TBMM (AA) - TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Türkiye'de 1950'den beri seçimle ilgili hiçbir şaibe olmadığını belirterek, "Bundan sonra da olmayacaktır. Yerleşmiş, iyi işleyen güvenli bir sistemimiz var." dedi.
Şentop, AAtölye'deki Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'na konuk olarak katıldı, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı, Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterdiği ve bazı ülkelerin de bu konuya destek verdiğinin hatırlatılması üzerine Şentop, Nobel Barış Ödülü'nün her yıl verildiğini belirtti.
Geçen yılın en önemli olayının; Rusya'nın Ukrayna'ya saldırması sonucu ortaya çıkan savaş olduğuna işaret eden Şentop, bu önemli olayda insani ateşkesin sağlanmasında adım atan kişinin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olduğunu kaydetti.
Şentop, tahıl koridoru, esir değişimi, yaralıların ve yaşlıların ülkelerine iadesinin, Erdoğan'ın Ukrayna-Rusya Savaşı'ndaki çabalarının sonucu ortaya çıkan somut adımlar olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Eğer bir Barış Ödülü'nden bahsediyorsak, Nobel falan 2022 yılı için... Burada tek bir kişi var. O da Recep Tayyip Erdoğan'dır. Bu ödülü, hak eden kişidir. Bu fikir nasıl ortaya çıktı? Birçok uluslararası toplantıda, destek veren ülkelerden parlamenterlerin de ortaya attığı, bize teklif ettiği birtakım değerlendirmelerle ortaya çıkmış oldu. Sonuçta, özel bir gayret de göstermedik. Bir adaylık başvurusu yaptıktan sonra bu ülkelerden, parlamenterler, senatörler... Pakistan Senato Başkanı bizzat açıklama yaptı. Özel bir mektup da yazdı. Endonezya, Macaristan, Japonya, Bangladeş, Cezayir, Umman, Mali, Gabon, Nijer'den birçok milletvekili başvuru yaptı. Sosyal bilimler alanında çalışma yapan akademisyenlerin de bu konuda başvurusu oldu. Nobel Barış Ödülü verilir, verilmez ayrı bir şey."
TBMM Başkanı Şentop, Nobel Barış Ödülü'nü veren komitenin siyasi yaklaşımları olduğuna dikkati çekerek, "Obama, ABD Başkanı seçildikten sonra bir şeyler yapacak diye kendisine verilmiş Barış Ödülü. Bazı ufak tefek gıda yardımları yapan sivil toplum kuruluşlarına verilmiş." dedi.
Nobel Barış Ödülü'nün verilme ihtimalini nasıl gördüğüne ilişkin soruya Şentop, "O bizi ilgilendirmez. Başka barış ödülleri de olabilir. Bizim iddiamız şudur; 2022 yılında Barış Ödülü verilecekse, kim verirse versin, bu Barış Ödülü'nü hak eden kişi, Recep Tayyip Erdoğan'dır. Verirsiniz, vermezsiniz... Komitenin siyasi bakış açısına sahip olduğunu gösteren başka bir delil olur bizim açımızdan. 2022 yılı Barış Ödülü söz konusuysa, Erdoğan bunu hak eden kişidir. Başkası verir, vermez onların sorunlarıdır." karşılığını verdi.
- "İçtüzük değişikliğine ihtiyacımız var"
Meclis'te yasama sürecinde en çok tartışılan ve eleştirilen konulardan birinin "torba kanun" teklifleri olduğunun hatırlatılması üzerine Şentop, bunların önemli ölçüde siyasi eleştiriler olduğunu vurguladı.
"Torba yasa" nitelendirmesinin, popüler bir tabir olduğuna işaret eden Şentop, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Torba yasa diye bir şey yok. Bizim içtüzüğümüzde bir teklif geliyor. Bu teklifin bir kısmı sadece belli bir kanunda değişiklik yapılmasını öngören maddelerden oluşabilir. Meclis'te bir süredir yaygınlaşan düzenleme şekli. TBMM'de içtüzük bağlamında bakacak olursak eleştirilebilecek haklı yönler de var. TBMM saat 14.00'te açılacak. Ne zaman esas gündemine geçiyor; bazen 18.00-19.00 saatlerini bulabiliyor. Grup önerisi meselesi Meclis'in daha çok acil çalışma yöntemiyle ilgili düşünülmüş bir şeydir. 22. Dönem öncesine kadar da suistimal edilmemiş bir husustur. Bütün partiler, daha önce verdikleri bir araştırma önergesinin görüşülmesinin öne çekilmesine dair grup önerisi veriyor. Mesele bunun üzerine herkesin konuşmasını sağlamak."
Şentop, Meclis'in daha verimli çalışmasını, daha iyi hizmet etmesini sağlayacak ve yeni sistemle bütünleşmiş bir içtüzük hazırlanması gerektiğini bildirdi.
