Tekin: "Taviz vermenin sonu yoktur"

JW Marriott Otel'de gazetecilerin sorularını cevaplayan Tekin, ABD Başkanı Obama'nın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile telefon görüşmesi yaptığı sırada elinde beyzbol sopasıyla çekilen fotoğraflarının servis edilmesine ilişkin değerlendirmesinin sorulması üzerine "Sopaya gelmeden önce Dışişleri Bakanımızın hoş olmayan görüntüleri vardı. Birincisi, ABD Başkanı'nın Sayın Dışişleri Bakanını 'çocuk çağırır gibi' çağırması. Daha sonra Rusya'da Putin'in Sayın Dışişleri Bakanını çağırması. Doğrusu Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak hepimizin onurunu zedelemiştir" diye konuştu.

Başbakan Erdoğan'ın Barack Obama ile telefon görüşmesi yapmasının son derece normal olduğunu söyleyen Tekin, şöyle devam etti:

"Bunlar olabilir. Ama telefon görüşmesi yapılırken bir beyzbol sopasıyla fotoğrafın dünya kamuoyuna yansıması bir güç gösterisidir. Tarihçilere de sorduğumuzda bu, 1901'de dönemin Başkanı Roosevelt'in dış politikada 'büyük sopa politikası' dediğimiz politikadır. Baktığımız zaman bu gerçekten kabul edilebilir değil, tespih çekmiyorsunuz yani... Sopayla, telefonla bir konuşma var. Ertesi gün Beyaz Saray bunu bütün dünya kamuoyuna servis yapıyor. Bunu kabul etmek mümkün değil. Dost ülkeler arasında böyle diplomatik bir sürecin her ülkeye de zarar vereceği inancı içerisindeyim. Tabii ki taviz vermenin sonu yoktur. Taviz verirseniz, bakanınızı parmakla çağırtırsanız bugün geleceğiniz nokta budur. Ne yazık ki üzücü, bırakın CHP Genel Başkan Yardımcısı olarak Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı olarak çok üzüldüğümü ifade etmek istiyorum."

"Çok sıkıntılı bir süreçteyiz"

Dışişleri Bakan Ahmet Davutoğlu'nun Kuzey Irak ziyaretini de değerlendiren Tekin, "Deveye demişler ki 'boynun neden eğri', O da demiş ki 'nerem düzgün.' Son gelişmelere baktığımızda özellikle dış politika konusunda çok sıkıntılı bir süreçteyiz. Sayın Davutoğlu görüşmesinden sonra Irak hükümetinin
bize vermiş olduğu cevabı hepimizin düşünmesi gerektiğine inanıyorum. Ne yazık ki bugüne kadar bütün görüşmelerde Suriye, Irak ve İran konusunun hiçbirisinde sağlıklı bir sonuç alamadık. Türkiye bu dış politika konusunda kendisini ivedilikle gözden geçirmesi gerektiğine inanıyorum" ifadelerini kullandı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Tekin, Yüksek Askeri Şura (YAŞ) toplantısı sürerken Askeri Casusluk Soruşturması'nda tahliyelerin olmasına dair ise şu değerlendirmeyi yaptı:

"Gayet doğaldır, Türkiye'de alışılagelmiştir. Onu önce tutuklarsınız sonra gazetelerin bütün manşetlerini şatafatlarsınız. 50-60 kişilik büyük operasyonlar. Bu yurttaşlarımızın eşleri var, aileleri var böyle bir hukuku sistemi olmaz. Gerçekten bu manzaralar, gazetelerin, televizyonların önünde insanları aşağılayıcı bir operasyonla gözaltına alıp sonra da hiçbir şey olmamış gibi hepsinin salıverilmesini ve Türk hukukunun nasıl işlediğini hepimizin görmesi gerekiyor"

Suriye ile iyi ilişkiler olduğu dönemde ilk ayaklanmanın Kamışlı'da gerçekleştiğini belirten Tekin, "Kamuoyunda sanki Kamışlı yeni keşfedilmiş, coğrafyaya yeni dahil edilmiş gibi bir algı görüyorum. Kamışlı uzun süredir vardı ve burada PKK'nın ilişkilerini bütün herkes biliyordu. Maalesef Türkiye hariç" yorumunu yaptı.

Tekin, CHP Merkez Yönetim Kurulu'ndaki son değişikliklere dair ise "Daha atak daha dışa dönük bir CHP görüleceği" değerlendirmesinde bulundu.