Yeni Megane'ın uluslararası basın deneme sürüşü ve tanıtım toplantısı, Madrid'te yapıldı.
Toplantıda verilen bilgiye göre, Yeni Megane Hatchback ve Coupe, eş motor ve donanım bazında kendi öncülerine kıyasla ortalama 8 kg daha hafif iken, kullanım ömürlerinin sonunda ağırlıklarının yüzde 95'i oranında değerlendirilebilecek aksamlarla, tasarımlarında yaklaşık yüzde 12, yani ortalama 22 kilogram geri dönüşümlü plastik içeriyor.
Yeni Megane ilk kez Laguna III'te kullanılan ve yandan çarpışma etkilerinin azaltılmasını sağlayan, çift yan darbe sensörleri ve iki hazneli göğüs/basen hava yastığını devraldı.
Yeni Megane Hatchback ve Coupe, Renault'nun ISO 14001 onaylı Palencia (İspanya) fabrikasında üretiliyor. Fabrikadaki yatırımların büyük bölümü araçların görünüş kalitesi ve sağlamlığını artırmak amacıyla yapıldı.
Yeni Megane Hatchback ve Coupe, renkli animasyonu okumayı kolaylaştıran analojik ve dijital ekranlı bir gösterge bloğuna sahipken, yeni Renault Megane otomatik park freni, sürücü araçtan uzaklaştığında kapıları otomatik olarak kilitleyen eller, serbest anahtar ve motor çalıştırma kartı ve Carminat Bluetooth DVD navigasyon sistemi gibi üst sınıftan gelen bir çok donanımı aldı. Aynı zamanda "özel tasarımlı" 3D Sound by Arkamys ses sistemi de "ilk" kez bu iki modelde kullanıldı.
-"MEGANE, BAYİLERİN MERAKLA BEKLEDİĞİ BİR OTOMOBİL"-
Toplantının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Renault Mais Genel Müdürü İbrahim Aybar, şu anda pazarın büyüklüğü içinde Megane'da iyi satış sayısına ulaştıklarını ve Megane'ın kasım ayında en iyilerden biri olabileceğini söyledi.
Aybar, Megane'ın, bayilerinin merakla beklediği bir otomobil olduğunu vurgulayarak, Türkiye'de otomotiv alanında uygulanan vergi yüzdeleri gereğince 1600 cc'nin altını getirmek gerektiğini, Yeni Megane'da getirecekleri motorların her iki modelde de, 1,5 litre dizel 105 beygir ve 1,6 litre 110 beygir olacağını bildirdi.
Küresel finansal kriz sürecinde bayilerine destek sağlayıp sağlamadıklarına ilişkin bir soru üzerine Aybar, kendi kredi verme durumları bulunmadığını, ancak bayilerin kolay finansman bulmaları için gerekli işlemleri yapmaya çalıştıklarını anlattı.
Aybar, kriz döneminde tüketici tercihlerine ilişkin olarak, tüketicilerin, ürün kampanyalarını takip ettiklerini ve bu dönemlerde, donanımlı ama daha alt sınıf otomobilleri ekonomik olarak tercih ettiğini, böyle bir eğilim bulunduğunu vurguladı.
İbrahim Aybar, Türkiye'de satışa sunulan Renault'un ilk 4x4 crossover modeli Koleos'un ikinci partisini sipariş ettiklerini de sözlerine ekledi.
-"FİNANS SEKTÖRÜNÜN BİZE DESTEK OLMASI LAZIM, ACİLEN"-
Aybar, AA muhabirinin sorularını yanıtlarken de, pazarda geçtiğimiz yıl 594 bin adetlik satış yapıldığını hatırlatarak, satışlarda bu yılki revizyona ilişkin, "Normalde 2007'nin satışlarının seviyesinde bir yıl bekliyorduk, ama ekim ayından beri sektörümüzde çok ciddi bir daralma var. Bu daralmanın da etkisiyle, bu yıl sonunu ancak 500 binle kapatabiliriz, belki 520 bin yapılabilir diye görüyoruz. Binek artı hafif ticari..." dedi.
2009 hedeflerinin henüz netleşmediğini belirten Aybar, şöyle devam etti:
"Ama Otomotiv Distribütörleri Derneğinde (ODD) belirlenen rakamlar, 400-450 bin arasında çıkacak gibi görünüyor. Tabii bunu şimdilik söyleyebiliyoruz. Umarız ki şartlar iyi gider de bu rakamlar gerçekleşebilir. Ama her zaman bu rakamların altı da var, üstü de vardır. ODD'nin tahminleri ekim ayının başında yapılan tahminlerdi. Ekim ayının sonuçlarından sonra durum çok daha değişti, şu anda bunu da kabul etmek lazım."
Aybar, finansal olarak çözüm gerektiğini ve bu konuda piyasada sıkışıklık yaşandığını dile getirerek, bunun aşılması gerektiğini, tüketicinin alım gücünü destekleyecek çözümlerin gelmesini bekledikleri ifade etti.
İç pazarda belli canlılığı yaratmanın ellerinde olduğuna işaret eden Aybar, şunları söyledi:
"Biz şu anda dış pazarlarda hiçbir etki sahibi değiliz. Ama iç pazar bizim pazarımız, iç pazarda müşterimiz bizim müşterimiz, tanıyoruz. Onun da beklentisi, şu anda alışveriş modunda. İyi ki bu böyle. Ama beklentisi olan özellikle finansal çözümlerin arka arkaya kolaylıkla bulunabilmesi lazım ki, satış gerçekleşsin. Şu anda bizim en önemli beklentimiz bu."
Aybar, otomobil kampanyalarıyla ilgili olarak, artan maliyetler fiyatlara yansımadığı için "muazzam bir avantaj" bulunduğuna işaret ederek, yılın son aylarının en çok satış yapılan aylar olduğunu, belli bir satış yapılması beklentisiyle oluşan stokların da eritilmesi için bu kampanyaların yoğun olarak devam ettiğini vurguladı. Aybar, "Bence bulunabilecek en güzel fırsatlar şimdi" görüşünü dile getirdi.
Şu anda yüzde 20'den fazla zam yapılabilecek durumun oluştuğunu kaydeden Aybar, ancak sektörün hiç zam yapamadığını söyledi.
İbrahim Aybar, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Pazarın bu şekilde daralması elbette üretim hacmini de daraltacak bir başka risk getirdiğinden, iç pazarı canlandıracak önlemleri hep birlikte oluşturmamız lazım. Biz, zaten kampanyayla fiyatları artırmadan sunduğumuz çok cazip şartlarla bu ihtiyacı yerine getiriyoruz. Ama sadece bizim yapmamızla olmaz. Özellikle finans sektörünün bize destek olması lazım, acilen."
Aybar, "Şu anda öyle bir ortam var ki, hangi marka finans çözümünü esnek ve hızlı bir şekilde diğer markaların önünde oluşturur, ondan sonra öne geçer. O kadar ilginç bir ortamdayız" dedi.