BDP'li Kaplan ve Sakık'ın 'Türk Bayrağı ile bir sorunları olmadığına yönelik sözlerine AK Parti'li Kürşat Tüzmen'den tepki geldi. Tartışma 'Hz. Adem Türk mü Kürt mü'ye kadar gitti.
TBMM Genel Kurulunda, BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan ve BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık'ın, ''Türk Bayrağı ile bir sorunlarının olmadığına'' yönelik sözleri üzerine, AK Parti Mersin Milletvekili Kürşad Tüzmen, bunun yetmeyeceğini, ''Türk bayrağı bizim bayrağımızdır'' demeleri gerektiğini söyledi. Kaplan, nüfus cüzdanını göstererek, ''Burada Rus bayrağı yok'' diye tepki gösterdi.
CHP, Danışma Kurulunda uzlaşma sağlanamaması nedeniyle TRT'nin özerkliğine ilişkin araştırma önergesinin bugün görüşülmesine dair grup önerisi getirdi.
Öneri üzerinde konuşan Kaplan, TRT'de, kapatılan DTP'ye, geçen yıl sadece 2 saat yer verildiğini ileri sürerek, bu durumu eleştirdi. AK Parti Mersin Milletvekili Kürşad Tüzmen'in kendisine laf atması üzerine Kaplan ''Siz şovmenlikten başka bir şey yapmazsınız'' diye tepki gösterdi.
Bayrağa karşı saygılarının sonsuz olduğunu ifade eden Kaplan, yakasındaki rozeti gösterdi, ayrıca cüzdanından, nüfus cüzdanını çıkartarak, ''Burada Rus bayrağı yok'' dedi.
Bayrağın, bu ulusun değeri olduğunu belirten Kaplan, kaçakçının, çetelerin, katillerin de o bayrağı eline aldığını ve ortak değeri kirlettiğini söyledi. Kaplan, bayrak ve Kuranıkerim üzerinden siyaset yapanların, yanlış yaptığını kaydetti.
Kaplan'dan sonra yerinden söz alan BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık, kendilerinin bayrakla bir sorunlarının bulunmadığını ifade ederek, ''Bu zat, mevki, makam kaybettiği için sığınacak liman arıyor. Biz bu liman değiliz. Bizim üzerimizden siyaset yaptırmayız'' dedi.
Sataşma olduğu gerekçesiyle söz alan Tüzmen'in, ''Uslu uslu oturuyordum, laf gelince dayanamadım. Bu arkadaşlar, bayrakla sorunlarının olmadığını söylüyorlar. Bu yetmez. 'Türk bayrağı bizim bayrağımızdır' deyin, bunu istiyorum'' sözlerine, BDP'liler tepki gösterdi.
Bunun üzerine, ''Ben hepinizi seviyorum'' diyen Tüzmen, AK Parti Grup Başkanvekili Suat Kılıç ile İstanbul'dan Ankara'ya giderken kapatılan DTP Genel Başkanı Ahmet Türk ve milletvekilliği düşürülen Aysel Tuğluk'u gördüklerini, elindeki bavulunun ağır olması nedeniyle ''kendisi gibi bir adamın'' Tuğluk'un çantasını taşıdığını anlattı.
Tüzmen, ''Belki ben senden daha fazla Kürdüm, belki sen daha fazla Türksün, kim bilebilir. Hazreti Adem Türk mü Kürt müydü?'' diye konuştu.
Sakık, sataşma gerekçesiyle kürsüye çıkarak, Tüzmen'in her gün sinirli bir şekilde Genel Kurul salonuna gelerek, sert bir biçimde çantasını masaya vurduğunu ve sataşacak bir yer aradığını savundu. Bir düşünürün, ''Her alçağın en son sığınacağı limanlar, bu kutsal değerlerdir'' dediğini öne süren Sakık, hiç kimsenin, bu kutsal değerlere sığınarak, başkasına haksızlık edemeyeceğini söyledi.
Dayatmayla bayrağın sevdirilemeyeceğini ifade eden Sakık, ''Niye bölgede insanlar bayrağa tepki gösterdi. Çünkü panzerlere bayrağı takıp, ev yaktılar. Bayrak, resmi din, üniter yapıyla hiçbir sorunumuz yok, sorunumuz; tek ırktır. Biz Türk değiliz. 'Biz kardeşiz' diyorlar. Böyle kardeşlik batsın, böyle kardeşlik istemiyoruz. Bu kardeşlik değil, efendi, köle ilişkisidir'' görüşünü savundu.