oluşturmak istiyorlar. Demokratik sistemin tam olarak çalışabilmesi için bu türlü yasa dışı yollarla bilgi toplamaya çalışan kişilerin takip edilip yargı önüne çıkarılması gerekiyor.
KABUL EDİLEMEZ
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sedat Laçiner: Silahlı kuvvetlerin iç siyaset ve istihbarata karışmaması gerekir. Demokratik devletlerde bu tarz yapılar kabul edilemez. Silahlı kuvvetler tamamıyla askeri ve dış tehditlere yönelik yapılandırılmalı. İstihbarat yapılanmaları kötüye kullanılmaya çok müsait. Ülkemizde yakın zamanlara kadar generallerimiz ve paşalarımız darbeci ve militarist bir anlayış içerisinde yetişti. Bu tarz yapılanmalar onlara normal geldi ve görevleri saydılar ancak demokratik bir hukuk devletinde kabul edilemeyecek şeylerdir. Onlar cephesinden bakılırsa meşru bir görev sayılıyor ama meşru ve hukuki değildir. Ülke içersinde iç istihbarat toplama görevi farklı sivil istihbarat birimlerinde olmak zorundadır. Darbeye zemin de hazırlanır, insanlar da fişlenir, ülke bütünlüğünün istikrarsızlaştırılması için de kullanılabilir.
EMASYA'NIN UZANTISI
Adaleti Savunanlar Derneği (ASDER) Başkanı Nevzat Tarhan: Talimnamede iç veya dış istihbarat tanımlaması yapılmaması istismara yol açar. Keyfi şekilde kullanımlar olabilir. Bu yapı EMASYA Planları'nın uzantısı. Bu belge generallerin siyasete ilgi duyduğunun kanıtı. Böylece istihbarat yapılır sonra fişlemeler gerçekleştirilir ardından fişlenen insanlara operasyon yapılır. Bu yapı darbenin de ilk adımıdır. Şu an eylem planlarının yapılıp yapılmadığını bilmiyoruz. Bu süreç şöyle işler: Önce istihbarat alınır, sonra eylem planı yapılır daha sonra plana göre operasyonlar yapılır. Bu yapı ileride eylem planının oluşturulması için yapılan alt yapı faaliyetleridir. Bu faaliyetler askeri kanadın siyasete ilgisinin hala devam ettiğini göstermektedir. Talimnamede iç veya dış tehdit yazılmaması büyük eksikliktir. Keyfiyete yol açar.
Bugün