TBMM (AA) - DEM Parti Şırnak Milletvekili Mehmet Zeki İrmez, "İsrail ile Türkiye arasındaki ticaret hacminin yarı yarıya azaldığı iddia edilse de bunun geçici ve konjonktürel bir durum olduğunun hepimiz farkındayız." dedi.
TBMM Genel Kurulu'nda, Ticaret Bakanlığı ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının 2024 yılı bütçeleri üzerinde DEM Parti milletvekilleri söz aldı.
DEM Parti Şırnak Milletvekili Mehmet Zeki İrmez, iktidarın vatandaşı her konuda kandırdığını ancak ortaya konulan maskeleme stratejisinin artık işlemediğini ileri sürdü.
Türkiye'nin G20 ve OECD ülkeleri arasında en hızlı büyüme gösteren ülke olduğunun söylendiğini belirten İrmez, "Türkiye OECD ülkeleri arasında yüzde 72 gıda enflasyonu ile birinci olmuştur. Bir taraftan büyümede birinci, diğer taraftan enflasyonda birinci. Hadi çık çıkabilirsen bu işin içinden." dedi.
Türkiye'nin, demokrasi endeksinde 2022 yılında 167 ülke arasında 103'üncü sırada yer aldığını, AİHM'de en çok dosyası olan ülke konumunda olduğunu savunan İrmez, endekslere bakıldığında Türkiye'nin olumlu gelişmelerin sonuncusu, olumsuz gelişmelerin birincisi olduğunu ileri sürdü.
"Türkiye ile İsrail arasındaki ticaret mi yoksa Gazze'de ablukanın kalkması mı önemli?" diye soran İrmez, "Bir yandan Gazze'ye ağlarmış gibi yapıp öte yandan ticaretinize kaldığı yerden hiç bir şey olmamış gibi hareket edemezsiniz. İsrail ile Türkiye arasındaki ticaret hacminin yarı yarıya azaldığı iddia edilse de bunun geçici ve konjonktürel bir durum olduğunun hepimiz farkındayız. Tepkisinde ve açıklamasında samimi olanları Türkiye-İsrail serbest anlaşmasını temel ihtiyaçlar dışında feshetmeye, işlevsiz kılmaya çağırıyor, buna dönük ciddi bir adım atmasını bekliyoruz." diye konuştu.
DEM Parti Van Milletvekili Gülderen Varli, Türkiye'de hem siyasette hem ekonomide bir tekelleşmenin olduğunu, bu durumun Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile zirveye taşındığını ileri sürdü.
Hak ve özgürlüklerin baskı altına alındığını, demokrasinin ise askıda olduğu iddia eden Varli, "Böyle bir ülkede ticaretin de gelişmeyeceği aşikardır. Tekelleşme her yerdedir. Bir taraftan muazzam sermayesiyle şen kahkahalar atan şen sermayeler varken diğer tarafta 7 bin 500 lira emekli maaşı alan, 11 bin 402 lira reva görülen milyonlarca asgari ücretli vardır. Ekonomideki bu tekelci tablonun sorumlusu sermaye yanlısı AKP ve MHP iktidarıdır. Rekabet Kurumu tekelci sermayeye karşı önlem alacağına esnafla, KOBİ ile uğraşmaktadır." ifadelerini kullandı.
DEM Parti İstanbul Milletvekili Keziban Konukcu Kok, gelişmiş ülkeler baz alındığında Türkiye'de sanayi ve teknolojinin çok geride kaldığını, dünyada şu anda 4. sanayi devrimi ve yapay zeka tartışılırken Türkiye'nin hala ara mal üretimine takıldığını savundu.
Türkiye'nin hizmet sektörü gibi yoğun emek sömürüsüne dayalı sektörlere yatırım yaptığını savunan Kok, ülkenin uluslararası emperyalist sermayenin arzu ettiği üzere ucuz emek cenneti haline çevrilmeye çalışıldığını ileri sürdü.
