Türkiye Tohumcular Birliği (TÜRKTOB) tarafından düzenlenen ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker’in de katıldığı “Tohum ve Doğal Hayat” konulu panelde tohum üreticileri Türk kamuoyunda tartışılan “Türkiye’ye GDO’lu tohum ithal ediliyor” iddialarına cevap verdi. TÜRKTOB Yönetim Kurulu Başkanı Hakkı Şafak Ses, Türkiye’de GDO’lu tohum üretimi ve ithalatının yasak olduğunu vurgulayarak, “Konunun uzmanı olmayanlar tarafından dillendirilen ve bir takım panik ve korkunun reytingine bakarak haber niteliğinde çıkan her şey tamamen gerçek dışıdır. Türkiye topraklarına GDO’lu tohum ekilmemiştir” diye konuştu.
Panelde bir konuşma yapan Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker de GDO tartışmalarına dikkat çekerek, “Enformatik kirlilik giderek artıyor ve insanların zihinleri bulandırılıyor. Konuyla ilgili olmayan öyle bilgiler sunuluyor ki insanları yedikleri ve içtikleri ile sorunlu hale getiriyorlar” ifadelerini kullandı.
**
TÜRKTOB’un Ankara Crowne Plaza’da düzenlediği “Tohum ve Doğal Hayat” konulu panelde kamuoyunu meşgul eden ve tartışmalara neden olan “GDO ve ithal tohum” konuları tartışıldı. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker’in de katıldığı panele Doğal Tedavi Uzmanı Dr. Suat Arusan, Bitki Islahçıları Alt Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Vehbi Eser, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Daire Başkanı Metin Kaycıoğlu, Tohum Sanayicileri ve Üreticileri Alt Birliği Başkanı İlhami Özcan Aygun konuşmacı olarak katıldı.
“Türkiye Toprakları Temiz”
TÜRKTOB Yönetim Kurulu Başkanı Hakkı Şafak Ses, yaptığı açılış konuşmasında; Türkiye kamuoyunda tohumculuk hakkında birçok yanlış bilginin yer aldığını belirterek, “Çok sade ve yalın gerçekleri ifade etmekte bazen zorlanıyoruz. Çok net bir bilgiyi 350 firmasıyla Türkiye’de tohum üreten bir STK’nın başkanı olarak tekrar söylüyorum; Türkiye’de GDO’lu tohum ithalatı yasaktır. Bu topraklarda GDO’lu tohum ekilmemektedir. Bu Biyogüvenlik yasasıyla teminat altına alınmıştır. Bu güne kadar konunun uzmanı olmayan, GDO konusunda sadece bir takım panik ve korkunun reytingine bakarak haber niteliğinde çıkan her şey tamamen gerçek dışıdır. GDO denilince akla Türkiye’de üretilen tohum gelmesin. Türkiye toprakları temizdir, kimse endişe etmesin” şeklinde konuştu.
Şafak Ses, tohumculuk konusunda son yıllarda yapılan kanuni düzenlemelere de dikkat çekerek, “biz bundan 5-6 yıl önce tarım sektörü olarak yarı çıplaktık. 3 önemli kanun bu dönemde çıkmıştır; bunlardan biri, Tohumculuk kanunu, diğeri Biyogüvenlik Kanunu bir diğeri de Islahçı Hakları Kanunudur. Bu kanunlar sayesinde Türk tohum endüstrisi elbisesini giymiştir” dedi.
“Türkiye Tohumculukta Lider Olacak”
Bilgisizce yapılan tartışmaların Türk tohum sektörüne büyük zarar verdiğinin altını çizen Ses, “Tohum endüstrimiz hızla büyümektedir. Dünyada rekabet noktasında önümüzdeki 5-10 yıl içerisinde lider olabilecek noktadayız. Farkında olmadan tohum üzerinden GDO tartışmalarını yürüterek halkın zihninde yedikleri içtikleri hakkında şaibeler oluşturuluyor. Bu durum tüketimi azaltarak, tüketimi azalan sektörün sanayisi sınırlanmakta yeni sermaye aktarımını kısıtlamaktadır ve Türkiye dünyada öncü olabileceği bir konuda geri kalmaktadır” diye konuştu. Ses, Türkiye’de tohumculuk konusunda yazılacak bilgilerin en doğru kaynağının TÜRKTOB olduğunun da altını çizdi.
