Yarbay Mustafa Dönmez'in, Genelkurmay Başkanlığı Askerî Mahkemesi'nde, “askerî eşyayı gizlemek” suçundan yargılandığı davada, Ankara Yenikent'teki Zir Vadisi'nde bulunan askerî mühimmatın TSK'ya ait olduğuna dair bilirkişi raporunu değerlendiren uzmanlar, önemli açıklamalarda bulundular.
“TSK'DAN HABERSİZ MÜHİMMAT ÇIKARTILAMAZ”
Konuyla ilgili olarak konuşan Emekli Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi, “TSK'nın mühimmatlardan haberdar olduğunu düşünüyorum” dedi ve ekledi: “Çünkü TSK'nın envanter listesinde her şey açık ve nettir. Özellikle silahların kayıtları büyük bir titizlikle tutulur. Askerlerin eğitim amaçlı olarak atış yaptıkları piyade tüfek kovanları, el bombalarının pimleri, hatta kullanılan lav silahlarının kutularını dahi kontrol eden bir sistem içerisinden silah çıkartıp gömmek, inanılmaz bir durumdur. Kaldı ki zimmet konusunda TSK'da 3 ayrı birim vardır. ‘mal sorumlusu', ‘mal saymanı' ve ‘mal hesapçısı', bu zimmetten ayrı ayrı sorumludur” dedi.
ORTAYA ÇIKAN VAHİM DURUM DEŞİFRE OLDU
“Bunların üçünden birinin haberi olmadan zimmetten hiçbir şey çıkarılamaz” diyen Tanrıverdi, “Demek ki bilirkişi raporu daha vahim bir durumu ortaya çıkarıyor. O da; söz konusu mühimmatın dışarıya çıkartılmasından bir kişi değil, çok sayıda kişi sorumludur. Yani bu olay, bir ekip işidir. Şimdi bu ekibin ortaya çıkartılması için askerin ciddi bir araştırma başlatması gerekiyor. Gerekirse bütün mühimmatlar sayılmalıdır” dedi.
ORDU İÇERİSİNDEKİ KARANLIK ODAK
Emekli Albay Prof. Dr. Nevzat Tarhan da, TSK'nın görev tanımlarını, yetkileri ve personelin sorumluluk sınırlarını en iyi belirleyen kurumların başında geldiğini belirterek, “Bu çok ciddi bir disiplini gerektirir ve TSK'da bu en üst seviyede mevcuttur. Yani söz konusu mühimmatların en ufak bir hareketinin fark edilmemesi mümkün değildir. TSK'da malı depolayan ve denetleyen kişiler de farklıdır. Bu işleyiş, sürekli olarak denetim kurulunun da gözlemindedir. Ancak bilirkişi raporu, karanlık bir yapının, TSK dışı silahları resmi iradenin dışında kullanmak üzere alıp gömdüğünü doğruluyor. Söz konusu silahların fark edilmeden dışarıya çıkartılmasını normal bir durum olarak kabul edemeyiz. Ordu içerisindeki karanlık bir odağın, komutanlığı yanılttığı açıktır” dedi.
“GÖREVİ İHMAL EDENLERDEN HESAP SORULMALI”
TSK'nın yapması gerekenin “emekli general, emniyet görevlileri ve uzmanlardan oluşan bir heyetle araştırma başlatması” olduğunu vurgulayan Tarhan, “Silah, ordu için namustur. Ancak burada o namusa sahip çıkılmayarak görevin ihmal edildiğini görüyoruz. Bu görevi ihmal edenlerden hesap sorulmalıdır” dedi.
Kaynak: Vakit