İktidarın zengini daha zengin yapmak için bütün emekçileri yoksullukta, açlıkta ve borçlulukta birleştirdiğini öne süren Kok, şunları kaydetti:
"İktidar herkesi yoksulluk sınırının altındaki açlık sınırının eşiğindeki asgari ücretle birleştirdi. 2002'de asgari ücret civarında çalışanların ortalaması yüzde 30 iken 2022'de asgari ücret civarında çalışanların ortalaması yüzde 60'a dayandı. 2002'de asgari ücretin 2 katından fazlasını kazananların oranı yüzde 40'ken bu 2022'de yüzde 18'e düştü. Emekçilerin üçte biri ise asgari ücretin altında ücret alıyor. Asgari ücret toplumu sefalet toplumudur. Dünyada asgari ücretin ortalama ücret olduğu kaç ülke var? Asgari ücret karşılığı çalışanların oranı yüzde 2'yi geçmemelidir. Bizde ise bu oran yüzde 50. Bunun adı sömürü düzeni, yağma düzenidir. Vergiyi değil, serveti tabana yayın. Halkı yoksullukta değil zenginlikte eşitleyin."
DEM Parti Şanlıurfa Milletvekili Ferit Şenyaşar, görüşülen 2024 yılı bütçesinin halka ait bir bütçe olmadığını, bunu da herkesin bildiğini söyledi.
Doğu Anadolu Projesi (DAP) ve Güneydoğu Anadolu Projesi'nin (GAP) bölgeye hiçbir etkisinin olmadığını, belirlenen hedefe ulaşamadığını ifade eden Şenyaşar, "Bu projelerin yürütüldüğü iller TÜİK verilerine göre geliri en az olan illerdir. Sanayi verileri incelendiğinde çalışanların yüzde 70’i mikro ya da küçük ölçekli sanayilerde çalışmaktadır. Bölgede büyük ölçekli sanayi neredeyse yoktur. Bahsettiğiniz kalkınma ne istihdamda ne tarımda ne de üretimde başarıya ulaşmıştır." dedi.
DEM Parti İzmir Milletvekili İbrahim Akın, bölge kalkınma idarelerinin amacına uygun projelerle anılması gerekirken kendisine ayrılan kaynağı çevresindeki şirketlere, sivil toplum kuruluşlarına ve iktidar belediyelerinin faaliyetlerine aktardığını ileri sürdü.
DEM Parti Siirt Milletvekili Sabahat Erdoğan Sarıtaş, Türkiye ekonomisinin büyük bölümünü KOBİ'lerin oluşturduğunu, bu işletmelerin ekonomik büyümeyi sağlamak, istihdam ortamı yaratmak ve rekabeti sağlamak gibi önemli görevler üstlendiğini hatırlattı.
KOBİ'lerin ülke ekonomisine çok önemli katkılarının olmasına rağmen bünyesinde bazı temel problemleri barındırdığını ifade eden Sarıtaş, "Uzman personel eksikliği, sermaye yetersizliği, kurumsallaşmadan yoksun olması ve yönetimsel sorunlar bunlardan bazılarıdır. En önemlisi ise finansman sorunudur ve bu nedenle birçok KOBİ faaliyetlerinin devamı konusunda sıkıntılar yaşamaktadır. Tüm olumsuz faktörler bir araya geldiğinde KOBİ'lerin ekonomik sistem içinde hareket kabiliyetleri azalmakta, yaşam süreleri kısalmaktadır." dedi.
DEM Parti Hakkari Milletvekili Öznur Bartin, iktidara göre her şeyin güllük gülistanlık olduğunu, hayale kapılanların kendilerinin de buna inanmalarını beklediğini söyledi.
Sanayide dönüşümü hala sağlayamamış bir Türkiye'nin olduğunu ileri süren Bartin, "Sanayi dönüşümü hala sağlanmış değil. İktidarın sanayi politikası çağ dışı olduğu gibi teknolojik üretimde de dijital çağ ile uyum içinde değiliz." ifadelerini kullandı.
DEM Parti İzmir Milletvekili Burcugül Çubuk ise TÜİK verilerine göre Türkiye'den Avrupa ülkelerine yönelik göçün yüzde 62 oranında arttığını, bunun çoğunluğunu da gençlerin oluşturduğunu öne sürdü.
Yapılan bir araştırmaya göre, AK Parti'ye oy verenlerin büyük çoğunluğunun yurt dışında yaşamak istediğini belirttiğini iddia eden Çubuk, "Tüm meslek grupları, mesleğini yapabilmek için yurt dışına gidiyor, gitmek zorunda kalıyor. Gençler daha fazla kazanmak için değil bilim üretebilecekleri yerlere gidiyor." diye konuştu.