Trafikte bazı kurallar var ki hoşumuza gitse de gitmese de 'olmazsa olmaz'lar arasındaki durumu değişmiyor. Örneğin emniyet kemeri takmak, özellikle yerleşim yerleri içinde hız sınırlarına uymak, araç içinde ön koltuğa özel koltuğu olmaksızın çocuk oturtmamak, alkollü araç kullanmamak vs. Listeyi bir hayli uzatmak mümkün.
Ancak böyle bir listede en üst sırayı bence kırmızı ışıkta geçmemek almalı. Çünkü, bazı kurallara uymayarak sadece kendi hayatınızı tehlikeye atmanız söz konusu iken kırmızı ışık ihlali böyle değil; siz kırmızıya aldırmazken aynı zamanda yeşilde yaya ya da araç olarak yol alan insanların hakkını gaspetmiş oluyorsunuz. Ve bu, o insanların aracını ve hayatını riske atmak anlamına geliyor. Ne yazık ki İstanbul'da günlük ortalama 100 km yol alan biri olarak en çok rastladığım ihlalin bu olduğunu söyleyebilirim. Hem de bazı noktalardaki EDS, yani elektronik denetleme sistemine rağmen.
Şehir içi sinyalizasyonu çok kolay bir iş değil. Adı üstünde trafik, yani çok etkenli bir ortam. Ancak gelişen teknolojilerle bu ortamı biraz daha sağlıklı kılmak mümkün. Bunlardan biri olan yeşil dalga sistemi birkaç yıldan beri adım adım uygulanıyor. İlk olarak Yalova'da gördüğümde gerçekten etkilendiğim bu sistemin kolay uygulanabilirliği kısa sürede birçok şehirde uygulamaya alınmasını sağladı. Antalya'dan Tekirdağ'a, Balıkesir'den Kayseri'ye, İzmir'den Kıbrıs'a birçok yerde çevreyolları üzerinde 'yeşil dalga' bulunuyor. Özellikle şehri transit kullananlar açısından çok avantajlı. Yol boyunca 10-15 ışığı pas geçebiliyorsunuz. Özetle, belli bir hızda (tabela ile sürücülere bu belirtiliyor) örneğin 70 km/saat hızla seyrettiğiniz sürece tüm ışıklarda aynı ışıkla karşılaşıyorsunuz. Yani bir kez yeşilde geçtiğiniz anda tüm ışıklarda sizi hep yeşil karşılıyor.
Peki şehir içinde benzer bir uygulama uygulanabilir mi? Şehir içi ışıklandırma sistemlerinin daha verimli olması için başta İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin ilgili birimi olmak üzere birçok şehirde çalışmalar olduğunu biliyoruz. Özellikle uydularla bağlantılı olarak herhangi bir kablolu ya da kablosuz irtibata gerek kalmaksızın sadece o ışığa özel bağımsız uygulamalar gündemde. Yani, gün içinde araç yoğunluğuna bağlı olarak ışıkların kırmızı ya da yeşil olma süreleri değiştirilebilecek. İşte bu hayata geçtiğinde gerçekten hayatı biraz daha kolay kılabilir. Ve buna gerçekten çok ihtiyaç olduğu konusunda eminim herkes hemfikir. Ancak bugün şehir içi trafiği 'yeşil değil kırmızı' dalgalanıyor!
Özellikle cadde üzerlerinde bir kez kırmızı ışığa yakalandığınızda artık o yol boyunca ne kadar 'kırmızı ışık' varsa hepsi size denk geliyor. Defalarca deneyebilirsiniz, durum değişmiyor. Zaten bu nedenle normal sürücülere göre trafikte daha çok kalan sürücüler (taksi, minibüs, otobüs vs.) bu dalgadan kurtulmak adına birçok atraksiyon yapıyor. Ve farkında olarak/olmayarak trafiği altüst ediyor. Amaç bir ışıkta kırmızıdan kurtulursa sonraki birkaç ışıkta yeşilde geçme şansının olması! Bu birkaç dakika kazanma hareketi sırasında yeşilde geçen araçlara çarpıldığında ise minimum 30-40 dakikalık zaman kaybından başlayan bir 'kayıp' listesi ortaya çıkıveriyor.