İSTANBUL (AA) - "Pandemi Sonrası Dünya'da Uluslararası Düzen ve Değişen Dinamikler" başlığıyla 4'üncüsü gerçekleştirilen TRT World Forum 2020'de "Pandeminin Sanat Endüstrisine Etkisi" başlıklı oturum düzenlendi.
Yeni tip koronavirüs tedbirleri kapsamında bu yıl çevrim içi düzenlenen TRT World Forum 2020 kapsamındaki oturum, canlı olarak "TRT İzle" adlı YouTube kanalından yayınlandı.
Elif Bereketli'nin moderatörlüğünü üstlendiği oturumda, Georgina Adam, Vasif Kortun ve Tom Young konuşma yaptı.
Yayına Londra'dan bağlanan sanat gazetesi editörü Georgina Adam, yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) sanat hayatına etkisine ilişkin değerlendirmede bulundu.
Salgının sanatı ve sanat piyasasını etkilediğini, Avrupa ve Amerika'daki fuarların, sergilerin ertelendiğini veya iptal edildiğini belirten Adam, "Tabii bu bizi ve galerilerimizi çok etkiledi. Çünkü galerilerimizin çoğu yıllık cirolarını sanat sergilerinden kazanıyorlar. Sanat sergileri ve fuarlar dijital sistemlere geçiyor fakat bu pek başarılı olmuyor. Normal zamana kıyasla satışların ancak yüzde 25'inin yapıldığı söyleniyor." dedi.
Sanat galerilerinin ve müzayedelerin online çalışmak zorunda kaldıkları için süreçten olumsuz etkilendiğini aktaran Adam, "Nihai sayıları bilmiyoruz ama tahmin ediyoruz ki müzayede satışları bu sene yüzde 30'luk bir düşüş gösterecek." diye konuştu.
Adam, dünyada farklı büyüklükte galerilerin bulunduğunu, bazılarının geniş iş ağlarının olduğunu fakat küçük ve orta büyüklükte galerilerin zor durumda kaldığını anlattı.
Küçük ve orta ölçekli galerilerin salgın nedeniyle yaşanan krizden daha fazla etkileneceğini dile getiren Adam, şunları kaydetti:
"Tabii mega galerilerin durumu çok zor fakat daha ufak ve orta galeriler için en zor olan da online satış yapmaları oldu. Daha az bilinen sanatkarların eserlerini sattıklarından pek fazla bilinmiyorlar. Büyük galeriler zaten daha iyi bilinen ünlü kişilerin eserlerini satıyor. Tüm ufak ve ortalar kaybolmayacak fakat krizden sonra daha ufak galeriler kapanacak veya büyük galeriler için çalışmaya başlayacaklar."
- "Salgın dünyanın her yerini aynı şekilde etkilemedi"
Oturuma Ayvalık'tan katılan küratör ve yazar Vasıf Kortun da krizin birkaç ay sonra biteceğinin ümit edildiğini ve "salgın tedbirlerinin sanat dünyasının faydasına olduğuna" ilişkin görüşleri benimsemediğini belirterek, "Çünkü çok kimse işlerini kaybetti, tercümanlar, dizaynerlar, ofislerde çalışanlar, büyük bir ekonomi bu şekilde kaybolmuştur. Bu da çok önemli çünkü insanlar eve ekmek götüremiyor." dedi.
Salgının dünyanın her yerini aynı şekilde etkilemediğini anlatan Kortun, "Sanat dünyasının çok büyük olduğunu söylemek istiyorum. Müzeler sadece ufak bir kısmı. Girişimler, modern sanat merkezleri ve sanatkar girişimleri de var. Ben bunlara daha çok ilgi duyuyorum ve bunlar gerçekten esasında sanat dünyasının temelini oluşturuyor." şeklinde konuştu.
Kortun, zorluk yaşayan, finansmanını kaybeden veya çok az para kazanan müzelerin bulunduğunu anımsatarak şunları söyledi:
"Çünkü sanat dünyası ve müzeler hep anı yaşıyor, yani günü kurtarmaya çalışıyor. Yani müzelerin uzun vadeli planları, büyük bir ufukları yok. Uzun vadede temel ihtiyaçlar yerine gelmiyor. Dolayısıyla biz bir yerde yaşadığımız zamanın hapsindeyiz"
- "Üretim yapacak daha fazla vaktim oluyor"
Beyrut'tan bağlanan ressam ve mimar Tom Young ise salgının hem olumlu hem de olumsuz anlamda etkilerinin olduğunu söyledi.
Pandeminin şehre ciddi bir olumsuz etkisinin olduğu belirten Young, "Çok ciddi acı çeken, çok büyük sorunlar yaşayan bir kitle var ve ben bunun farkındayım ve bir ressam olarak bir sanatçı olarak da bu enerjiyi kullanıyorum, bunu eserlerime yansıtmaya çalışıyorum." değerlendirmesinde bulundu.
Kişisel olarak bunun olumlu bir etkisini de gördüğünü dile getiren Young, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Beyrut aslında çok gürültülü, çok kalabalık bir şehirdir. Ya inşaatlar vardır, ya gelen giden çok olur. Ama şimdi çok daha sessiz, sakin, daha az kirlilik var ve hava çok daha temiz. Düşünecek, üretim yapacak daha fazla vaktim var. Yani mevsimlerin geçişini daha iyi anlayabiliyorum. Beyrut'un ortasında, merkezinde yaşıyorum ve terasımdan ayın bütün o farklı döngülerini görüyorum, tabiatla daha iç içeyim. Yani benim işimi de değiştirdi, yapıtlarımı da değiştirdi."
Tedbirler nedeniyle insanlarla dolu olan sokaklardaki insan eksikliğini resimlerinde resmettiği bilgisini veren sanatçı, şunları ekledi:
"Bir boşluk, bir yokluk döneminden geçiyoruz ve bu sefer başka konulara odaklanıyorum. Mesela sokakta yürürken insanları görmüyorsunuz ama kameraları görüyorsunuz. Dijital teknolojilere çok bağımlı hale geldik biliyorsunuz. Aynen burada olduğu gibi.
Farklı konulara odaklanmaya başladım. 'Bunun gelecekteki etkileri ne olacak?' diye düşünüyorum. Bazı eserlerimde bu gizli kameraları resmettim. Yani o boş sokakları tarayan gizli kameraları, sokak kameralarını ve gölgeleri resmettim. Sokaklarda sanki insanlar varmış da onun gölgesi yansımış gibi ya da sadece o gölgeleri görüyorsunuz ama o neyin gölgesi olduğunu tam olarak anlayamıyorsunuz."