Şehit askerleri kurtarmak için teröristlerle mücadele eden 85 yaşındaki Zülfiye Çalbay, kanlı saldırıyı anlattı.
Teröristler Bingöl-Elazığ karayolu üzerinde bulunan Mendo Deresi mevkiinde kamyonla yolu keserek Malatya'dan Bingöl'e gelen silahsız ve savunmasız askerleri indirip kimlik kontrolü yaptıktan sonra, Çevrimpınar köyü üzerinden kırsala götürdüğü 33 askeri şehit etmişti.
Bugüne kadar sürekli olarak Çevrimpınar köyü sakinlerinin teröristlere yardım ettiği şeklinde çıkan haberlere tepki gösteren köylüler, kanlı saldırıda yaşadıkları ve unutamadıkları anları anlatarak bilinmeyenleri gün yüzüne çıkardı. Yaklaşık 150 kişilik terörist grubunun köylerine sivil ve askerleri getirdiğini belirten görgü tanıkları, hiçbir şekilde yardımda bulunmadıklarını, aksine askerlerin serbest bırakılması için canlarını ortaya koyarak onlarla tartıştıklarını dile getirdi.
Asker ve sivilleri Çevrimpınar köyü girişinde bir alanda toplayan teröristlerin, yatsı namazına yakın bir vakitte propaganda yaptıkları da belirtildi. Propagandanın ardından asker ve sivilleri Çevrimpınar Köyü İlköğretim Okulu'nda toplayan teröristler, köye giderek ip istedi. Köy içinde gezen teröristlerin askerleri bağlamak için kendilerinden ip istediğini belirten Zülfiye Çalbay, gördüklerini anlatırken, o anı tekrar yaşayarak hüzünlendi.
Çalbay, "Yatsı namazına yakın bir vakitti. Kalabalık bir terörist grubu yanlarındaki asker ve sivillerle köyümüzdeki okula geldi. Daha sonra bazı teröristler ellerindeki silahlarla köyü dolaşıp askerleri bağlamak için ip aramaya koyuldu. Bizim evin önüne gelen teröristler benden ip istedi. Ben de, 'Ne yapacaksınız ipi, hayvan mı bağlıyorsunuz?' şeklinde tepki gösterip ipi vermeden içeri girdim. Sonra teröristler balkonlardaki çamaşır iplerini bıçakları ile keserek okula gitti. Bu çocukları öldüreceklerini tahmin ettiğimiz için birkaç kişi ile birlikte dışarı çıktık.
Teröristler yaklaşık yarım saat okulda bekledikten sonra asker ve sivilleri de yanlarına alarak köyümüzden Mazra Yaylası'na doğru ilerlerken ben ve benimle birlikte birkaç kadın ve erkek önlerine çıkarak bu çocukların serbest bırakılmasını istedik" dedi.
TERÖRİSTLERİN ÖNLERİNE BAŞÖRTÜSÜ ATILDI
Teröristlere engel olmak isteyen 85 yaşındaki Zülfiye Çalbay ve beraberindeki kadınlar, teröristlerin önlerine başörtülerini atarak sivil ve askerlerin bırakılmasını istedi. Bu konuda çok ısrarcı davrandıklarını belirten Zülfiye Çalbay, çabalarının sonuç vermediğini söyledi. Çalbay, "Asker ve sivilleri bırakmaları için teröristlerin önlerine başörtümüzü attık. Bizim kültürümüze göre bir kadın namusu sayılan başörtüsünü ayaklar altına atınca istediği her şey yapılır. Ama buna rağmen teröristler isteğimizi kabul etmeyerek bize hakaret edip Mazra Yaylası'na doğru hareket etti. O çocukları öldüreceklerini biliyorduk. Bunun için çok uğraştık ama başarılı olamadık. Keşke köyümüzden 5 kişiyi götürseydiler ama askerleri götürmeseydiler" şeklinde konuştu.
"O GECE HİÇ ASKER VE HELİKOPTER GELMEDİ"
24 Mayıs 1993 yılında teröristlerin asker ve sivilleri köylerinden götürdükten sonra sabaha kadar sessizlik yaşandığını belirten köylüler, olayın kendilerinden çok uzakta olmasından dolayı silah sesi dahi duymadıklarını dile getirdi. Köylüler, "Asker ve sivilleri götüren teröristlerin ardından o gece sabaha kadar hiç asker ve helikopter gelmedi. Sabahın erken saatlerinden itibaren bölgede helikopterler ve askerleri görmeye başladık. Çevrimpınar köyü, sadece teröristlerin o gece kullandığı bir geçiş güzergahıdır. 33 askerin şehit edilmesi ile köyümüzün hiçbir ilgisi yoktur. Askerlerin bizim köyümüzde şehit edildiği ve köylülerimizin teröristlere yardım ettiği söylentileri tamamen asılsızdır. Biz köy olarak teröristlere hiçbir zaman yardım etmedik ve etmeyeceğiz. Biz askerlerin şehit edilmesi taraftarı olmadığımız gibi, o olayda şehit olanların yakını kadar üzüldük. Çünkü onların suçsuz olduğunu biliyoruz" ifadelerini kullandı.
"TERÖRLE ANILMAK İSTEMİYORUZ"
Çevrimpınar Köyü Muhtarı Kasım Çilgasit ise, 33 askerin şehit edilmesinin ardından köylerine farklı bir gözle bakıldığını söyledi. Çilgasit, köylerinin bu olayla hiçbir ilgisinin olmadığını belirterek, "Teröristler sadece köyümüzü geçiş güzergahı olarak kullanmış. Kesinlikle bizim köyden hiç kimse teröristlere yardım etmemiş. Köy olarak bu olaydan dolayı mağduruz. Köyümüzün terörle anılmasını istemiyoruz. İnsanların ölümü ile ülkemiz bir yere varmaz. Bazı insanlar teröristlerin bizim köyümüzde askerleri şehit ettiğini söylüyor. Böyle bir şey asla olmamıştır. Bizler köyümüzün terörle anılmasından rahatsızız" dedi