Bakan Eker: Türkiye’ye muhalefet ediyorlar
Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker de Türkiye’nin yerli tohum üretiminde büyük başarı sağladığını fakat yapılan tartışmalarla tohumculuk sektörüne zarar verildiğini belirterek şunları söyledi; “Birilerinin bize muhalefet edeceğim derken aslında Türkiye’ye muhalefet ederek, Türk çiftçisine, Türk bilim adamına, Türk sanayicisine Türk tarım sektörüne muhalefet ettiğini, Türkiye’nin gelişmesine ve kalkınmasına muhalefet ettiğini söylemek istiyorum” şeklinde konuştu.
Panelistler de Türkiye’nin tarım alanındaki zenginliklerine ve bu zenginliğin korunması için alınması gereken önlemlerin üzerinde durdu.
Doğal Tedavi Uzmanı Dr. Suat Arusan şöyle konuştu: “Bitkileri, hayvanları, toprağı, havası ve suyu ile tüm doğayı özellikle kendi doğamızı, psiko biyolojik varlığımızı koruyabilmenin biricik yolu, tohum-mikrop-kimyasal madde ve elektro manyetik radyasyon gerçeği ile yani mahşerin dört atlısı ile yüzleşmekten geçiyor. Yoksa ruhsal sağlığımız, zihinsel sağlığımız ve bedensel sağlığımız, tahrip olan fıtratımız nedeniyle ağır bir tehdit altında bulunuyor. Felsefe, tarih, tıp ve din bağlamında insanlığın evrensel doğrularının hikayesi…”
“Kara Propaganda yürütülüyor”
Bitki Islahçıları Alt Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Vehbi Eser de, “Tarımsal üretimde kullanılacak tohumun temel kaynağı, genetik kaynak olarak ifade ettiğimiz halihazırda var olan popülasyon yada çeşitlerdir. Bu kaynaklar ne kadar zenginse, bu kaynakları kullanacak bilgi birikimi ve tecrübe ne kadar yüksekse başarı şansı da o kadar yüksektir. Ülkemizin zengin genetik kaynaklarını gelmiştir. Ancak dünya ile rekabet edilebilirlik bakımından biraz daha zamana ihtiyaç vardır. Ülkemiz tohumculuğunun rekabet üstünlüğü sağlaması, dünyada yaşanmakta olan ‘daha doğal olana özlem’ algısını ne derecede iyi değerlendirebileceğine bağlıdır. Ülkemiz tohumculuk sektörünün kendisi için belirlediği ‘Milli Tohumculuk Sektörünü’ oluşturma hedefi bu bakımdan ele alınması gereken bir değerdir” diye konuştu.
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Daire Başkanı Metin Kaycıoğlu, ise ithal tohum konusunun yanlış bilindiğini söyleyerek, Türkiye’nin tohum konusunda dışarıya bağımlı olmadığını kedi kendine yeten bir ülke konumunda olduğunu vurguladı. Kaycıoğlu, “Türkiye'nin tohum konusunda dünyanın önde gelen ülkelerinden biri olduğu gerçeği kamuoyundan gizlenmeye
Çalışılmakta, kara propaganda yürütülmektedir” dedi.
Tohum Sanayicileri ve Üreticileri Alt Birliği Başkanı İlhami Özcan Aygun da, Türkiye’de tohumculuk sektöründe özel tohumculuk kuruluşlarının önemine dikkat çekerek, şunları söyledi; “Çoğu bitki türlerinde ulusal tohumluk ihtiyacının çok büyük bir kısmını özel tohumculuk kuruluşları tarafından sağlanmaktadır. Özel tohumculuk kuruluşları tohumluk üretiminde olduğu kadar çeşit geliştirme konusunda da aktif durumdadır. Türkiye'den yapılan tohumluk ihracatı –her ne kadar tohumluk ithalatı kadar olmasa da- yıldan yıla önemli artış eğilimi göstermektedir.”
Öğle yemeğinde Osmanlı yemeklerinden oluşan menünün servis edildiği panelin sonunda panelistlere teşekkür plaketi sunuldu. Panelin yapıldığı salonun Türkiye tarımı ve tohumculuktaki gelişimi gösteren istatistikî bilgilerin yer aldığı dövizlerle süslenmesi dikkat çekti.
Başak Medya Ajans