THK Üniversitesi bu kapsamda çalışmalara başlarken, Rektör Ünsal Ban’dan gazetemize önemli açıklamalar geldi. Yıllardır THK’nın deri toplama ile gündeme geldiğini vurgulayan Ban, “Biz artık bilim ile gündeme gelmek istiyoruz. Deri konusunda ortaya konulacak projelere açığız. Evet biz deri toplamak istemiyoruz. Bizim hedefimiz 2014 yılında uçak üretmek. 1941 yılında uçak üretip satan bir ülke olarak kaldığımız yerden devam edeceğiz” dedi.
Söyleşi: ASLAN DEĞİRMENCİ
Türk Hava Kurumu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ünsal Ban ‘Milat’a konuştu.
Yıllardır deri toplama ve yolsuzluklarla gündeme gelen Türk Hava Kurumu değişim için harekete geçti. Havacılık ve uzay bilimleri alanında dünyadaki gelişmiş teknolojiyi Türkiye’ye taşımak için düğmeye bastı. Türk Hava Kurumu (THK) Üniversitesi bu kapsamda çalışmalara başlarken, Rektör Ünsal Ban’dan önemli açıklamalar geldi. Yıllardır THK’nın deri toplama ile gündeme geldiğini vurgulayan Ban, “Biz artık bilim ile gündeme gelmek istiyoruz. Deri konusunda ortaya konulacak projelere açığız. Evet biz deri toplamak istemiyoruz. Bizim hedefimiz 2014 yılında uçak üretmek” dedi.
İşte O söyleşi:
-THK yıllardır yolsuzluk ve deri toplama konuları ile gündeme geliyor. Bu rahatsızlık vermiyor mu? Deri toplamasanız olmaz mı?
Elbette koskoca bir kurumun deri ve yolsuzlukla anılmasından rahatsızız. Biz bu rahatsızlılığımızı dile getiriyoruz. Kurum artık deri ile anılmak istemiyor. Biz artık bilim ile gündeme gelmek istiyoruz. Deri konusunda ortaya konulacak projelere açığız. Evet biz zorla deri toplamak istemiyoruz. Bizim hedefimiz 2014 yılında uçak üretmek. Biz bu çerçevede harekete geçtik. Sanayi kuruluşları ile de farklı projelerimiz olacak.
Sanayi kuruluşaları ile işbirliği
-Peki üniversite sanayi işbirliği sizin için neden önemli?
Üniversite sanayi işbirliği çerçevesinde “Tümleşik Eğitim” adını verdiğimiz uygulama ile öğrencilerimize birinci, ikinci ve üçüncü sınıfı takip eden yaz aylarında 40 iş günlük sürelerle sektör şirketlerinde yerinde uygulama eğitimi yapma olanağı sağlayacağız. “Tümleşik Eğitim” uygulamasının temel amacı, öğrencilerimize havacılık ve uzay bilimleri alanlarında hizmet veren sanayi kuruluşlarında çalışma olanağı sağlanması ve bu yolla uzmanlık alanında bilgili, becerili ve yetkin mezunlar yetiştirmektir.
-Sanayiden ne kadar yararlanacaksınız?
2014 yılında 2 ve 4 kişilik uçak üretme hedefimiz var. OSTİM’de bulunan 82 firmayla tek tek görüşeceğiz ve bu uçağın hangi parçalarını hangi firma yapar bakacağız. Türkiye aslında uçak üretebilecek kapasiteye sahip bir ülke. Ancak koordine olacak bir yer olmamış. Türk Hava Kurumu Üniversitesi bunu koordine edecek. Her ülkede mutlaka okulumuzla ilgili temsilcilikler bulunacak.
Büyüyerek çoğalacağız
-Bu yıl kaç fakülte ve kaç öğrenciyle eğitim öğretime başladınız?