TBMM komisyonların, Meclis'in mutfağı olduğunu dile getiren Şentop, şunları aktardı:
"Yemek orada hazırlanır, pişirilir. Genel Kurul bunun sunulma aşamasıdır. Esas görüşmeler, komisyonda yapılır. Bizim içtüzüğümüz bunu sağlamıyor, eski sisteme göre hazırlanmış olduğu için. O zaman mutfak farklı bir yerdeydi; Başbakanlıktaydı. Bütün hazırlıklar yapılıp, bunlar bir tasarı halinde hükümet önerisi olarak Meclis'e geldiği için mutfak oradaydı. O mutfak şimdi kapandı. Meclis'te iyi çalışan bir mutfağın oluşturulması lazım. Yeterli sayıda personelimiz, bu konuda çalışan çok uzman arkadaşlarımız var. Bunun için bir içtüzük değişikliğine ihtiyacımız var. Ben yeni bir içtüzükle bu konuların aşılabileceğini düşünüyorum."
- "Birleşmiş Milletlerin yeniden yapılanmasını istiyoruz"
TBMM'nin, diğer ülke parlamentolarıyla ilişkilerine yönelik soruyu Şentop, şöyle yanıtladı:
"Dünya çok önemli bir değişimin eşiğinde. Daha önceki açıklama modellerimiz, daha önceki bildiklerimiz bizim karşılaştığımız olayları izah ettiğimizde bizim işimize yaramıyor. Barış için ortaya çıkmış olan Birleşmiş Milletler barışı sağlayamıyor. Güvenlik Konseyi neden karar alamıyor? Savaşan taraflardan birisi daimi üye. Rusya-Ukrayna Savaşı çok açık bir şekilde Birleşmiş Milletlerin işe yaramayabileceğini gösterdi. Birleşmiş Milletlerin yeniden yapılanmasını istiyoruz."
- "Sadece sizin vatandaşlarınız mı insan?
TBMM Başkanı Mustafa Şentop, bazı ülkelerin Türkiye için yaptığı güvenlik uyarılarına ilişkin, "Şimdi siz, bir yabancı ülke, kendi vatandaşlarınızı ikaz ediyorsunuz. Bir risk, tehdit görüyorsanız, bu nasıl bir insani yaklaşım olabilir?" diye sordu.
Gerçekten bir tehdit görülmüşse, Türkiye'nin ikaz edilmesi gerektiğini vurgulayan Şentop, "Bunu yapmıyorlar. Gerçekten bir risk varsa bunu ilgili birimlerimizle paylaşırsınız. Türkiye'de yaşayan, insan değil mi sadece sizin vatandaşlarınız mı insan, niye sadece kendi vatandaşlarınızı ikaz ediyorsunuz?" sorularını yöneltti.
Şentop, "Böyle bir tehdit meselesinin ellerinde olmadığını ama Türkiye'ye yönelik siyasi bir hamle yapma, Türkiye'yi yıpratma, itibarsızlaştırma yönünde bir hamle olduğunu, bunun açık bir şekilde görüyoruz." ifadesini kullandı.
Türkiye'nin sadece huzur değil, aynı zamanda barış kültürünün hakim olduğu bir ülke olduğunun altını çizen Şentop, 15 Temmuz FETÖ darbe teşebbüsü dahil olmak üzere, dışarıdan yapılan hamlelerin Türkiye'de sonuç vermemesinin sebebinin bu olduğunu söyledi.
- "Türkiye'ye hizmet etmek isteyen siyasetçilerin birinci ilkesi olmalı"
TBMM Başkanı Şentop'a, Türkiye'yi nasıl bir seçim atmosferinin beklediğine yönelik değerlendirmesi de soruldu.
Türkiye'nin 1950'den bu yana güvenli seçimler yaptığını ve milletin seçimlere güvendiğini anımsatan Şentop, "Reyle bir şeyleri değiştirdiğine inanıyor milletimiz. Sandık ve seçimle ilgili 1950'den bu yana hiçbir sorun, şaibe yok. Şaibeli seçimler en son 1946'da yapılmış, orada açık oy, gizli sayım yapılmış." diye konuştu.
Dünyanın birçok ülkesinde olmayan bir sistemle Türkiye'deki seçimlerin yapıldığına işaret eden Şentop, AK Parti Seçim İşleri Başkanlığı yaptığını, bu işin nasıl işlediğini çok iyi bildiğini anlattı.
Seçime giren siyasi partilerin her birinin temsilcisi olduğunu ve onların imzasıyla bu sistemin yürüdüğünü dile getiren Şentop, sandık görevlileri arasında her partiden temsilciler bulunduğunu belirtti.
İl, ilçe seçim kurullarına ve Yüksek Seçim Kuruluna işaret eden Şentop, şöyle konuştu:
"Türkiye'deki sistem, dünyada en iyi, en güvenli işleyen sistemlerden birisi. Peki niye o zaman seçimle, sandıkla ilgili tartışmalar oluyor, işte yemeği beğenmeyince tabağa pisletmeye, kirletmeye çalışanlar var. O bakımdan seçim sistemine sahip çıkmak, onu güvenliğiyle ilgili şaibelerden uzak tutmaya çalışmak, bu konuda hassasiyet göstermek, Türkiye'ye hizmet etmek isteyen bütün siyasetçilerin bence birinci ilkesi olmalıdır."
Uluslararası gözlemcilerin de seçimi izlediklerine değinen Şentop, "Türkiye'de 1950'den yana seçimle ilgili bir şaibe olmamıştır, bundan sonra da olmayacaktır. Yerleşmiş, iyi işleyen güvenli bir sistemimiz var." ifadelerini kullandı.
(Bitti)