Alevi inanç önderleri belgedeki iddialar için "deli saçması" nitelemesinde bulundu.
Toplumda kaos ortamı oluşturmak, Aleviler’i ve Sünniler’i birbirine karşı kışkırtmak amaçlı yazıldığı anlaşılan 13 Kabile belgesinde, Aleviler ve Alevilik hakkında korkunç iddialar yer aldı.
Veli Küçük’ün bilgisayarından çıktı
Ergenekon tutuklusu Ümit Oğuztan tarafından kaleme alındığı anlaşılan ve diğer bir Ergenekon tutuklusu emekli General Veli Küçük'ün bilgisayarında ele geçirilen "13. Kabile" isimli belgede Aleviler'in, aslında Musevi olduğu, sırf Osmanlı'dan intikam almak için Atatürkçü gibi göründükleri, Atatürk'ün ölümünden de Aleviler’in sorumlu olduğu iddia ediliyor.
Hz. Mevlana ve Hacı Bektaş gibi gönül ehli insanları da Masonik faaliyetlerle suçlayan ifadelerde, Hizbullah'ın Aleviler'den oluştuğu, Aleviler'in kendine has bir dili ve hukuk sistemi olduğu, terörün ana kaynağını Aleviler'in oluşturduğu, ahiret inancının bulunmadığı, Sabetayistlerle derin ilişkilerinin olduğu öne sürülüyor. Silinmeye çalışıldığı anlaşılan "13. Kabile" adlı belgede yer alan çirkin iddialara Aleviler'in önde gelen isimlerinden de tepki yağdı.
Doğan, CEM TV’den cevap verecek
Cem Vakfı Başkanı Prof. Dr. İzzettin Doğan'ın Ergenekon'un Aleviler'e yönelik iftira raporuna tepki gösterdiği belirtildi. Doğan'ın CEM TV'de konuyla ilgili olarak bir program yapacağı ve iftiralara karşı Aleviler’in duruşunu ortaya koyacağı ifade edidi.
‘Toplumun temeline konan dinamitin delili’
Türkiye'de yaşanan her önemli olayın arkasında derin güçlerin yattığını anlatan Dünya Ehl-i Beyt Vakfı Başkanı Fermani Altun, belgeyi; korkunç, toplumu kaosa ve vahşete sürüklemek amaçlı olarak değerlendirdi. Söz konusu insanların akıllarına gelen her oyunu sahnelemek için çalıştığını belirten Altun, "Toplumun değerlerine nasıl dinamitler konduğunun açık delilidir. Hazırlanan büyük tuzaklar var. Gazi olaylarında sabaha karşı Cem Evi'ni taradılar ve maalesef amacına da ulaştı bunlar. Nelerle karşı karşıya kalmışız" dedi.
REHA ÇAMUROĞLU: PSiKOLOJiK HARBiN BiR PARÇASI
Ergenekon sanığı Veli Küçük’ün aramasında ortaya çıkan Aleviler’le ilgili belgelere AK Parti İstanbul Milletvekili Reha Çamuroğlu tepki gösterdi. Çamuroğlu “Devlet milletin güçsüzlüğü üzerine kuruldu. Devlet millet güçsüz oldukça kendisini güçlü olacağını düşündü. Milletin güçsüz olmasının birinci aracı ise milletin rakiplere ve düşmanlara bölünmesidir. Geleneksel düşmanlık ve rekabetin sürdürülmesidir” dedi.
"Kargalar bile güler"
Çamuroğlu, milleti bölmek için çeşitli oyunlar oynandığına dikkat çekerken, "Bunu beslemek için çok çalışmalar yapıldı. Maraş, Çorum, Sivas ve Gazi olayları bunların nasıl düzenlendiğini, bunların nasıl organize edildiğini tahmin edebilmek için alim olmak gerekmiyor. Bunlar bir bir ortaya çıkıyor. Bunlar psikolojik harbin bir parçasıdır" diye konuştu. AK Parti’li Çamuroğlu, Aleviler'e yönelik atılan iftiralarla ilgili olarak ise şöyle konuştu:
"Gobels’in söylediği bir laf vardır 'İnanılmayacak yalan yoktur. Sadece yeteri kadar büyük olsun.' Aleviler'e yönelik bu tür iddialar sokakta geçer akçe oldu. Hâlâ devam ediyor. Aleviler’e yönelik '13. Kabile' meselesini şimdi duyuyorum. Anlaşılan mistik havaya büründürmek isteniliyor. Deli saçması yorum yapmaya bile gerek yok. Bunlar Aleviler’e yönelik ciddi iftiradır. Anti-semitizm yapmış olmak istemem ama Aleviler'in Musevilik ile ne alakası var. Buna kargalar bile güler."
‘Bunları yazan tam dangalak...’
Aleviler’in yakın tarihte bu tür planları çok kez tecrübe ettiğini belirten Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) Genel Başkanı Ali Balkız, kendisine yönelik suikast planlarının da ortaya çıktığını hatırlatarak, millet olarak bu tür tuzakların öğrenildiğini söyledi. Bu tür planların hep olduğunu ve ileride de olacağını ifade eden Balkız şunları söyledi:
"Ülkemiz için her türlü tuzak kurulabilir. İnsanlarımız arasındaki dostluğu, kardeşliği, yoldaşlığı, muhabbeti bozmak isteyecek ve nifak sokmak isteyecek her türlü karanlık faaliyet olabilir. Fakat önemli olan, Türkiye halkının; Alevi'siyle Sünni'siyle, Türk'üyle Kürt'üyle bunun gibi hadiselere nasıl tepki göstereceğidir. Ayrıca Alevilik’te olduğu gibi Musevi olunmaz; doğulur. Aleviliği bilmediği gibi Museviliği de bilmiyor bu dangalak."
‘Savcı Öz, dosyayı bana sormuştu’
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Genel Başkanı Kazım Genç, daha önceden böyle bir iddiayı duyduğunu, belgede yer alan tüm iddiaların deli saçması olduğunu ifade etti.
Alevi dedelerine yönelik suikast girişimleri ortaya çıkınca Savcı Zekeriya Öz'den randevu talep ettiğini, ziyaret esnasında Öz'ün bu iddiaları kendisine sorduğunu anlatan Genç, "Sayın Savcı bize, 13. Kabile'yi ve 'Ale(Muse)vilik' diye bir şeyin olup olmadığını sordu. Savcı Bey'e de bunun bir deli saçması olduğunu söyledik. Bunlar hiçbir şekilde gerçeği yansıtmaz. Aleviler’in kışkırtılarak sokağa dökülmesine ilişkin iddiaları da kim yazmışsa onu bağlar. Aleviler böyle bir oyuna gelmez. Oradaki tüm iddialar saçmalıktır. Bizim diyeceğimiz bu kadar" ifadesini kullandı.