Biz 3 Mart 2011’de kurulmuş çok genç bir üniversiteyiz. İlk kez 2011-2012 eğitim öğretim yılında öğretime geçtik. Hava Ulaştırma ve İşletme Fakültesi olarak 2 fakülteyle öğretime başladık. Ayrıca İzmir Havacılık Meslek Yüksek Okulumuzda öğretime başladı. İlk yılımız olmasına rağmen adımızı altın harflerle yazdırdık. Ankara’da vakıf üniversiteleri arasında birinci olduk. Türkiye genelinde de 9. olduk. İlk yılımız olmasına rağmen yüzde 100 doluluk oranına eriştik. LYS’de ilk 10 bine giren öğrenciler bizi tercih etti. Bu bizim için çok büyük bir gurur kaynağı. Biz bir aileyiz, daha da büyüyerek çoğalacağız.
Eğitim uçağı yapacağız
-Önümüzdeki yıl için hedefleriniz nelerdir?
Önümüzdeki yıl 5 fakülte açacağız. Bilgisayar, elektrik-elektronik, mekatronik, endüstri, makina, uzay ve uçak mühendisliği bölümlerimiz açılacak. Hedefimiz bin öğrenci almak. Türkiye’nin ilk ihtisas üniversitesiyiz. Dünyada da 37.üniversiteyiz. Dünyanın saygın ve önde gelen üniversitelerinden biri olan Vaughn College ile yapılan akademik işbirliği ile iki üniversite arasında öğretim elemanı ve öğrenci değişim imkânı, araştırma işbirliği ve kurulacak ortak havuz sayesinde mezunların işe yerleştirilmesi süreçlerinde ortaklık yapılması gerçekleştirilecektir. Yine bu anlaşma doğrultusunda Vaugh College Üniversitesiyle birlikte eğitim uçağı yapacağız. 1941 yılında uçak üretip satan bir ülke olarak kaldığımız yerden devam edeceğiz.
En büyük filoya sahibiz!
-Okulunuzun alt yapısından biraz bahseder misiniz?
Bizim arkamızda şanlı bir maziye sahip olan 86 yıllık Türk Hava Kurumu var. Üniversitemizin kurulmasında Türk Hava Kurumu Başkanı Osman Yıldırım’ın çok büyük desteği oldu. Halen de öyledir. Bizden hiçbir desteği ve katkıyı esirgemez. Türk Hava Kurumu Üniversitesi, Türk Hava Kurumu Havacılık Vakfı tarafından kurulmuştur. Dolayısıyla THK, 1925 yılından bu yana havacılık ve uzay alanlarında gösterdiği faaliyetler sonucu edindiği deneyim ve entelektüel birikim sayesinde derin bir altyapıya sahiptir. Türk Hava Kurumu Üniversitesi, 3 şehirde hizmet vererek Türkiye’de bu konuda bir ilk konumundadır. Çok, karşılıklı eğitim uçuşları gibi havacılık uygulamalarının yapılabildiği nadir üniversitelerden biridir. Türk Hava Kurumu Üniversitesi, bünyesinde bulunan 77 adet son teknoloji donanımlı uçak ile Türkiye’nin havacılık eğitiminde en büyük filoya sahip kurumudur. Ayrıca filosunda barındırdığı uçakların çeşitliliği sayesinde öğrencilerine kaliteli ve değişik tecrübeler sunmaktadır.
Değişime hazırız
-Neden İhtisas üniversitesi?
Yüksek kariyer potansiyeli, güvenli bir gelecek ve kaliteli bir yaşam; ancak ihtisas üniversiteleriyle sağlanabilir. Türkiye, son yıllarda hızlı bir değişim sürecine girmiştir. Özellikle ekonomik alanda yaşanan gelişmeler, dünyanın önde gelen ülkeleri tarafından dikkatle izlenmektedir. İhtisas üniversiteleri, bilgi ve araştırmayı uluslararası ve ulusal düzeyde geliştirmek ve ülkemiz için ekonomik kıymetlere dönüştürmenin lokomotifidir. Çünkü ihtisas üniversiteleri, dünyadaki bütün teknolojiyi ve alt yapıyı öğrencilerin imkânlarına sunarak çağı daha çabuk yakalar. Araştırma ve diğer profesyonel gelişim aktivitelerini teşvik ederek, toplum ve endüstride ihtiyaç duyulan bilimsel bilgiyi ve bu bilginin pratik olarak uygulama imkânını öğrencilerine sunar.
-Butik üniversitelerin dünyada ki konumu nedir?
