TSK'da Gizli İstihbarat!

ASDER Genel Başkanı Emekli Psikiyatrist Albay Nevzat Tarhan, önemli açıklamalarda bulundu.

Balyoz Planı çerçevesinde 832 TSK personelinin ‘irtica' ve çeşitli gerekçelerle fişlenerek 40'a yakınının YAŞ kararlarıyla ordudan uzaklaştırıldığı iddialarını ve Org. İlker Başbuğ'un ETÖ sanıklarına sahip çıkmasını Vakit'e değerlendiren ASDER Genel Başkanı Prof. Nevzat Tarhan, çarpıcı açıklamalarda bulundu.

 

 ASLAN DEĞİRMENCİ'nin haberi....

 

Balyoz Planı kapsamında gerçekleştirilen çalışmalarda TSK'da görev yapan 832 personelin “irticai eğilimleri olduğu veya yasa dışı örgütlerle bağlantıları bulunduğu” iddiası ile fişlenerek 40'a yakının ordudan ilişkisinin kesildiği yönündeki iddiaları ve Org. İlker Başbuğ'un Erzincan'daki ETÖ iddianamesinin 1 numaralı sanığı Org. Saldıray Berk'e sahip çıktığı sözleri değerlendiren ASDER Genel Başkanı Emekli Psikiyatrist Albay Nevzat Tarhan, önemli açıklamalarda bulundu.

 

BALYOZ'UN GİZLİ İSTİHBARAT BİRİMİ VAR

“Balyoz cuntası BÇG'nin uzantısıdır” diyen Tarhan, “ Yasal dayanağı olmayan tamamen iç siyasete müdahale olan BÇG'nin Genelkurmay içinde özel istihbarat elemanları var. BÇG'nin Balyoz ile yatay bağlantısının olduğu planlar incelendiğinde anlaşılıyor. Zaten Balyoz kapsamında tutuklanan Org. Çetin Doğan, BÇG'nin kurucu başkanıdır” dedi.

 

CUNTANIN İSTİHBARAT BİRİMİ NASIL ÇALIŞIYOR?

Fişleme sürecine ilişkin çok önemli bilgeler veren Tarhan, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Cunta tarafından birlikler içersinde gizli bir şema oluşturuluyor. Hayata geçirmeye çalıştıkları planlar kapsamında ‘dost' ve ‘düşman' unsur şeklinde fişleme yapılmaya başlanıyor. Düşman unsur tanımlarına ise hiç düşünmeden dindarları ekliyorlar. Resmi hiyerarşi dışında cuntaya hizmet eden özel istihbarat elemanları düşman unsur tanımlaması doğrultusunda çalışmalarını sürdürüyor. Devlet içinde resmi hiyerarşinin dışında cunta tarafından oluşturulan istihbarat birimi tarafından yapılan fişleme rapor haline getirilerek lider kadrosuna sunuluyor. Lider kadro inceledikten sonra kendi planlarına uymayan isimlerin ihracı için lobi çalışması başlatıyor.”

 

BAŞBUĞ, NEZAMAN MASAYA VURMALIYDI?

Yaptığı açıklamalar ile Ergenekon sanıklarına sahip çıkan Genel Kurmay Başkanı İlker Başbuğ'a Vakit aracılığıyla, “28 Şubat sürecinde cunta tarafından oluşturulan gizli istihbarat birimi tasfiye edildi mi?” diye soran Profesör Tarhan, “Bu yapının tasfiye edildiğine inanmıyorum. Bu yapı tasfiye edilmeden, bu yapı tarafından binlerce personel mağdur edilirken, İlker Başbuğ'un bu derin yapı ile bağlantısı bulunan Ergenekon sanıklarına destek vermesi kabul edilemez bir durumdur. Ortaya çıkan son belge ile 832 personelin fişlendiğini ve birçok kişinin ordu ile ilişkisinin kesildiğini görüyoruz. Başbuğ'un yapması gereken bunun hesabını sormaktır. ‘Bunu nasıl yaparsınız' diyerek masaya yumruğunu vurup hesap sorması lazım. Ancak bunu yapması beklenen Başbuğ, bu fişlemeleri yapan birim ile direk ilişkisi olan sanıklara sahip çıkıyor. Bunun adı silah arkadaşlarına çifte standart uygulamaktır. Oysa Başbuğ'un sanıklara sahip çıkacağına bu mağdurların haklarını koruma altına alması gerekiyor. Deşifre olan fişleme belgelerinin ardından Başbuğ, soruşturma talimatı vermeyerek görevini ihmal etmektedir.”

 

MAĞDURLARA ÇAĞRI

Cunta tarafından fişlenen personelin suç duyurusunda bulunması gerektiğini vurgulayan, ASDER Başkanı Prof. Dr. Tarhan, “Biz hukuki olarak her türlü destek vermeye hazırız” dedi. Kendilerinin de bu konuda çalışmalar yaptığını vurgulayan Tarhan, “Hukukçu arkadaşlarımız ciddi bir çalışma yapıyor. Ancak cunta tarafından fişlenen ve mağdur edilen arkadaşlarımızın da bireysel olarak hakkını araması TSK'nın geleceği için önemli. TSK tarafından yapılan bu hataların tekrarlanmaması için bizlerin yapacağı çalışmalar çok önemli” şeklinde konuştu.

 

VAKİT

 

 

Gündem Haberleri