Taraf'ın televizyon yorumu yapan köşesi Telesiyej, NTV'yi "İhtimaliyet üzerinden haber yapmak"la suçladı.
İşte Telesiyej'in yazısı:
İhtimaliyet üzerinden haber yapmak!
NTV’yi severim ve güvenirim. Haberleri gün boyu NTV’den izlerim. Ama dün sabah haberleri izlerken biraz hayal kırıklığına uğradım doğrusu.
Aslında NTV’nin bence en fazla itina gösterdiği bir husus ihlal edildi ve ihtimaliyet üzerinden bir yorum yapıldı.
Spiker Erhan Ertürk, dün sabah NTV’nin 10.00 haberlerinde Tarkan haberi için adliyenin önünde bekleyen muhabire bağlandı. Önce uyuşturucu sorgusu için adliyeye getirilen zanlıların minibüsten inerken –kapüşonlarıyla yüzlerini saklamaya çalıştıkları- görüntüler izlendi.
NTV muhabiri, Tarkan’ın, savcılar ve hâkimlerin kullandığı VIP kapısından içeri alındığını; polisler, çevresinde duvar ördükleri için de görüntü alınamadığını; ancak, çekilen görüntüler yavaşlatarak gösterildiğinde –ki, bize de öyle gösterildi-, Tarkan’ın binadan içeri girerken, polislerin arasından bir an için –o da hayal meyal- göründüğünü söyledi.
Tekrar stüdyoya dönüldüğünde; Erhan Ertürk, adliyedeki muhabirlerinin, çok ilginç görüntüler eşliğinde haberi verdiğini, görüntülere dikkat etmek gerektiğini söyledikten sonra, minibüsten inenlerin arasında kapüşonuyla yüzünü kapatan ve itiş kakış arasında yürüyen bir zanlının Tarkan olabileceğini söyledi.
Oysa muhabir az önce Tarkan’ın VIP kapısından girdiğini, kapı önünde bekleşen muhabirlerin bu yüzden görüntü alamadığını, sadece binadan içeri girerken Tarkan’ın bir anlık göründüğünü çok açık bir şekilde ifade etmişti. O görüntüde de Tarkan’ın kafasında kapüşon filan yoktu zaten.
Olabilirlik kipi üzerine gerçek inşa edilir mi peki?
Haberciliğin gerçekle ilişkisinde somutluk yok mudur? Haber, gazete okurunun ya da televizyon seyircisinin hayaline bırakılabilir mi?
“Görüntüdeki kapüşonlu o şahıs Tarkan olabilir” ifadesi, haberciliğin ispat kriterine asla uymayan bir ifadedir.
Emniyet mensuplarının bile küçük düşürücü bir görüntü alınmaması için itina gösterdiği, uluslararası üne sahip, Türkiye’yi yurtdışında başarıyla temsil etmiş bir pop star hakkında –konu uyuşturucu kullanımı bile olsa- haber yaparken daha emin olmak gerekmez mi?
Ki, bu ihtimal bir de doğru değilse; bu geri dönüşü olmayan haber dili; Tarkan’ı, o itiş kakış arasında yüzünü gizlemeye çalışan adam olarak göstererek, onu fazladan küçük düşürmüş, yıpratmış olmaz mı?