Erdoğan, Bursa Atatürk Kongre ve Kültür Merkezinin önünde gerçekleştirilen toplu açılış ve TOKİ anahtar teslim töreninde yaptığı konuşmada, Orta Doğu'nun bir an önce huzura, istikrara, barışa kavuşmasını istediklerini söyledi.
Bu isteklerin, taleplerin takipçisi olacaklarını dile getiren Erdoğan, Orta Doğu'ya barış, huzur gelinceye kadar mücadelelerini kesintisiz sürdüreceklerini kaydederek, bundan hiç kimsenin şüphesinin olmamasını istedi.
Başbakan Erdoğan, "Yeter ki siz yanımızda olun. Yeter ki gönlünüz, yüreğiniz, aklınız bizimle olsun. Yeter ki hayır dualarınızı bizden eksik etmeyin" dedi. Diklenmeden dik duracaklarını, barış çağrılarını da daha güçlü bir şekilde haykırmaya devam edeceklerini dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu:
"Şuraya da dikkatlerinizi çekmek istiyorum; önceki gün ben Konya'da İsrail'e, İsrail hükümetine seslendim. Üç dilde Tevrat'taki 10 Emir'in altıncısını hatırlattım, 'Öldürmeyeceksin' dedim. Çok ilginçtir, ben Tel Aviv'e seslendim, cevabı ne yazık ki Keşan'dan geldi. Hale bak. Birileri çıkmış Tel Aviv adına cevap veriyor. Tel Aviv'in avukatlığını yapıyor. Bana Tevrat'taki başka emirleri hatırlatıyor. Biz hamd olsun tahsilimiz gereği de Tevrat'ı da okuduk, İncil'i de okuduk, Kur'an'ı da defalarca okuduk.
Zahmet olmazsa o kitapları, o emirleri sen oku sen. Sadece okuma yetmez; yaşa, yaşa... Çünkü aslolan şudur; yapmadıklarınızı niçin söylüyorsunuz? Bunlar yapmadıklarını konuşuyorlar. Okuduklarını da yine zahmet olmazsa arkadaşlarına da anlat. Rahle-i tedrisinden geçtiklerine de anlat, beraber olduklarına da anlat. Tarihleri çalmayla, çırpmayla, yağmayla, yalanla, iftirayla dolu olanlar, şimdi kalkmış Tel Aviv üzerinden bize söz yetiştiriyorlar. Desteksiz atmayla bir şey elde edilse burada Erzurumlu kardeşlerim var, iyi bilirler Erzurumlu Teyo Pehlivan cihan padişahı olur."
MONŞER DİPLOMASİSİ SONA ERDİ
İsim vermeyeceğim reklama girer. Bizim bu yaptıklarımız için bu nasıl diplomasi diyorlar. Zaten sizin o diplomasiniz ülkemi bu hale soktu. Daha önce de söyledim, biz monşerler diplomasisini bir yere koyduk. O diploması artık tarihe kavuştu.
Bazıları şunu söylüyor. Burası bizim için bir milli dava değilmiş. Burası bizim için bir tarihi davadır. Burada bizim tarihi sorumluluğumuz var. Kudüs üç dinin merkezidir.