İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen Ergenekon ana davasının 139. duruşmasına tutuklu sanıklardan Doğu Perinçek, Nusret Senem, Hikmet Çiçek,Hayrettin Ertekin ve Ergun Poyraz ile başka suçtan tutuklu sanıklar Sedat Peker ve Semih Tufan Gülaltay katılmadı. Diğer 19 tutuklu sanık hazır bulundu. Duruşmaya Ergenekon ana davasıyla birleştirilen Danıştay saldırısı ve Cumhuriyet gazetesi binasına el bombası atılmasına ilişkin davanın tutuksuz sanığı avukat Süleyman Esen'in savunmasıyla başlandı.
Sanık Süleyman Esen, sanık Alparslan Arslan'ın Cumhuriyet gazetesine atılan üç el bombasını kendisinden aldığı şeklindeki ifadesinin yalan olduğu söyledi. Alparslan Arslan'ın yalan ifadesi nedeniyle davaya dahil edildiğini belirten Esen, Alparslan Arslan'a el bombası vermediğini söyledi. Esen, kendisi hakkında bu iddiada bulunan Arslan'ın, daha sonra bu ifadesinin yalan olduğunu da kabul ettiğini ileri sürdü. Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına ve hukuka bağlı bir kişi olduğunu, yasadışı hiçbir olaya katılmadığını belirten Esen, hiçbir dernek ve benzeri oluşuma da üye olmadığını söyledi.
Sanık Esen'in bu ifadelerinin ardından etrafında beş jandarma askeri ile duruşma salonunda bekletilen tutuklu sanık Alparslan Arslan, oturduğu yerden yüksek bir ses tonuyla Esen hakkında yalan söylediğine ilişkin bir beyanı olmadığını söyledi. Bunların yalan olduğunu ifade eden Arslan, "Allah huzurunda böyle yalan söylemeye utanmıyor musunuz? Korkmuyor musunuz?" diye bağırdı. Jandarmalar ağzını kapatmaya çalışırken Başkan Köksal Şengün, "Bırakın, ağzını kapatmayın." şeklinde uyarıda bulundu. Başkan'ın, "Alparslan sus ve dinle." sözleri üzerine Arslan, "Dinleyecek halim yok. Hastayım ben." cevabını verdi. Başkan Şengün'ün, "Dinle ki ondan sonra ne konuşacaksan konuşursun." uyarısı üzerine de Arslan, "Konuşacak halim de yok, ben hastayım diyorum. Halim yok." dedi.
Sanık Alparslan Arslan'ın kimi muhatap aldığı anlaşılamazken "Terbiyesizsiniz, ne istiyorsunuz benden. Terbiyesiz yalancılar." diye bağırdığı gözlendi. Arslan'ın, "Hepinizi sinkaf ederim, hepinizi keserim lan." diye bağırması ve devamlı yerinden fırlamaya çalışan bir görüntü sergilemesi üzerine Başkan Şengün, "Kapayın ağzını." talimatını verdi. Alparslan o kadar taşkınlık yapmasına rağmen Başkan Köksal Şengün, Esen'in kendisi hakkında söylediği sözleri de dinlemesi için Arslan'ın dışarı çıkarılmasını istemedi.
Alparslan Arslan'ın taşkın hareketleri ve yaşanan bu diyalog sonrasında Mahkeme heyeti Başkanı Köksal Şengün, sanık Süleyman Esen'in soruşturma aşamasında polis, savcılık ve mahkemede verdiği ifadeleri okudu.