Tohumcular ATO'ya tepkili

Tohumcular Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Hakkı Şafak Ses ve tohumcu alt birlikleri, ATO’ya sert tepki gösterdi.

TOHUM ÜRETİCİLERİ, ATO’NUN ARAŞTIRMASINA SERT ÇIKTI

Tohumcular Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Hakkı Şafak Ses ve tohumcu alt birlikleri, ATO’nun tohumda dışa bağımlı olduğunu savunan tohumculuk araştırmasına ve Başkanı Sinan Aygün’ün açıklamalarına sert tepki göstererek, Aygün’ü tohumculuk üzerinden siyaset yapmakla eleştirdi. Başkan Ses, bundan sonra sektör dışından yanlış bilgilendirme ve açıklama yapanların karşısına tazminat davaları ile çıkacakları uyarısında bulundu.

Başkan Ses, Tohumcular Birliği’ne bağlı 7 alt birliğin başkan ve yöneticileri ile birlikte ATO’nun araştırmasını değerlendirmek üzere Dedeman Otel’de düzenlediği basın toplantısında, verilen yanlış bilgilere, tohumculuk sektörüne ilişkin yanlış algılara ve İsrail söylentilerine adeta isyan etti.

Ses, “Ülkemizde tohumun tanımını bilmeyen, tohum veya tohumculukla uzaktan yakından ilgisi olmayan, bırakın geliştirmeyi, bir gram tohum yetiştirmemiş, bu alanda kuruş yatırım yapmamış kişiler veya kurumlar yaptıkları açıklamalar ile Türkiye tohumculuğu hakkında maalesef kamuoyunda olumsuz bir imaj oluşturmaktan başka bir amaca hizmet etmemektedirler” diye tepkisini dile getirdi.

ATO’NUN ARAŞTIRMASI SİYASİ

 Türkiye Tohumculuğu hakkında verilen bilgilerin ya yanlış, ya eksik, ya da yarım yamalak olduğunu kaydeden Başkan Ses, “Birçok ilgisiz kişiden gelen bilgisiz açıklamalara en son 21 Kasım’da basında yer alan Ankara Ticaret Odası’nın raporu ve Sayın Sinan Aygün’ün bu rapor üzerinde yaptığı konuşmalar tuz biber olmuştur” diye konuştu.

Yeterince ciddi inceleme yapmadan, varını yoğunu bu sektöre adamış tohumcuların, “hamasete dayalı siyaset yapma” algısı uğruna ekmeğiyle oynanmasını ve emeğinin hiçe sayılmasını saygısızlık olarak değerlendiren Ses, “Sinan Bey’in, hangi saikle ve neden yaptığı daha çok siyaset alanını ilgilendiriyor. Çünkü uzun süredir başına gelen müessif olay nedeniyle sesi çıkmıyordu. Bu vesileyle, iktidara karşı hala konuşuyor dedirtmek için yapılmıştır. Bu konuya siyaset malzemesi olmaktan tez çıkarmamız lazım” diye konuştu. tohumculukla ilgisi olmayan kişilerin, hakeminden tut magazin program yapımcısına herkesin eline domatesi biberi alarak televizyon önüne çıkmasını da eleştiren

Hakkı Şafak Ses, hakemlik yapan Erman Toroğlu’nun “Antalya halinde 20 cm olan hıyarın İstanbul’a gelince 30 cm oluyor’’şeklinde konuşmasına da gönderme yaptı.  Böyle bir şeyin mümkün olmadığını söyleyen Şafak SES, “herkes kendi işini yapsın’’ dedi.

Tohumculuk üzerindeki ters propagandanın zararlarına dikkat çeken Başkan Ses, “Tohumculuk sektörü üzerine konuşanlar hatalı ve yanlış algı oluşturarak, Türk halkının sebze ve meyve tüketimini azaltmasına, buna bağlı olarak üretimin daralmasına yol açacaklar. Üretici firmaların başarısızlığı ise, önümüzdeki birkaç yıl içinde tohumculuk sektörünün bu kez gerçekten yabancıların hakimiyetine geçmesine neden olacak” diye uyardı. 

AYGÜN’E RAKAMLA YALANLAMA!

ATO’nun araştırmasını ve tohumda dışa bağımlı olunmadığını rakamlarla yalanlayan Başkan Ses, “ 2003 yılında 172.400 ton tohumluk üretilmiş, bunun 16 bin tonu ihraç edilerek 21,4 Milyon Dolar gelir elde edilmiş, aynı yıl 16.300 ton tohum ithal edilerek 71,3 Milyon Dolar ödenmiştir.  2009 yılına gelindiğinde üretim yüzde yüzden fazla artarak 385.000 tona ulaşmış, bunun 21.816 tonu ihraç edilerek 70,7 Milyon Dolar gelir elde edilmiş, buna karşılık 30.267 ton tohum ithalatına da 158,4 Milyon Dolar ödenmiştir.  İthalatın toplam tohumluk üretimindeki payı 2003’de %9’dan 2009’da %7,9’a gerilemiştir. Yani, en kötü yılda bile toplam tohumluk tedarikinin %90’dan fazlası yerli üretimle sağlanmıştır. Şimdi vicdan sahibi insanlara soruyorum. Bu oran dışa bağımlılık mıdır?” dedi.

AYAŞ DOMATESİ AYAŞ’INDIR

Özellikle sebzede dışa bağımlı olunduğu ve Ayaş domatesinin Fransa’dan geldiği iddiasına da karşı çıkan Başkan Ses, 2009 yılı itibariyle piyasada dağıtılan ve serada kullanılan hibrit domates tohumluğu miktarının yaklaşık %35’inin, açık tarlada yetiştirilen domates tohumluğunun ise %60’a yakını yerli firmalar tarafından üretilen yerli çeşitlerle karşılandığını söyledi. Biberde %80’den fazlası, hıyarda %55’den fazlası yerli çeşitlerle karşılandığını vurgulayan Başkan Ses, Ayaş domatesi konusunda ise şöyle konuştu: “Ayaş-Beypazarı-Nallıhan-Çubuk-Yenikent ilçeleri bölgesinde yetiştirilen domateslerin tohumlarının tamamının ithal olduğu ise aslı olmayan, temelsiz bir iddiadır. Bu bölge için yerli firmalarımız tarafından geliştirilen çeşitlerin (BT236- Marmara - Y67 – Alsancak çeşitleri)  pazar payı % 70 seviyelerindedir. Ayaşın Fransa’da işi ne? Ayaş domatesi, Ayaşındır. Ve şu anda tescil edilme aşamasındadır” diye konuştu.

TÜRKİYE’DEKİ SEBZELERDE GDO YOK

Hakkı Şafak Ses, Biyogüvenlik yasası ile Türkiye’ye GDO’lu tohum girmesinin ve üretiminin yasak olduğunu hatırlattı. Türkiye’deki sebzelerde GDO olmadığını belirten Ses, vatandaşların pazardaki, manavdaki domates, salatalık ve biberleri gönül rahatlığıyla yiyebileceklerini söyledi. Başkan Ses, “GDO’lu tohum demek esrar, eroin demektir. Eroine, esrara nasıl ceza uygulanıyorsa GDO’lu ürün üretenlere de o şekilde ceza uygulanmalı’’ ifadesini kullandı. 27-28 Kasım tarihlerinde 2. olağan genel kurullarını gerçekleştireceğini belirten Ses, genel kurullarında düzenleyecekleri basın toplantısında daha detaylı bilgileri kamuoyu ile paylaşacaklarını kaydetti.

Başak Medya Ajans

Ekonomi Haberleri