Filmin yönetmeni Reha Erdem'e övgüler yağdıran gazete, film ile ilgili şu ifadeleri kullandı: "Film bir televizyon serisi kadar bağımlılık yapan ama aynı zamanda bir rüya gibi gizemli. Reha Erdem, film yapmayı gerçek bir sanat olarak gören Nuri Bilge Ceylan ve Fatih Akın gibi Türk yönetmenlerin bilinmeye başladığı bir dönemde ortaya çıktı. Erdem'in filmi, Angelopulos ve Kiarostami'nin yapıtlarını sanki tekrar geri çağırıyor ve insanı sürükleyen bir zamandan kurtarmaya da engel olmuyor."
Filmin Türkiye'nin Doğu Anadolu bölgesinde güzel dağ yamaçlarına yakın bir yerde çekildiğini yazan Guardian, değerlendirmesinde ayrıca filmdeki karakterleri geniş bir şekilde yorumladı.
Filmin değerlendirmesini yapan The Guardian yazarı Peter Bradshaw, filmin bazı bölümlerinin kendisini etkilediğini de yazarak, Reha Erdem'in filmde çok güzel kareler yakaladığını, batı müziğini kullandığını ancak müziğin kendisini kısa sürede filme adapte ettiğini yazdı. Filmdeki karakterlere değindiği kısımda ise Guardian yazarı Bradshaw, karakterlerin sanki silinmiş yok olmuş ya da donmuş Pompei halkı gibi büyük bir sessizlik içinde rollerini oynadıklarına dikkat çekti.