Sosyal hayatın zenginleştirilmesinde, istihdamın gelişmesinde, insan gücünün daha efektif kullanılmasında tüm dünyada bilimin, üniversitelerin gücü tartışılmaz. Ancak butik üniversiteleri ya da ihtisas üniversitelerini diğer üniversitelerden biraz daha ayrı tutmak gerekiyor. Belirlediğin bir dalda dünyadaki tüm yenilikleri, çağın ve teknolojinin hızına ayak uydurarak yakalamak çok daha kolay olur. Çünkü sadece elinizde bulunana kilitlenirsiniz. Belki de dünya da bir 10 yıl sonra butik üniversiteler, ihtisas üniversiteleri daha hak ettikleri yerini etkin bir şekilde alacaklar.
-Neden ilklerin üniversitesi?
Bu yıl ilk kez biz öğrencilerimizin evlerine kadar giderek evde kayıt yaptık. Öğretim görevlisi arkadaşlarım evlerinde ailelerinin yanında kayıt yaptırmak isteyen öğrencilerimizin evlerine giderek kayıt yaptı. Öğrencilerimize 5 yıl boyunca danışmanlık yapacak öğretim görevlisi arkadaşlarımız var. Onların her konuda yanlarında olacaklar. Her zaman destek verecekler.
-Türkiye’nin pilot açığını kapatacak mısınız?
Türkiye’de ilk defa akademili pilotlar yetiştireceğiz. Bu ne demek diye soracak olursanız. Okulumuzdan mezun olan pilotlar isterlerse kariyerlerini devam ettirebilecekler. Yani akademik kariyer yapmış pilotlar, profesör, doçent olarak karşımıza çıkacaklar. Türkiye’de bugün itibariyle 800’den fazla yabancı pilot görev yapıyor. Bizim okulumuz bu yaraya parmak basacak. Bundan dolayı çok gururluyuz.
Türk mühendisleri dünyaya damgasını vuracak
-AR-GE üretecek misiniz?
Amacımız sadece eğitim değil, AR-GE üreten bir üniversite olmak istiyoruz. Türkiye’de havacılıkla ilgili ihracat yok. Yılda 10 milyon dolarlık havacılık ve uzayla ilgili alım yapılıyor. Türkiye’nin gelişmesinde büyük ölçüde katkımız olacak. Türk insanı artık kısır şeylerle uğraşmak istemiyor. Gelişmiş ülkelere baktığınız zaman havacılık ve uzay bilimlerinin en üst sıralarda olduğunu görürsünüz. Türkiye’de gelişmiş ülkeler arasına girmek istiyorsa havacılık ve uzaya önem vermelidir. Geleceğin Türk mühendisleri dünyaya damgasını vuracaklardır. Bugün uçaklar var, yarın daha gelişmişleri çıkacak. Pilot yerine belki de hava ulaştırma sürücüsü denilecek. İnsansız hava araçları yaygınlaşacak.
Kaldığımız yerden…
-Türkiye’de uçak üretimine tekrar başlanacak mı?
Üniversitenin sloganı “Kaldığımız yerden…” olarak belirlendi. Türkiye’nin uçak üretimin araba üretiminden önce başladı. 1927′den 1950′li yıllara kadar toplam 351 adet uçak üretilmiş ve bu uçakların bir kısmını da Hollanda ve Danimarka’ya ihraç edilmiş. 1950′li yıllarda üretim bilinmeyen nedenlerle durmuş. Ben Türkiye’nin uçak ürettiğini, havacılıkla ilgilenmeye başladığım zaman öğrendim. Uçak üretimini üniversite olarak yeniden başlatacağız. Türkiye geçmişte uçak üretirken kendi çizimiyle, kendi tasarımıyla yola çıkmış. Motoru da dizaynı da kaportası da kendisine ait. Geçmişte nasıl kendi motorumuzu kendi tasarımımızı kullandıysak aynısını tekrar yapmaya başlayacağız. ‘Kaldığımız yerden…’ sloganını kullanırken aslında bunu kastediyoruz. Türkiye yeniden kendi uçağını üretmeye başlayacak.
Kaynak: MİLAT GAZETESİ